31 Mayıs 2010 Pazartesi

Calvino’nun Vikont’u “İkiye Bölünen Seyirci ” Arasında ! – ( Altıdan Sonra Tiyatro)

SEYİRCİ :

"Ay bölünür , Kızıldeniz bölünür ama insan bölünür mü hiç !

Sahnede kadın “bölünür” , “İllüzyon”dur .

Hayattaki “bölünme” , “esas”tır :

İktidar ile muhalefet , kazanan ile kaybeden , sağ ile sol , zengin ile fakir, hasta ile sağlıklı ,anne ile baba ,anne ile eş ,ben ve öteki , ak kara , gece gündüz, aydınlık karanlık,hayal ile gerçek, iyi kötü .....

Ya o ya bu.

 “İki-lem” içi /n/m/ de hayat !

27 Mayıs 2010 Perşembe

“Tezgâh”lı bir Romandan Uyarlama : Malafa (Hakan Günday) ve DOT (-Festivalde)

Bir süredir oyunlarını “kitaptan” okuduğum (belki de bu nedenle seyretme arzusu duymadığım) ama başarılarını ve giderek artan hayranlarını medyadan izlediğim DOT’un 17.Uluslararası İstanbul Festival’i için hazırladığı oyun, Malafa , seyirci ile buluşmadan ilgi uyandırdı.

Hakan Günday’ın ayni isimli romanından kendisi tarafından oyunlaştırılan Malafa , öncelikle bir uyarlama olması nedeniyle ilgimi çekti. Ayrıca, Malafa’nın  DOT’un kuruluşundan bu yana sahnesine çıkardığı ikinci yerli oyun olması da bana ilginç geldi .

Bu arada romanı okumuş olduğumdan , “oyun” halini görmeden , Malafa hakkında düşüncelerimi paylaşmak istedim.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Münchner Kammerspiele - Dava - Kafka- 17.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali

Dava deyince, -romanı okumuş olsun olmasın- çoğunun aklına gizemli bir kuruluş tarafından sabah sabah neden tutuklandığını bilmeyen Joseph K.’nın yaşadığı kâbus gelir .

3 saatlik oyunun bu hali , "kâbus" olmuş gerçekten. Oyun , bu anlamda hedefe ulaşıyor.

Düz okunsa 4-5 saat sürecek roman  , sahnede ara ve “atraksiyonlarla” 3 saat sürdü. Demek ki bazı sayfaları “atladılar” diye düşündüm !

16 Mayıs 2010 Pazar

“Dilekçede ne Yazıyor?” ve Türkiye’de Tiyatro Gerçeği Üzerine (Titus Andronicus'dan bir Sahnenin Yorumu)

Titus Andronicus’un bir sahnesi şöyle:

“TİTUS
(Sahneye bir soytarı gelir,elinde sepet içinde iki güvercin vardır)
İşte haberci-göklerden haberci geldi. Marcus,posta geldi sanırım.Efendi! Ne haber? Mektup getirdin mi bana?Adalete kavuşacak mıyım?Jüpiter ne diyor bu işe?
SOYTARI
Ya! Darağacı kuranları mı sorarsınız?Derler ki indirmişler yağlı ilmikten.Çünkü idam haftaya ertelenmiş.
TİTUS
Ama Jüpiter ne dedi,diye sordum ben sana.
SOYTARI
Ah efendim kimdir Jüpiter bilmiyorum.Onunla hiç kadeh tokuşturmadık.
TİTUS
Haydi efendi sen bir taşıyıcı değil misin?
SOYTARI
Tamam efendim.Sadece güvercinlerimin taşıyıcısıyım.

13 Mayıs 2010 Perşembe

20 yıl Sonra Ortaya Çıkan “Maganda” : Semaver’deki Titus Andronicus (Shakespeare ?)

