Türkiye Kayası oyunu üzerine yazdığım yazının altına “Dilek”
imzalı bir yorum yazılmış. Yazımı yayımlamadan önce Türkiye Kayası ile ilgili yazdığım birkaç twit’ten sonra İBB Şehir Tiyatroları “baş
dramaturgu ve edebi kurul üyesi” olduğunu söyleyen Dilek Tekintaş beni
telefonla aramıştı. Telefonda bana söyledikleri ile yazılan yorum arasındaki
benzerlikler nedeniyle yorumun da Dilek Tekintaş’a ait olduğunu düşünüyorum.
“Sizin bu Çabalı
haliniz iç acitici,gene aynı yerde debelenip durmak,Kraldan çok Kralci tavriniz
,herseyi sadece araştırarak öğrenmek zorunda olmanızdan kaynaklanıyor sanırım
.Gec kalınmış maalesef belli ki yoruyor da.Yoksa neden ısrarla uğraşır ve ayıp
etmekte devam eder ki insan?Kendi bilgi ve pratiginizle baktiginiz ve
yordugunuz durumların hepsinde yanlışlar var.Ya zevksizsiniz ya kendinize
biçtiğiniz şeyi o neyse becerememenin ofkesiyle düşmanlık alanı yaratarak
gündem kisisi olma telasindasiniz.Dramaturgi hakkında dışardan araştırma
yaparak edindiğiniz bilimsel ! saptamalariniz neyse dramaturglar hakkında ki
kelamlariniz da hudutların ötesinde.Canınızın her istediğini soyleyemezsiniz
Melih bey.Size göre yapılmadığı gibi size sorulacak da değil.Elestiri yaparken
(niye yapılır öğrenin önce ) zaaflarımızdan arinmaliyiz.Ogreten tavrım sürekli
cahil ve cüretli insanların her yerde olmasından duydugum
rahatsizliktandir.Mesleki değil kişisel yazdım size.Dilek”
Dilek Tekintaş, telefonda aşırı bir tedirginlik hali içinde
idi; söylediklerinden özellikle Yeşim Özsoy Gülan ile aralarında yaşandığını
hissettiğim anlaşmazlığı dile getiriyor; kendini savunurken beni de Gülan’la birlikte hareket etmekle suçluyordu. Kendisine Gülan, Galata Perform, Ve Diğer
Şeyler Topluluğu ile ilgim olmadığını defalarca belirtmiş olmama rağmen “takıldığı”
bu husus, bir yazara yapılan muamele hakkındaki görüşlerimi duymasına engel
oluyordu. Bu alışılmadık bir davranış değil. Ama bu denli bir hassasiyet de
aslında yapılandan duyulan suçluluğun da bir belirtisi oluyor çoğu kez. Dilek
Tekintaş’ın tekrarlarından anladığım, İBB Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen
oyunun yeniden yazıldığı, ilk yazılan metin ile ilgisi olmadığı bu nedenle
telif konusunda kuruma bir yükümlülük getirmediği idi. Hatta “dramaturjik”
denilen ama aslında oyunun esasını değiştiren “düzeltmelerin” de salt bu nedenden dolayı
yapıldığını gösteriyordu. Tekintaş’ın
tavrından bunun sanki “kendi” tarafından bulunmuş bir “çözüm” olduğu; bu konuda
kurumu sanki kendisinin ikna ettiğini bundan sonra konu ile ilgili bir sorun
yaşanır da Galata Perform’a telif ödenmek durumunda kalınırsa kendisinin zor
durumda kalacağı anlaşılıyordu. Bu, “kraldan çok kralcı” bir tavırdı.
Dilek Tekintaş’a düşüncelerimi yanlış bulduğunu belirttiğine
ve de kendi yaptıklarının doğruluğuna inandığına göre bana aldırmamasını
söyledim. Tekintaş, sadece kendi haklılığını inatla savunmakla kalmıyor beni ikna etmek için “debeleniyordu”.
Bana göre “suçluların telaşı” içinde idi. Hâli “içimi acıttı”. Dilek Tekintaş’ın
telefondaki “çabalı hali” yazımı
etkileme gayretinden kaynaklanıyordu. Şimdi de yorumunda yazımın içindeki pek
çok hususla ilgili HİÇ bir ŞEY söyleyemiyor, SALDIRIYOR! Ancak bunu yaparken soyadını yazmaktan
korkuyor. Yâni, BAŞ DRAMATURG VE EDEBİ KURUL ÜYESİ, “kendisi” olma cesaretini gösteremiyor, bir “ünvan”dan
ibaret kalıyor.
