Çocuk oyunu eleştirisi yazmak zor. Belki bu yüzden yazanı
az. Seyreden ebeveynler içinden yazan çok az çıkıyor belki de yok. Oysa
en iyi onlar yazabilir. Zira oyuna götürdükleri çocukları dünyanın en saf ve
temiz eleştirmenleri. Onların söyledikleri yazılsa bu hem yazarlar hem de
yönetmenler için mükemmel yol gösterici olur.
Her yıl bir iki kez çocuk oyunu seyretmeye çalışıyorum, durum ne halde diye. Aslında en başta fuayeyi
izliyorum. Kimler gelmiş, aile yapıları nasıl? Oyun sırasında da genellikle
salona bakıyor ve gerçek eleştirmenleri izliyorum. Tepkiler nasıl? Sahne ile
nasıl bir iletişim içindeler?
Genel kanım şudur ki 'çocuk tiyatrosu'(!) yapan topluluk
sayısı çok, pek çok. Bunun nedeni satışındaki kolaylık. En büyük alıcı da
belediyeler. Onların da bilinçli bir seçim yaptığını düşünmüyorum. Hizmet adı
altında yapmak zorunda hissediyorlar ya
da yandaşlar sıkıştırıyor. Bunu düşünmem bile kötü ama dinlediğim hikâyeler
beni böyle söyletiyor. Her zaman ödenekli tiyatrolar bu işin amiral gemisi
olmak zorundadır ama gerçekten öyle mi? Ayrı bir çocuk tiyatrosu bölümleri var
mı? Çocuk tiyatrosu ekibi donanımlı mı? Kuşkudayım. Bu kadar çok çocuk tiyatrosu içinde iyisi ne kadar? Aileler için de seçim yapmak zor. Kaş yapayım derken göz çıkarmak da var. Yanlış oyun yanlış ilaç gibidir. Aman dikkat. Aileler seçici olmalı.
Bu, davet edildiğim Kaplan Maplan oyunu yazımın girişi oldu. Hemen söylemem gerekiyor ki özel tiyatroların çocuk
tiyatrosu yapması bir fedakârlık. Aslında çocuk tiyatrosu yerleşik tiyatrolar
yâni salonu olan tiyatrolar için bir avantaj. Zira çocuklarını getiren
ailelerden daha sonra yetişkin oyunlarına seyirci çekmek mümkün olabilir. Ancak
Tiyatro Kedi'nin kendi salonu yok. Bu nedenle böyle bir beklentisi de olamaz. Çocuklara tiyatro yaptığı için Tiyatro Kedi'yi tebrik ederim.
Kaplan Maplan'ı İpek Kadılar yazmış, Barış Kıralioğlu
yönetmiş. Ormanda geçen bir hikâye. Kendinden daha güçlü olan hayvanlardan
korkan bir farenin onlar gibi olmaya özenme hikâyesi. Ormanın en yaşlı ağacı ona yardım
ediyor fare, önce kedi sonra kaplan oluyor. En sonunda anlıyor ki en iyisi kendisi
olmasıdır, korkularıyla yüzleşmesi
gerekir ve kendisi olmayı istemedikçe korkuları geçmez. Ormanda yaşayan diğer
hayvanlar arasında birbirini beğenmeyenler de var. Onlar da farklı olana saygı
göstermeleri gerektiğini anlıyorlar.
Kaplan Maplan şarkılı
ve danslı bir oyun. Birbirinden renkli
kostümleri içinde cıvıl cıvıl sekiz oyuncusu var. Dekor da rengârenk. En önemlisi mesajı temiz.
Oyun sırasında çocuklar çok etkin ve katılımcı. Sahneden
soru gelsin de cevaplasak diye bekliyorlar sanki. Çocuklar oyun sonunda sahneye çıkıyor,
oyuncularla fotoğraf çektiriyorlar.
Çevreme baktığımda oyun, en çok 7-8 yaşlarındaki çocuklara daha çok hitap
ediyor gibi geldi bana. Bilgisayar oyun karakterleri ile sanal âlemde
arkadaşlık edeceğine kanlı canlı oyunculara sarılsın çocuklar.
Melih Anık
Çocuk oyunla beslenir...
YanıtlaSilTiyatroyu sanat yapanlar çocuklarla sarmaş dolaş olmalıdır. Çocuk sevgisi olmayanda tiyatro saygısı bulunmaz...
Hilmi Bulunmaz