Yazıma bir yazarımızdan bir cümleyi tornistan ederek başlayayım: Bir oyun seyrettim gündemim değişti. Oyun Peri Peti’den seyrettiğim Lorem Ipsum. Bir cümle içindeki iki yabancı ifade kafa karıştırıyor. Benim gibi kafayı takmaz sıradan bir seyirci gibi ‘aman ne güldük eğlendik çok keyif aldık’ diye oyundan çıkarsanız oyun hedefine varmış dersiniz. Evet oyun güldürüyor eğlendiriyor keyifli ama benim için oyunun önemi bunlardan çok daha başka. Bazı oyunlara eleştiri şarttır. Bazı oyunlar için eleştiri doktorun yazdığı reçeteye benzer. (Eleştirmen de tiyatro doktoru oluyor bu durumda :))) Seyirci merak eder okursa oyundan aldığı ufku açar. Jüri üyesi ise ezbere ahbap dost işi seçim yapmaz bilerek oyun seçer ve seçiminin gerekçesini iyi yazar. Muhtemelen oyunu yapanlar belli etmez ama yazımı okur. Onlara da faydam olursa ne mutlu bana.
İkinci ifade oyunu ismi: Lorem Ipsum. Google’da tam bir karşılık bulamayacaksınız.
Yayıncılık hayatında kullanılan bir ifade. Örneğin sayfa mizanpajı
yaparken boş kalan yere ‘buraya içerik
gelecek’ anlamında genellikle anlamı olmayan sözcüklerin belirlenen harf
fontlarıyla yazılmasına başka bir ifade ile boşluk dolduran parçaya Lorem Ipsum
deniyor. Taklit yazı bloğu da denebilir.
Bu tanımlardan yola çıktığınızda oyunun anlamı netleşmeye başlıyor. Oyun tiyatro dünyamızdaki boşluğa bir
gönderme ve doldurma amacı taşıyor.
İçerik oyunun en can alıcı yeri. Oyun afişinde ‘Yazan
Efe Yeşilay’ı görüyorsunuz. Oyun
tekstinin başında ve afişte “Edward Bellamy’nin 1888 tarihli ‘Looking Backward 2000-1887’ adlı
romanından esinlenilerek yeniden yazılmıştır” yazılı. “Geriye Bakış
2000’den 1887’e”Fadime Kahya tarafından tercüme edilmiş ve Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları tarafından basılmış
Edward Bellamy 1850-1898 yılları arasında yaşamış
Amerikalı bir yazar. Hukuk okumuş. Gazetecilik yapmış. 1888’de yayımlanan
Geriye Bakış romanı bir milyondan fazla kopya satmış ve ekonomik kriz
pençesindeki bir halktan alıcı bulmuş bir modern
ütopyadır. Yazdıkları çeşitli siyasi oluşumlara ve onun ideallerini savunan
ulusalcı bir partinin kurulmasına ilham vermiş. Geriye Bakış’ın devamı olan
Equity adlı eseri 1891’de yayımlanmış.(Kitap arkasından) İşte Peri Peti’nin
Lorem Ipsum’unun önemi bu eserden geliyor. Efe Yeşilay’ın böyle bir romandan
yola çıkarak bir oyun yazmasını çok zekice buluyorum. Beni de bu konuda
ayrıntılı okumaya ve araştırmaya yönlendiren bir oyun oldu. Gündem yaratması
ufuk açması tiyatro sanatının hem keyfinin hem de gücünün göstergesi. Ben bu
tür oyunları seviyorum beğeniyorum. Bu yazıyı yazmak da bana keyif veriyor.
