Tiyatro ile
ilgilenip de Hamlet'i bilmeyen kaldı mı? Ama gene de vazgeçilemiyor. Şimdi
Shakespeare ile bir mücadele çağındayız. Bence bu, Shakespeare ile düello etmek
anlamına geliyor. Versus Tiyatro da 'bir de ben yapayım' demiş. 'Herkes yaptı
benim neyim eksik' demiş de olabilir. Versus Tiyatro demiş ki: "Büyüklerin
dünyasında telef olan gençlerin trajedisi. Olmak ya da katil olmak ya da
olmamak ya da ne olmak? Günümüzün en yaygın trendi 'izlemenin izlenmesi'. Ama
bizzat kendi gözlerinizle! İstemedikleri ve beğenmedikleri bir dünyaya mahkûm
olan genç insanların yürek paralayan öyküleri." Bu paragrafı lise kompozisyon dersinde konu
olarak vermek ve yazılanları okumak isterdim. Ben bir deneyeyim.
Açıklamayı
hakkıyla anladım(!) şimdi sahnede bunun karşılıklarını bulmaya geldi sıra.
Sahne düzeni
çok önemli bu oyunda. Aslında salon düzeni demek daha doğru. Versus Tiyatro,
Hamlet için salonu değiştirmiş. Salonun kısa olan iki duvarında karşılıklı iki
sahne var. Bu sahneler salonun ortasından geçen bir platformla birbirine
bağlanmış. Böylelikle salon ikiye bölünmüş. Seyirci sandalyeleri bu platformun iki yanına dizilmiş. Seyirci bir
aynada gibi karşısındaki seyirciyi görüyor, sağa ve sola başını çevirdiğinde de
sahneleri. Sahnelerden biri saray diğeri ise sarayın içindeki sahne. Gerçi bu
oyun sahnesi bazen sarayın dışı, kraliçenin odası da oluyor ama ona sarayın
aynası demek mümkün. Kenarda bir yerde çelik bir platform var. Hamlet ilk kez
orada görünüyor ve önünden geçiyor ama bir daha da dönmüyor oraya. Oyuncular
seyirci arkasında dolaşıyor. O zaman seyirci olayın bir parçası
oluyor(herhalde) yâni reaya, yâni sarayın 'kulları'. Zaten halk hep izlemez mi?
Arada bir de alkışlar onu bunu. Neyi alkışladığını da bilemezsin. Platform bir
geçiş köprüsü. Hareket onun üstünde. Hayalet orada, Leartes ile Kral orada,
düello orada, askerler orada, gaz lambaları orada. Polonius ile Hamlet orada,
Ophelia ile Hamlet orada, Fortinbras ve askerleri orada. Sırat köprüsü olabilir
mi? Her şey seyircinin gözüne sokulacak kadar yakın ama seyirci bütünü
göremeyecek kadar uzak.
Oyunun en
önemli(!) karakteri hizmetçi. Oyun onunla başlıyor ve bitiyor. Elinde kova ve
bez yerleri siliyor, perdeleri açıp kapıyor. Özgün metinde böyle bir rol yok.
Versus Tiyatro seyirciye bir mesaj vermek istemiş besbelli. Versus Tiyatro'ya
sorar öğrenirim ama böylesi daha keyifli. Kendim çözmeye çalışıyorum. Tiyatro
bir anlatım sanatı değil mi? Onlar anlatamamış olamaz ben anlamamışımdır.
Oyunda bir tv ekranı var. O ekrandaki spikerden haberleri alıyoruz. Hamlet tiyatroya meraklı imiş, spiker söyledi. Farzedin siz de evde tv
seyrediyorsunuz, o sırada temizlik yapıyorsunuz . Tüm dünyanız o ekran. Ülkede
olup bitenleri de o ekrandan öğreniyorsunuz. Belki de sizsiniz o hizmetçi? İyi
de hizmetçinin oyun sonundaki şarkısını ne yapayım? İngilizce bir şarkı, 'My
heart broken, I bless you' falan diyor. Anladım epik o epik.. Yabancılaştırma. O
olmasaydı, Hamlet'i oynayan oyuncunun kendini parçalarcasına oyunu, Laertes ile
yaptığı düello, hayaletin üstüne atılmak için zorlukla tutulması seyirciyi
olayın içine sokacaktı.
Bir şey daha farkettim hayalet aslında Fortinbras, ya da Fortinbras hayalet. Bu dünyada yepyeni bir yorum. Ne anlama geliyor çözebilmiş değilim. Düşünmeye devam edeceğim. Kimse söylemesin.
Kral'ın sinek yakalaması da bence bir ilk. Bunu anladım, Kral da bir ölümlü sonunda. Polonius'un seyirciye 'sen de mi az çektin aşk yüzünden gençliğinde' diye sormasını seyircinin oyuna 'çekilmesi' diye anladım. Oyuncunun seyirci olan arkadaşına takılması olacak değil ya.
Ama şu çok hoş: Ophelia'nın ölümü üzerine Kral'ın iddiası ile düzenlenen kılıç oyunu, Hamlet ile Laertes arasında 'barış müsabakası'na dönüşmüş. Ama 'Barış müsabakası' savaş gibi. Dolapdereli iki yiğidin kapışması sanki. Yeşilcam filmi gibi bir son. 'Paralandı yüreğim' İşte bu yeni okuma! 'Açılım Horatio açılım' diyesim geldi. Biz alıştık artık mafya tarzı korumalara o hiç batmadı.
