Haber vermeseler haberim olmayacaktı. Beş kez oynanacak
bir mezuniyet oyunu kaç kişinin ilgisini çeker? Benim çekti.
Ödon von Horvath
1901-1938 yılları arasında yaşamış. Genç yaşta ölmüş. Ölümünden bir iki yıl
önce gök gürültüsü üzerine bir şiir yazmış. Bir arkadaşına "Nazi'lerden
korkmuyorum sokaklardan korkuyorum" demiş. Kadere bakın ki Paris'te bir fırtınada başına ağaç dalı
düşmesi yüzünden ölmüş. Kendini Macar
saymış ana dili Almanca imiş. Faşizmin
şafağını görüp uyarmış ve tehlikelerine
dikkat çekmiş. (https://en.wikipedia.org/wiki/%C3%96d%C3%B6n_von_Horv%C3%A1th)
Lunapark özgün
ismi Kasimir ve Karoline olan 1932 tarihli oyundan uyarlanmış.
Rica ettim gönderdiler, Kasimir ve Karoline isimli oyunu
okudum. Metne bakarsanız bu zamanın seyircisine çok şey söylemeyecek bir oyun.
Kadir Has'lı gençler oyunu uyarlamış, Kütahya'ya getirmiş ve seyirciye çok şey
söyler hâle getirmişler. Yarı Kütahyalı olarak bu, benim için sürpriz oldu. Ama
Kütahya'yı bilen biri olarak hiç yadırgamadım. Belli ki Kütahya'yı tam bilen
birinin parmağı var. (Sonradan öğrendim, Kayhan Açıkgöz Kütahyalı imiş.) Ama
mesele sadece Kütahya değil zira uyarlamada tüm Türkiye var. Temelinde oyun taşradan
büyük şehre bakış, büyük şehrin taşradaki izleri üzerine kurulmuş. İşini
kaybetmiş şoför, bijüteride çalışan kendi sanal mağazasını açma hayalleri
içindeki nişanlısı, bıçkın delikanlı ile kendine ait duruşu ile dikkat çeken
bir genç kız, bir telefoncuda çalışan saf bir delikanlı, onun patronu, patronun
arkadaşı savcı, biri Suriyeli iki hayat kadını. Kişiler olayı anlatmaya
yetiyor. Hepsi bir AVM açılışında bir araya geliyor. AVM kültürel değişmenin (yozlaşma?) bir sembolü. Ülke koca bir AVM aslında. Satan ve satılan insan. Çıkmaz
sokaklarda çıkış bulmak için debelenen insanlar ile, sırtını kapitale dayamaya
mecbur bırakılmış adalet, adaleti satın almış kapital, kırılgan hayâller,
parçalanmış ahlâk, soluksuz bırakılmış özgürlük Lunapark'ın gürültülü
atmosferinde, içine düşülmüş kaosu sahte bir eğlence ile sarmalıyor. Belki de bu
sarhoşluk hâli insanları bir yükseltiye çıkmaya, peşinden baktıkları balona
ulaşmaya zorluyor. Nafile bir çaba. Hayata attığınız yumruk 'gangnam' dansı
yapan bebeği masanıza bırakır sadece. Uyarlamanın başarısını dikkate sunuyorum.
Oyunu Serdar Biliş yönetmiş. Özellikle mekân düzenini çok
beğendim. Masalar ve çevresindeki sandalyelerden oluşturulmuş bir oturma düzeni
var. Siyah sandalyeler seyircilerin yeşil sandalyeler oyuncuların. Seyirciler
de masalar etrafında oturdukları için oyuncuların masa etrafında oturarak
oynamaları seyircileri oyunun bir parçası hâline getiriyor. Mesaj açık. Oyuncular
diyor ki 'bizim oyun olarak sunduğumuz şey aslında sizin hayatlarınız'.
Oyuncuların masa üzerine çıkarak oynadıkları sahneler gerçeklerden kaçtıkları,
hayâl ettikleri, uzlaşma aradıkları, çareyi birbirlerine sarılmada buldukları,
yalnızlıklarını unutmaya çalıştıkları sahneler. Hem yükseldikçe belki de
üstlerinden geçen balona(yıldızlara) ulaşma şansları da var(!) Metin okuma çok başarılı.
Dokuz oyuncuyu da çok beğendim. Yetenekli, iyi eğitilmiş
gençler. Ortak bir dil oluşturmuş, rollerini içselleştirmişler. Severek, coşarak oynuyorlar. Onların
oyunculuklarına kapılıp gidiyorsunuz. Bu bir mezuniyet projesi olduğu için not
vereyim. Hepsi 'Pekiyi'. Mezuniyet projesinde bu kadar samimi, tiyatronun
hakkını vererek oynayan bu oyuncular hayatın gerçek AVM'lerinden kendilerini
koruyabilecek mi? Yoksa onlar da selin içinde yok mu olacaklar? Dilerim
olmazlar. Hepsinin şansı açık olsun.
Programa göre 30 Mart'ta bir daha oynayacaklar. Yerinizi önceden
ayırtın(0530 967 7970) zira kapasiteleri sınırlı. Bence bir kaç kez daha
oynamalılar. Hatta ödenekli ödeneksiz tiyatrolar onlara imkân vermeli. Zira bu
samimiyette ve ne dediğini bilen bu düzeyde bir oyun seyretmek zamanımızda çok
az rastlanan bir şans.
Melih Anık
Oyunun Künyesi
Yazan: Ödon von Horváth
Uyarlayan: Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü 4. Sınıf Öğrencileri
Yöneten: Serdar Biliş
Yönetmen Yardımcısı: Ali Yalgın
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Efe Soykaraman
Işık Tasarımı: Yasin Bardakçı
Asistanlar: Ahmet Kuntberk Alptemoçin, İlayda Esmer, Dilan Serinyel, Diyar Karadaş, Ece Yüksel
Oyuncular:
Kadir: Kayhan Açıkgöz
Zeycan: Ecem Uzun
Fırat: Ulaş Akşit
Efsun: Başak Kara
Gökhan: Barkın Sarp
Nevzat: Kürşat Demir
Davut: Erdem Kaynarca
Züleyha: Senem Çil
Evsa: Işıl Ezgi Çeçen
Uyarlayan: Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü 4. Sınıf Öğrencileri
Yöneten: Serdar Biliş
Yönetmen Yardımcısı: Ali Yalgın
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Efe Soykaraman
Işık Tasarımı: Yasin Bardakçı
Asistanlar: Ahmet Kuntberk Alptemoçin, İlayda Esmer, Dilan Serinyel, Diyar Karadaş, Ece Yüksel
Oyuncular:
Kadir: Kayhan Açıkgöz
Zeycan: Ecem Uzun
Fırat: Ulaş Akşit
Efsun: Başak Kara
Gökhan: Barkın Sarp
Nevzat: Kürşat Demir
Davut: Erdem Kaynarca
Züleyha: Senem Çil
Evsa: Işıl Ezgi Çeçen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder