19 Mayıs 2014 Pazartesi

İBB Kültür A.Ş. Gösteri Sanatları Merkezi- 12.Üniversitelerarası İstanbul Tiyatro Festivali(2014)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Gösteri Sanatları Merkezi tarafından düzenlenen 12.Üniversitelerarası İstanbul Tiyatro Festivali, Ayşen İnci’nin sunduğu,  Soma faciası nedeniyle çok sade tutulmuş bir ödül gecesi ile sonuçlandı. Programım elverdiği ölçüde takip etmeye önem verdiğim bir festival bu. Yoğun bir programı hazırlayan, planlayan Genel Sanat Yönetmeni Hüseyin Sorgun olmak üzere  ince ince notlar tutarak takip eden Hüseyin Sorgun, Ayşen İnci, Elâ Aydemir, Güneş Yakın, Savaş Aykılıç, Murat Derya Kılıç’tan oluşan bu yılki jürinin verdiği fedakârlık boyutundaki emeği takdir ettiğimi belirtmek isterim. Sahne arkasında ama varlıkları hep hissedilen  Osman Genç, Özgür Genç ve  Erim Erdoğan’ı  anmadan geçmemek gerek. Hani yokluklarında varlıkları hissedilen insanlar vardır ya işte onlar öyle insanlar. Sessiz sedasız Festival'in kusursuz olması için her şeyi yaptılar.

Festival Türkiye’nin en geniş katılımlı buluşması olarak gençliğin aynası olması açısından da önemli. Duyduklarıma göre tüm topluluklar benzer zorlukları yaşıyor. Maddi, manevi sorunlarla mücadele ediyorlar. Özveri ve dayanışma  ile ayakta duruyorlar. Çoğu üniversite yönetimi onların yaptığını takdir etmekten uzak; yardım etmiyorlar, bir de engel olmaya çalışanlar var. Aslında sanat çalışmaları üniversiteye prestij katar. Bunun farkında olunduğundan emin değilim.

Gençleri bir araya getirmek kadar onların yöneticilerini de bir araya getirmek önemlidir. Belki üniversiteleri temsil eden hocaları festivalden önce bir araya getirecek bir sohbet toplantısı da fena olmaz. (Zor olacağını tahmin ediyorum.) Tiyatro topluluklarını takip eden, destekleyen üniversite yönetimleri için de bir ödülün tesis edilmesi iyi olur mu bilmem. Ayrıca üniversite tiyatroları için katılan topluluklardan temsilcilerin kendi aralarında bir tartışma platformu oluşturmak, bir panel düzenlemek de iyi olur. Bildiğim kadarıyla geçen sene böyle bir girişim yapıldı ama ilgi sağlanamadı.

Programdaki oyunlardan yola çıkarak üniversite tiyatroları üzerine görüşlerimi paylaşmak isterim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Festival’de sergilenen oyunlara konuları açısında baktığımda  gençlerin topluma karşı sorumluluklarını ve duyarlıklarını gördüm, bundan da çok memnun oldum. Üniversite tiyatrolarımız yaşadıkları toplumun sorunlarını görüyor, ihtiyaçlarını biliyor. Oyunlar bir nabız gibi ülkenin sağlık durumunu ortaya koyuyor âdeta. Bu nedenle hepsi kutlanmayı hak ediyor. Bazı topluluklar kendi göbeklerini kendileri kesiyor bazıları ise profesyonel yardım alıyorlar. Örneğin yönetmenleri, profesyonel bir tiyatrocu oluyor. Sonuçlara baktığımızda bu tür yardım alanların daha çok ödül aldığını söyleyemeyiz. Ancak bu tür bir çalışmanın üniversiteli gençlere daha farklı bir ufuk kazandıracağı da açık. 

Ben bu vesile ile üniversite tiyatroları ile ilgili aklımdakileri listelemek istedim. Bu hususların seyrettiğim oyunlarla ilgisi yok, uzun zamandır düşündüklerimin bir ifadesi olarak alınmasını isterim.

