28 Ocak 2011 Cuma

'Ezber Bozan' Vanya Dayı (Çehov) - Tiyatro Stüdyosu

 Sahneye vuran ilk ışığın parlamasından ve ilk replikten  itibaren, oyuncular,  denizle  uzlaşmaya çalışan yelkenlide,  rüzgâr bekleyen mürettebata benziyordu. Oyundaki fırtınaya koşut, yelkenli, suları yararak  dalgalar üstünde hızlı ve tehlikeli bir koşuşturmanın düzenine kavuştu. Mürettabat görev yerini buldu , yelkenleri rüzgârla şişirip ufka hedeflendi. Yelkenli , hırçın dalgalar üstünde dengesini, önceden kurulmuş düzen ve mürettabatın ustalığı ile yakaladı.  

 Kıyıdakiler, yelkenlinin dalgalar üstündeki  iniş ve çıkışlarla dolu koşusunun seyircisi oldular ve  sanki onlar yelkenlinin içinde imişler gibi sağ salim  sahile ulaşmanın hesaplarını yaptılar; neler olup bittiği ise uzaktan iskele görünüp yelkenli hızını kestiğinde anlaşıldı.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) - ‘Hesap Geçici Olarak Kapalı’

Geçen gün (19 Ocak 2011) Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’ni (TEB) internette aradım. http://www.teb-bir.org/ adresini buldum, tıkladım. ‘This  account has been suspended’ (‘Hesap geçici olarak kapalı’) notu karşıladı beni. Herhalde yanlış adrese gittim dedim. Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (İATC) (http://www.aict-iatc.org/aict-8.html#1 ) adresine ulaştım. Zira TEB, aynı zamanda İATC’nin Türkiye Merkezi. Oradaki adres de aynı. Tıkladığınızda aynı not ile karşılaşıyorsunuz, yani yanlışlık yok. TEB, adresinde bulunamıyor. Bu duruma üzüldüm.

21 Ocak 2011 Cuma

Yüksek 'VOLT’taj Hattındaki TİLT

VOLT’un ilk oyunu TİLT’i seyredip  eve döndüğümde  ünlü yazarlardan kısa oyunlar okudum : Brecht (Muhbir), İonesco (İki Kişilik Hırgür), Fratti (İntihar), Polyakof (İtfaiyeci Prokorcuk), Beckett (Oyun), Mişima (Bayan Aoi), Tardieu (Sayın Ben, Gişe, Makine, Gecenin Takdisi, Gereksiz Terbiye), Pirandello (Aptal)
TİLT, 5 kısa oyundan oluşan bir gösteri. Şu satırları yazmadan önce dünya mutfağındakileri hatırlamak istedim galiba. Genç bir yazara haksızlık etmemek için  belki de?

17 Ocak 2011 Pazartesi

Sabahattin Eyüboğlu’nun Macbeth Çevirisine Yapılan Yoruma Cevap

“Oyun Atölyesi’nin Macbeth Çevirisinden İki Dize ve Tiyatroda Saygı” başlıklı yazıma gelen bir yorumun gözden kaçmasına gönlüm razı olmadığı için ve belki yararlı bir tartışmaya katkı sağlar düşüncesi ile cevabımı  bir yazı olarak yayımlıyorum. Keşke yorum yazan kişi adını da vermiş olsaydı.
Genel olarak ‘Adsız’ yorumları dikkate almıyorum ama yorum içeriği ve düzeyi nedeniyle cevap vermeye değer. Katkı  için teşekkür ederim.
Daha önce yorum yazan bir ‘Adsız’,  yazımdaki saptamaları ‘İlginç’ bulmuştu;  bir diğer (ayni kişi değilse) ‘Adsız’ tarafından yapılan yorum şu :
Sayın Melih Anık..İzninizle Sabahattin Eyüboğlu'nun Macbeth çevirisinden üç bölüm paylaşmak istiyorum:

13 Ocak 2011 Perşembe

Ahmet Levendoğlu ve Tiyatro Stüdyosu 20 Yaşında

1990 yılının Aralık ayında, eşimle, Londra’ya, oyun izlemeye gidiyorduk. Uçakta Ahmet Levendoğlu ile yan yana düştük. Yol boyunca konuştuk. Uçaktan inerken Londra’da seyredeceğimiz oyunları kararlaştırmıştık. O günden sonra Ahmet Levendoğlu ile bir araya gelmedik. Yaptığımız programdaki isabetli katkıları için teşekkür edemedik.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Oyun Atölyesi’nin Macbeth Çevirisinden İki Dize ve Tiyatroda Saygı

Haluk Bilginer, önceki Shakespeare tercümelerini beğenmediği için Macbeth’i çevirdiğini söylemiş. 

Duyduklarımdan, okuduklarımdan  sonra  içimden seyretme isteği gelmeyen Oyun Atölyesi’nin Makbet’i üzerine önüme çıkan bir yazıda “oyun atölyesi'nin provalar sırasında günü gününe sitesinde yayınladığı (26 temmuz - 1 ekim arası) günlükten de takip edilebileceği üzere çeviri, içinde "sosyolog, tarihçi, ingiliz dilbilimci, oyuncu ve iki garson'un" bulunduğu geniş bir ekiple yapılan "beyin fırtınası"yla gerçekleştirilmiş. ” (http://danzon2008.blogspot.com/2010/12/oyun-atolyesinin-macbethi-hakknda.html) şeklinde geçen bir ifade ilgimi çekti ve prova notlarını okudum.  Oyun Atölyesi’nin web sitesinde yayımlanan ‘Makbet Prova Notları’nda, yapılan çalışma sonunda Oyun Atölyesi’ni  ‘memnun eden’ dizeler, bu yazının çıkış noktası oldu.