Bugüne kadar yazdığım yazılarla ilgili hakaret içeren pek
çok yorum duydum. Edilen hakaretlere aldırmadığımı, hakaretleri yazanın ruh ve
zihin dünyasının bir göstergesi saydığımı her zaman belirttim. Aynı şekilde düşünmekle beraber bu kez durumun farklı olduğu kanaatindeyim. Zira her ne kadar “kişisel yazdım” diyorsa da yukarıdaki yorum,
ödenekli bir tiyatronun “baş dramaturgu ve edebî kurul üyesi”ne ait. İBB Şehir Tiyatroları Yönetimi bu konuyla
ilgili suskun kalır gerekeni yapmazsa bir
memurunun görüşlerini paylaştığını; o memurunun kurumun oyunu ile ilgili
yazılan bir yazıya gösterdiği hakareti sahiplendiğini anlamış olacağız. Üzüntü
vermesi gereken asıl meselenin de 100
yıllık bir kuruma yakışmayacak kadar "düzeysiz" bir yorumun “resmi görüş” halini
almasıdır ki bu, hakaretten daha çok
düşündürücüdür.
Yorumu birkaç kez okudum.
Dilek Tekintaş kendince “saydırmış”: “Yanlış, zevksiz, beceriksiz,
bilgisiz, cahil ve cüretli.” Önünde kendime olan saygım nedeniyle
eğiliyorum: “Bendeniz de Cyrano de Bergerac!” Yazım da “eldivenim”dir.
Melih Anık
Düşünce barındırmayan ,iyiyi güzeli önermeyen biriyle ne tartışılır ne konuşulur.Bu üslupla yazan biri nasıl özür bekler anlaşılır gibi değil.Dedikodu yapmaktasınız ve sürekli yanlış ifadeler içindesiniz.Ruhunuzun huzur bulmasını dilerim,Yasınıza hürmetten artık durun diyorum sadece.Şahıslar yetmedi kurumlara mı sicradiniz.Hangi sifatla,Kim olarak onermektesiniz değerli yargılarınızı ! Sizin bu kadar hassas olup herkese ağzınıza geleni yazma hakkınız nerden sanırım biliyorum muhatap alındığınız için inandığınız bir hal olsa gerek.herkesten aynı şeyi beklemek de yanılgınız .Tiyatro dunyasına kattığınız kirlenmenin bedeli yok ve yakıştırmıyorum size.Bunlar benim fikrim.Haksiz oldugumu yazamayip size yazılandan alintilarla karşınızda ki kisiye bütün alanlarınızdan üstelik emin olmadan yazmanız pek yazık bir durum.
YanıtlaSilİsminizi yazamıyorsunuz ama kim olduğunuzu biliyorum Dilek Tekintaş.
YanıtlaSilYa değilse? Bu mu sizin mühendis bilimselliğiniz? Hemen yafta! Adımı yazmadım ya, siz bana da Dilek dersiniz.
YanıtlaSilHer şeyin açıklaması bu yorumda..
YanıtlaSilDilek Tekintaş’ın tekrarlarından anladığım, İBB Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen oyunun yeniden yazıldığı, ilk yazılan metin ile ilgisi olmadığı bu nedenle telif konusunda kuruma bir yükümlülük getirmediği idi. Hatta “dramaturjik” denilen ama 'aslında oyunun esasını değiştiren “düzeltmelerin” de salt bu nedenden dolayı yapıldığını gösteriyordu. Tekintaş’ın tavrından bunun sanki “kendi” tarafından bulunmuş bir “çözüm” olduğu; bu konuda kurumu sanki kendisinin ikna ettiğini bundan sonra konu ile ilgili bir sorun yaşanır da Galata Perform’a telif ödenmek durumunda kalınırsa kendisinin zor durumda kalacağı anlaşılıyordu. Bu, “kraldan çok kralcı” bir tavırdı.' SİZİN YAZINIZDA VE GENE KANAATLERİNİZDE TELİFLE İLGİLİ BÜYÜK BİR YANLIŞINIZ VAR.YENİ METİN YENİ TİYATRO YAZARIN AJANSI DEĞİL,ÇALIŞMANIN YAPILDIĞI ATÖLYE.EĞER OYUNLARLA İLGİLİ BİR ANLAŞMALARI VARSA VE TEMSİL SORUMLULUĞU TAŞIYORLARSA ELBETTE Kİ TELİF ALIRLARDI.FEHİME SEVEN BAŞVURUSUNU YAPTI VE YAZARLA YAPILDI SÖZLEŞME.BUNUN