Üniversite tiyatroları “amatör”dür ama “amatör tiyatro” değildir.

İş birliği önemlidir. Oyunculuk mahareti olsa iyi olur ama öncül koşul değildir. İnsan olmak iyi tiyatrocu olmaktan daha iyidir.

Topluluk aynı heyecanı paylaştıkları bir metni, “-izm”lere, kuramlara aldırmadan, gönül gözleri ve kendi akılları ile ortaya koymaktan, yeniyi denemekten kaçınmamalıdır.

En önemli olan şey neyi anlatmak istenildiğine karar vermek, tutkulu olmaktır. Tutku,  yolunu, anlatma biçimini bulur.

İyi metin ile çalışmak işleri kolaylaştırdığı gibi tiyatro ile uğraşmanın keyfini de arttırır.

Uyarlama oyun olacaksa bu, topluluğun kendi yaptığı uyarlama olmalıdır.

Söylemek istediğini çok iyi anlatan/ifade eden oyun, çok iyi oyuncuları, dekoru, kostümü, ışığı olan ama mesajını anlatamamış oyundan çok daha iyidir.

En büyük ödülü, kendine insanın kendi vicdanı verir.

Festivaller buluşma noktasıdır. Buluşmalardan en çok yararı sağlamak gerekir.

Üniversite tiyatrolarının tâbi olduğu bir yönetmelik vardır. Üniversitelilerin bu yönetmeliği çok iyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu yönetmeliğin üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum.

Üniversite tiyatroları ortak sorunlarını çözmek için bir birlik kurmalılar.

Ödül gecesine katılan üniversiteli genç kızlarımızın kıyafetleri, makyajları, saçları, takıları  ile kendilerine gösterdikleri özen için onlara teşekkür ediyor, gelecek festivalde  erkeklerden de aynı özeni beklediğimi belirtiyorum.

Son yıllarda üniversite tiyatrolarından profesyonel hayata geçen pek çok topluluk var. Bu konuda karar vermeden önce gençlerin çok iyi düşünmelerini; kesin karar vermeden bazı küçük adımlar atarak  denemeler yapmalarını; ödül ve övgülerle kendilerini “şişirenlere” aldanmamalarını tavsiye ederim. Yetenek tek başına yeterli değildir, unutulmamalı. Bugün “amatör” olarak yapılan bir iş “profesyonel” yüzünü gösterdiğinde hayâl kırıklıkları çok büyük olabilir. Unutmayın kimse sizi beklemiyor. Siz kendinizi kabul ettirmek durumundasınız. Bu da ancak çok büyük bir tutkuyla yapılabilir.

 Samimi duyguların, ülke için duyulan heyecanların çok yoğun yaşandığı zamanlardır üniversite yılları. Bunun ifade etme yollarından biri de sanattır.  Soma faciasına denk gelen günlerde sanatın teselli eden, insan olmayı fark ettiren, ötekini anlamayı kolaylaştıran, vicdanın sesini duyuran gücünün üniversite tiyatrolarında nasıl ortaya çıktığını gördüm. 12.cisi yaşanan Festival aynı zamanda tiyatro ailesinin de büyümesine neden oluyor. 

Dileğim tutkuların sönmemesi, tiyatro sevgisinin ömür boyunca artarak ve çevresini de aydınlatarak  sürmesidir.

Emek veren herkesi kutlarım.


Melih Anık

2 yorum:

  1. Sayın Melih Anık,

    Üniversite tiyatrolarına göstermiş olduğunuz yoğun ilgi ve değerli eleştirilerinizle birlikte öğütlerinizi bizlerle paylaştığınızdan dolayı size sonsuz teşekkür ederiz.
    Saygılarımızla.

    İstanbul Üniversitesi Sahne Sanatları Kulübü
    Tanju ALİLİ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizleri tanıdığım için çok memnunum. Dün akşamki sohbetimizi derinleştirmek umudunu taşıyorum.
      Sevgilerimle.

      Sil