Öncesi Kyd, Marlowe, Peele, Ovid, Horace, Selimus,
                                               Philomel, Procne, Tereus…
Sonrası Kral Lear, Makbet, Hamlet, Atinalı Timon..
Hal bırakmadı bende “Maganda” Titus Andronicus…

“Hem canım ne gerek var..
Bizim halk küfredersen güler.
'İt' dese ağası, şenlenir,
     'Eşek sıpası'nı övgü zanneder.
Aklı iki bacak arasında..
Ne anlayacak zaten , aslını oynasak da ”

11 Mayıs 2010 Salı

Sadri Alışık Kültür Merkezi’ne Açık Mektup

Sadri Alışık Kültür Merkezi , bir açıklama yayımladı.(Bknz: İlgi)

“Ankara’da sahnelenen ve Anadolu’nun dört bir köşesinden Ankara’ya gelerek perde açan tiyatro topluluklarında emek veren sanatçıları yüreklendirmeyi ve ödüllendirmeyi amaçlayan” “1. Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri”nin verileceğini bildirdi.

Bu yıl 15. si düzenlenen “Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri”nin İstanbul jürisinin başkanı olan ve ödüllerin Ankara ayağıyla eşgüdümü sağlayan Üstün Akmen, “Bu ödüllerle, Anadolu tiyatrolarını da ödüllendirmek, dolayısıyla ödül mekanizmasını İstanbul’un tekelinden kurtarmak adına Türkiye’de bir ilk gerçekleşiyor” demiş ve “Seçici Kurul’un, turneler düzenleyerek Anadolu’yu büyük bir özveriyle dolaşmaları yanı sıra, duru ve düzeyli oyunlar sahneledikleri ; Anadolu insanına doğru tiyatro örnekleri sergiledikleri gerekçeleriyle Samsun Sanat Tiyatrosu’nun da Seçici Kurul Özel Ödülü’ne değer görüldüğünü” açıklamış.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

İş Sanat’daki Çocuk(?) Oyunu : “Ben Kimim? Peer Gynt” - Çocuklarda Sanat Eğitimi

Bu yazı daha çok yaşananlara dayanmaktadır ve geçmiş tecrübelerin paylaşılması için yazılmıştır.
Bu yazının altında iki imza vardır. Biri bu blogun yazarı olarak bana aittir. Diğeri ise eşime..

Biz , oyunlarda daha oyun sürerken sessiz işaretlerle düşüncelerimizi paylaşırız. Alkışlar başlarken de oyunu “didiklemeye” başlamışızdır. Bu, yazı, ortaya çıkana kadar devam eden bir süreçtir. Bunda sahnede(büo) tanışmış olmamızdan gelen alışkanlığın da önemli bir payı vardır.

Koroporte , Semaver Kumpanya , Çıplak Ayaklar Kumpanyası, İstanbul Klarnet Korosu’nun katılımıyla gerçekleştirilen “Ben Kimim? Peer Gynt”ü izledikten sonraki düşüncelerimizi ben özetledim.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

KAST’da (Kadıköy Sanat Tiyatrosu) 3’-15’ Kısa Oyunlar Festivali

İBB Şehir Tiyatroları-Genç Tiyatro , Kast (Kadıköy Sanat tiyatrosu) ve Kumbaracı50’nin işbirliği ile hazırlanıp sunulan Kısa Oyunlar Festivali’nin son gösterisini , KAST’ın Kadıköy’deki salonunda izledim.

Festivalin program dergisinde 14 oyun tanıtılmış olmasına rağmen o akşam 12 oyun sunuldu . Benim seyrettiğim akşamın programında sahne almayan iki topluluk daha önceki iki gösteride varmış.

KAST’ın Kadıköy’deki salonu son “yer”ine kadar dolu idi . Koltuklar dolunca ,insanlar “yer”lerde oturdular.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Peru- Cuzco Resim Okulu ve Sanatın Gücü


Peru’nun başkenti , ”Krallar Şehri” Lima’dan 1650 km uzakta İnka Krallığının başkenti olan Cuzco , uçakla 1 saat.

1 saat içinde deniz seviyesinden 3416 metre yüksekliğe çıkınca yaşadığınız baş dönmesi , Cuzco’ya 3-4 saat mesafedeki “Kayıp şehir” Machu Picchu’ya varınca başka türlü bir şekil alıyor.

Amacım gezi anlatmak değil . Amacım başka.Bu yazıdaki “baş döndürücü”lüğün kaynağı başka.