18.Afife Tiyatro Ödülleri’nde(2014) “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu”, “Yılın En
Başarılı Yönetmeni”, “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu”, “Yılın En Başarılı
Sahne Tasarımı”, “Yılın En Başarılı Giysi Tasarımı”, “Yılın En Başarılı Sahne
Müziği”, “Yılın En Başarılı Işık Tasarımı” olmak üzere tam yedi dalda aday
gösterilen bir oyunla karşı karşıyayız. Görünüşe göre Arturo Ui’nin Önlenebilir
Tırmanışı bu yılın çok ödüllü oyunu olacak. Bu ilginin oyunun “tiyatro”
niteliğinden geldiğinden çok kuşkuluyum. Bence politika yapılıyor.
Bunca yıldır Brecht seyrederim ilk defa bir Brecht oyununda böyle
bir Brecht ve finale tanık oldum. Oyun “Arturo
Ui’ler çoğal(ıyo)r” diyor. Oysa söylemesi gereken “nasıl ÇOĞALMAZ?” Belânın nedeni “çerçeve” ise o çerçeve nasıl
kırılır? Oyun, Arturo Ui’nin
tırmanışının nasıl önleneceğine dair hiçbir esinti vermiyor. Seyircinin mücadele gücünü arttıran, ona umut ve direnç
aşılayan hiçbir şey yok. Aksine insanın
düşünme eylemini durduran, dışarıdan bakma, sorgulama olanağı vermeyen çığlık
çığlığa “A capella”nın eziciliği altında yabancılaşamadım bile. Oyun, gürültülü şarkıların altında kaldı.
Arturo Ui’nin
Önlenebilir Tırmanışı görsel ile fazla meşgul olmuş bir oyun. Bu içeriği
zayıflatmış. Yönetmen(Ümit Aydoğdu) oyuncuya, oyuncu role bakmış. Her şey çok
fazla abartılmış, inandırıcılık kalmamış. Değişik olmak istenmiş ortaya
karikatürleştirilmiş bir Brecht çıkmış. Brecht eğlendirmeyi esas alırken bunu
kastetmemiştir bence.
Tiyatro Adam oyunculuğu iyi olan bir topluluk ama epik türüne
giren bir oyunun neden bu kadar dramatik oynandığını anlayamadım. Ayrıca Hitler
olsun olmasın tüm oyuncular(Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin
Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ, Neslihan Arslan) aynı
oynuyor. Sadece ağızlarından çıkan replikler farklı.
Tiyatro Adam’da benim seyrettiğim oyunlarda içerik ile
ilgili bir sorun oluyor nedense. Bu oyunun da temel meselesi çözülememiş. Temel
mesele havada kalında müzik(Oktay Köseoğlu), dekor ve kostüm tasarımı(Barış
Dinçel) ışık tasarımı(Yüksel Aymaz) da anlamsız kalıyor.
Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’nı seyrettiğim gece, görselliğin
içeriği buruşturup attığını gördüğüm gecelerden biriydi.
Melih Anık
Not: Oyunu Yücel Erten tercüme etmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder