31 Mayıs 2012 Perşembe

İbrahimbekov’un Arkadaş Arıyorum'u Oyuncular Tiyatro Grubu’nda


Rüstem İbrahimbekov
Özgün adı “Arada bir Buluşmak İçin Partner Arıyorum” olan oyunun yazarı Rüstem İbrahimbekov(1939 Baku, Azerbaijan) 1990 dan itibaren film yönetmeni Nikita Mikhalkov ile çalışmaya başlamış. Birlikte yarattıkları ve Kuzey Amerika’da  "Close to Eden" ismi ile vizyona çıkan film "Urga", 1991 Venedik Film  Festivali Altın Aslan Ödülü’nü , 1993 Berlin Felix  En İyi Avrupa Filmi ödülünü almış; 1992 En iyi Yabancı Dilde En İyi Film dalında  Oscar’a adayı olmuş. Senaryo yazarı olduğu,  Nikita Mikhalkov’un yönettiği  “Burnt by the Sun”(Güneş Yanığı) 1994’de 47. Cannes Uluslararası Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü; 1995’de 67.Oscar Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’nü almış.  “The Barber of Siberia” 1997 yılında Avrupa’nın en pahalı filmi olmuş. 1999 da,  Fransız yönetmen Régis Wargnier'nin  filmi "East/West"in senaryo yazarları Ibragimbekov  ve Sergei Bodrov .  Film 1999’da Altın Küre ve Oscar ödülü almış.

25 Mayıs 2012 Cuma

Mekan Artı’da “Hayatımın Performansı”


Bu akşam “hayatımın performansı” ile Mekan Artı’dan geçtim. Bu özel gösteri için bir bilet parasına kendi kendimin sponsoru oldum. Performansımın  63 DAKİKA 36 SANİYELİK kısmına 30 kişiyi ortak ettim. Salondakiler içinde yaşı yaşıma yakın bir kadın vardı sadece. Galiba en yaşlı bendim. Diğerleri GENÇTİ, çok GENÇTİ.  Her birimizin ZAMANı farklıydı.


Salonun DIŞINDA çevreme baktım.

18 Mayıs 2012 Cuma

Eskişehir’de Bir Hafta Sonu-2 (Eskişehir BB Şehir Tiyatroları)


12. sezona yol alan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bu yıl 7.Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’ni düzenliyor, Liselerarası Tiyatro Şenliğine de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca tiyatro turneleri ile yarattıklarını Eskişehir dışına götürüyor.  Önümüzdeki yılın projeleri arasında  bunların yanı sıra çocuklara yaratıcı drama ve yetişkinlere tiyatro kursları, Tır Tiyatrosu, Tiyatro Okulları Buluşması  planlanıyor.  

Şu günlerde gelecek yılın repertuvarı üzerinde heyecanla çalışıyorlar.  Gelecek sezonu beklemeden açıklayacaklar.  Ben Eskişehir BB Şehir Tiyatroları’nın üzerinde çalıştığı repertuvar hakkında biraz bilgi sahibiyim ama onlar açıklamadan benim söylemem doğru gelmiyor bana. Ama şunu söylemeliyim ki oyunlar gündeme “dokunacak”, ses getirecek. Dilerim yaratılan bir vaha özelleştirme ile yok edilmez.

Esas amacım oyun seyretmekti. Bir süredir oynanan Mehmet Ergen’in yönettiği Bay Kolpert ile Münir Canar’ın yönettiği Kanlı Nigâr’ın prömiyeri, programıma denk düştü. Bu meyanda Eskişehir BB Şehir Tiyatroları’nın tiyatro salonlarını gezdim, yöneticilerini, oyuncularını tanıdım, onların tiyatro heyecanına tanık oldum.

Seyrettiğim oyunlara gelince …

17 Mayıs 2012 Perşembe

Eskişehir’de Bir Hafta Sonu-1 (Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen)


Eskişehir, doğduğum ama uzun bir süredir yolumun düşmediği “annemin şehri”.  Eskişehir Büyükşehir Belediyesi(BB)  Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Basri Albayrak ile tanışmam, düşündüğüm seyahati öne aldırdı. Eskişehir seyahat programımızı, oyun seyretme amaçlı alarak yaptık.