İÇİN METNİN DEĞİŞTİRİLMESİ ÇABASINA GİRMEKLE BENİ DAHA DOĞRUSU ÇALIŞTIĞIM KURUMU SUÇLAMIŞSINIZ AMA BEN DE DAHİL ŞEHİR TİYATROLARINDAN HİÇ BİR BİRİM ÇALIŞANI BÖYLE BİR ÇABAYA GİRMEZ.ESER SAHİPLERİNİN VE TEMSİLCİLERİNİN HAKLARI MADDE MADDE YAZMAKTADIR YÖNETMELİKLERİMİZ DE.BAŞVURULAR RESMİ KAYITLA ALINIR.ORANLARI BELLİDİR.SÖZLEŞMELERİ DE BAŞDRAMATURG DÜZENLER MUHASEBE BİRİMİNE İLETİR VE ÖDEMELERİ YAPILIR.BUNA NE BEN NE DE BAŞKA BİR DRAMATURG DAHİL OLMAZ OLAMAZ.OYUNUN BAŞVURUSU YAPILDIKTAN,REPERTUARA ALINDIKTAN SONRA,YAZARLA SÖZLEŞMESİ İMZALANDIKTAN VE YÖNETİM KURULU TARAFINDAN OYNANACAĞI AÇIKLANDIĞINDA ANCAK YÖNETMEN İSTERSE METNE DAİR ÇALIŞMA YAPILIR.TÜRKİYE KAYASI İÇİN DE BU ÇALIŞMA YAPILMIŞTIR.YAPILAN DÜZENLEMELRDEN SONRA YAZARIN HAKKI ELİNDEN ALINAMAZ.ŞEHİR TİYATROLARI CİDDİYETLE İŞİNİ YAPAN BİR KURUMDUR .BİRİMLERİMİZ LİYAKAT SAHİBİ,GÖREVİNİN SORUMLULUĞUNU BİLEN BİR KADRODAN OLUŞMAKTADIR.AYAK OYUNLARIYLA, BÖYLESİ DÜZENLERLE İLGİMİZ HİÇ OLMAMIŞTIR OLMAYACAKTIR.KEŞKE BİLGİ ALSAYDINIZ İŞLEYİŞLE İLGİLİ DE BU YANILGIYA DÜŞMESEYDİNİZ.ÖĞRETEN TAVIRLI DİYECEKSİNİZ BANA AMA BU SUÇLAMAYI BİLMEDEN YAPTIĞINIZI GÖRÜYORUM GENE.BEN KURUMUMU TEMSİL ETMEKTEYİM KURUMUM DA BENİ.SİZ DE BİZİ İTHAM ETMEKTESİNİZ,SUÇLAMAKTASINIZ.BU KONUYA AÇIKLIK GETİRMEK İÇİN CEVABINIZI BEKLİYORUM.NEYE DAYANDIRDIĞINIZI DA.VARSA BÖYLE BİR HAK VE HAKKI YENİLMİŞ BİR KİŞİ LÜTFEN BELGELESİN.BEN DE ÖZÜR DİLEYEYİM.DİLEK TEKİNTAŞ
SilBenimle ilgili kanaatleriniz oluşmuş ve üstüne de bir çok yazı yazmışsınız.Bu sebepten sorunuzu yanıtlamıyorum.Çünkü bana açıp sormadınız.Bana dair başlattığınız ve nedenini anlamadığım bir mücadele içinde sizinle böyle bir iletişim kurmak istememek tercihime de saygı gösterilmesini rica ediyorum.Başka sitelerde yazdığınız yazılar baz alınarak hakkımda olumsuz yazılar yazılmakta.İlgim yok dediniz.Sebep olan yazılar ve referans isim sizdiniz.Ben ne yapmalıyım peki şimdi bununla ilgili.Sizi yargılayan yazılar mı yazmalıyım?Sizin talep ettiğinizi düşünmüyorum ama bu sonucu değiştirmiyor.Zevksiz,çabalı,yanlışlarınız var diye yazılan yazı hakaretse bu olanlar,bana uygun görülen ifadeler nedir?Kanaat denemez değil mi?Beğenmek,beğenmemek değil yargılamak üzerinden yazıyorsunuz.Masa başı çalışmalarının eleştirisi yapılamaz demiştim.Adım ve soyadımla yazıyorum size.Baş Dramaturg olduğum bilgisi de yanlıştır.Yanılgınızın sebebi ben değilim üstelik.Bunun öyle olmadığını en iyi bilenlerden olduğum su götürmez,ortaya çıkacağını bildiğim gibi.Ama doğru Edebi Kurul üyesiyim ve size işleyişi anlatmaya çabalamıştım projenin Şehir Tiyatroları sorumlusu olarak.Ama onu da başka türlü bir şekilde yorumlamışsınız.Tweeter hesabım yoktur.yazdıklarınızı okuyacağım.Yorumlarınızı da öyle.Yukarda yazan yorumu da bana atfetmişsiniz.Ne denir bilmiyorum.Galiba haksızlık. Beğenmediğiniz ifadelere gösterdiğiniz duyarlılığı lütfen bana da gösterin.Yanlış ifade edilen başka bir sebepten size telefon açtım.Konuşmamızın özü umarım yine farklı yorumlanmaz.Çünkü bana öyle olmadığını söylediniz.Yanlış ifade edilmiş olabileceğini söylediniz.Belki bunları da yanlış yormuş olabilirsiniz.Buna istinaden bu yorumu yazıyorum.Dilek Tekintaş.
YanıtlaSil