Bir şey daha farkettim hayalet aslında Fortinbras, ya da Fortinbras hayalet. Bu dünyada yepyeni bir yorum. Ne anlama geliyor çözebilmiş değilim. Düşünmeye devam edeceğim. Kimse söylemesin.
Kral'ın sinek yakalaması da bence bir ilk. Bunu anladım, Kral da bir ölümlü sonunda. Polonius'un seyirciye 'sen de mi az çektin aşk yüzünden gençliğinde' diye sormasını seyircinin oyuna 'çekilmesi' diye anladım. Oyuncunun seyirci olan arkadaşına takılması olacak değil ya.
Ama şu çok hoş: Ophelia'nın ölümü üzerine Kral'ın iddiası ile düzenlenen kılıç oyunu, Hamlet ile Laertes arasında 'barış müsabakası'na dönüşmüş. Ama 'Barış müsabakası' savaş gibi. Dolapdereli iki yiğidin kapışması sanki. Yeşilcam filmi gibi bir son. 'Paralandı yüreğim' İşte bu yeni okuma! 'Açılım Horatio açılım' diyesim geldi. Biz alıştık artık mafya tarzı korumalara o hiç batmadı.
Versus
Tiyatro'nun Hamlet'inde Laertes, Ophelia ölünce ortaya çıkıyor, o nedenle Laertes'i
yolcu ederken Polonius'un ona nasihatı yok. Guildenstern ve Rosencrantz yok. Hamlet'in meşhur mezarcısı
yok zira mezar sahnesi yok. Fortinbras da Hamlet ölünce ortaya çıkıyor, Fortinbras'ın ilk geçişi yok. Bunlar Versus
Tiyatro için ayrıntı ama aslına uygun hayalet var. 'Tabi ki olacak olmazsa oyun
olmaz' diyorsunuz galiba? İyi de ben de diyorum ki bu Hamlet bu kadar mı
gerekliydi? Mâdem yapıyorsunuz 'yeniden okuyun' ama gerçekten. Meselâ hayalet Hamlet'in
kafasının içinde olsun. Fortinbras'ın ülkeyi işgaline bir kafa yorun. Daha
neler neler bulunmaz mesele niyette. Siz farklı olsun diye fark yaratmayan
şeyler yaparak oyalanmışsınız.
'God bless you'
Melih Anık
HAMLET
Yazan William
Shakespeare
Çeviren Sabahattin Eyüboğlu
Yöneten Metin Balay
Reji asistanları Nihan Aypolat + Cenk Hakan Köksal
Sahne tasarımı Metin Balay
Dövüş koreografisi Gürhan Elmalıoğlu
Poster tasarım Tuğçe Kodalak + Gökhan Kodalak
Çeviren Sabahattin Eyüboğlu
Yöneten Metin Balay
Reji asistanları Nihan Aypolat + Cenk Hakan Köksal
Sahne tasarımı Metin Balay
Dövüş koreografisi Gürhan Elmalıoğlu
Poster tasarım Tuğçe Kodalak + Gökhan Kodalak
Sahne: Talimhane Tiyatrosu
Oynayanlar (Alfabetik
sırayla)
Arda Öztürk (Laertes)
Arzu Akın (Gertrude)
Cenk Hakan Köksal (Hayalet)
Efsun Kaygusuz (1. Oyuncu)
Emir Ünver (Koruma + Haberci)
Fatih Demir (Bernardo + Gonzago-oyuncu kral)
Gökhan Gürün (Koruma + Osric)
Hiba Öztürk (Hizmetçi)
Kayhan Berkin (Hamlet)
Kerim Urun (Horatio)
Kubilay Çamlıdağ (Claudius)
Nihan Aypolat (Batista-oyuncu Kraliçe)
Olcay Yusufoğlu (Ophelia)
Şevket Süha Tezel (Polonius)
Tarık Ündüz (Spiker)
Arzu Akın (Gertrude)
Cenk Hakan Köksal (Hayalet)
Efsun Kaygusuz (1. Oyuncu)
Emir Ünver (Koruma + Haberci)
Fatih Demir (Bernardo + Gonzago-oyuncu kral)
Gökhan Gürün (Koruma + Osric)
Hiba Öztürk (Hizmetçi)
Kayhan Berkin (Hamlet)
Kerim Urun (Horatio)
Kubilay Çamlıdağ (Claudius)
Nihan Aypolat (Batista-oyuncu Kraliçe)
Olcay Yusufoğlu (Ophelia)
Şevket Süha Tezel (Polonius)
Tarık Ündüz (Spiker)
Tolga
Bayraklı(Fortinbras)
Ufuk Özdemir (Marcellus + Lucianus-oyuncu katil)
Yaşar Michael
Kontny(2.Koruma)
Ufuk Özdemir (Marcellus + Lucianus-oyuncu katil)
Merhaba,
YanıtlaSilOkuyucuya yararı olan, tiyatrocuların hiçbir ders almayacağını sandığım önemli bir yazı daha...
Hilmi Bulunmaz