Eskişehir’in gecesini gündüzünü yaşadık; parklarında yürüdük; sokaklarını âdeta adımladık; Kurşunlu Külliyesi avlusunda sessizliğe kendimizi bıraktık; Porsuk’un iki yanındaki kafelerde gençliğin canlılığına ortak olduk; termal kaynakları ile zengin Eskişehir’in şelalesinin, fıskiyeli havuzlarının yanında ruhumuzu su sesi ile dinlendirdik; Balaban’ını, çiböreğini tattık, Kalabak suyu içtik; lületaşı atölyelerini gezdik.  Bir sanatçı, ufak dokunuşlarla şehri değiştiriyor, sokakları evlerin devamı haline getiriyor, insanlar sanki kendi  bahçelerine çıkıyormuş gibi şehrin parklarında, meydanlarında toplanıp hayatı paylaşıyor,  birlikte olmanın keyfini yaşıyordu. “Sokak” ve insan ve sanat barışmıştı.  Şehre “dokunan” eli görmedik ama şehrin “yönetildiğini” anladık. 

9 Mayıs 2012 Çarşamba

İBB Kültür Müdürlüğü’nün Repertuvarı(?)


İBBŞT Repertuvar kuruluna verdiği özel önem, yapılan son yönetmelik değişikliğinden belli olan İBB’nin Kültür Müdürlüğü kendi repertuvarını oluşturmuş ve “İstanbul'da üç büyük oyun yüz seans…” başlığı ile seçtiği oyunları duyurmuş: Necip Fazıl’ın  Bir Adam Yaratmak, Cevat Fehmi Başkut’un Harput’ta Bir Amerikalı ve Lyubomir Simoviç’in Hasan Ağa’nın Karısı. “Her ilçeye tiyatro götürmeyi amaçlayan proje” için seçilen bu oyunlar Ümraniye Atakent Kültür Merkezi, Sultanbeyli Kültür Merkezi, Güngören Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde prömiyer yapacak ve  “’oyunların devamı’ aynı sahnelerde Haziran ayı sonuna kadar sahnelenecek, Ekim-Kasım-Aralık döneminde de devam edecek”miş. (“Oyunun devamı” denilmesi de çok hoş! Sanki prömiyer oyunun “başı”!)

4 Mayıs 2012 Cuma

İBBŞT’dan İki Çocuk Oyunu : Çiçek Prenses ve İrmik Oğlan


Geçenlerde hafta sonumu çocuk oyunu seyrederek geçirdim. Zaten ertesi gün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı idi. İçim buruk, sevincim yarım, ülkemin çocukları ne âlemde acaba?  Her iki oyunu da İBB Şehir Tiyatroları repertuarından seçtim. Biri  Türk diğeri Yunan yazarın oyunu, önce Çiçek Prenses ertesi gün İrmik Oğlan! Hiç değilse saf, temiz yüzler ve gülüşler görürüm dedim kendime.

Şunu belirtmeliyim ki ebeveyn(anneler demek doğru) için oyun seçmek çok zor bir çaba. Yazanı yok, tanıtanı yok. Oyuncular içinse  “görünmeyen” bir çaba, göreni, yazanı ve takdir edeni(ödülü) yok. Tiyatro ödülü verenler de çocuk oyununu yok sayıyor olmalı. Oysa çocuk tiyatrosuz tiyatro mu olur!

Artık çok gerilerde kaldığı için unutmaya başladığım sabah 11 gösterileri bana geçmişimi hatırlattı, fuayede gördüğüm “resim”ler, salondan yükselen kıpır kıpırlıklar ve bıcır bıcırlıklar içimi ferahlattı doğrusu. Kızımıza tiyatro programları yapardık biz de. Şimdi gördüğüm ebeveynlerde kendimizi gördüm, hatırladım.

Gelelim oyunlara.