Modern ütopyalar, on dokuzuncu yüzyılın sadece
toplumsal değil, aynı zamanda siyasal koşullarının da bir yansıması olan hayal
âleminin birer tasviridirler. Bu açıdan bakıldığında on dokuzuncu yüzyıl
ütopyacılarının hem benzer hem de farklı birçok yönü bulunmaktadır
Ancak hepsinde bulunan ortak yön, on dokuzuncu yüzyılın değişime ve devrime açık, umut yüklü bir çağ olduğuna beslenen inançtır. Bazılarında rüyadan uyanma teması etrafında şekillenen geçmiş duygusundan yoğun olarak beslenir. Bu kurgulardan biri de Edward Bellamy’nin Geriye/Geçmişe Bakış (Looking Backward) adlı eseridir. On dokuzuncu yüzyılın sorunları, örnekleri, araçları, çözümleri, açmazları, çelişkileri, diğer eserlerde olduğu gibi bu eserde de hep ön plandadır. Geriye/Geçmişe Bakış’ta ana karakter Julian West, yaşadığı Boston kentinde 1887 yılında bir manyetizma profesörü tarafından uyutulduktan sonra gözlerini 2000 yılının Boston’unda açar yüz on üç yıl sonra (yüz on üç yıl üç ay on bir gün) aynı kentte uyanır. Uyandığında dünyanın bambaşka bir yer olduğunu görür. Daha kestirmeden söyleyecek olursak, Bellamy’de uyanış teması aslında, umudu çağıran, eşitlikçi, yeni bir düzen hayalidir. Bellamy, pek çok yazarda olduğu gibi kendi düşüncelerini anlatmak için roman kurgusunu araç olarak kullanır. Geçmişe bakarak inşa edilen gelecek beklentileri, Bellamy’de, umutlu ve güçlü bir dünya tasarımı yaratır.
Elektriğin kömürün yerini aldığı, endüstri ve
ticaretin çıkarcı özel tekellerden kurtarılıp ortak çıkara ve herkesin yararına
hareket eden tek bir tröstün elinde toplandığı, tasarrufların ve kârın tüm
yurttaşlar arasında eşitçe pay edildiği, devrimin şiddet değil ikna yoluyla
gerçekleştiği, ordunun ortadan kalktığı, yurttaşların isme çıkarılan kredi
kartlarıyla kamu mağazalarından ihtiyaçlarını giderdiği yeni bir dünyadır
burası. Ulusun hizmetine adanmış bir “sanayi ordusu” fikrini ütopyasının
omurgasına yerleştiren Bellamy öyle isabetli öngörülerde bulunmuştur ki.
Amerika’da
şu güne kadar yayınlanmış en dikkat çekici kitapların başından gelen bu sanayi
ütopyasının inanılmaz başarısını ve yoğun etkisini anlamak için Krishan
Kumar’ın yaptığı uzun döküme kısaca göz atmak bile kafi.“1888’de Geriye Bakış
sadece Birleşik Devletler’de çeyrek milyon kopya sattı… On dokuzuncu yüzyıl
Amerika’sında Tom Amcanın Kulübesi’nden sonra en çok satan roman ve Amerikan
edebiyatında bir milyon kopya satan ikinci romandı. Yayımlandığından bu yana
Birleşik Devletler’de baskısı hiç tükenmedi… yayınlanışını takip eden bir iki
yıl içinde dünyadaki tüm büyük dillere çevrildi… Amerikalı felsefeci John Dewey
‘Tom Amcanın Kulübe’si kölecilik karşıtı hareket için neyse, Bellamy’nin kitabı
da pekâlâ yeni bir toplumsal düzene yönelik yaygın kanının şekillenmesi için o
olabilir’ diye yazıyordu…. Birçokları için Bellamy’nin gücünün en etkileyici
ispatı Leo Tolstoy gibi bir kişinin Geriye Bakış’ın ilk Rusça çevirisinden
sorumlu olması gerçeğinde yatar
Her şeye rağmen ütopyalar başka bir yaşamın
mümkün olduğuna dair içimizdeki umudun ateşin alevini canlı tutmaya devam
ederler. Yine Mumford’un sözleriye: “Bugün, ileri endüstriyel uluslar
Bellamy’nin işaret ettiği çukurların bir çoğuna düşmüşlerdir. Öyle ki, bugün
teknolojinin bize sunduğu gerçek avantajları kuşatacak başka bir yaşam tarzı
tasarlamak pek çok insana güç gelmektedir. Gerçekte teklif edilen gelir, görev,
özveri ve fırsat eşitlikleri o kadar adil ve ‘demokratik’ o kadar zararsız ve
faydalı gözüküyorlar ki bu şemada eksik kalan bir unsur –‘Sistemin kendisine
karşı hiçbir alternatif yok’- gözümüzden kaçmaktadır. Çünkü bizler onu
kaybetmeye dünden razıyız
Böyle kapsamlı bir
romanı didaktik olmadan ve seyirciyi sıkmadan yazmak ve sahnelemek için
romandan belli bir fedakarlık etmek gerekiyor. Efe Yeşilay ‘Kendi yükümüzü başkalarına yükleyerek yaşama
kuralının çok iyi bir uygulayıcısı oldum’ diyen dededen zengin West’in (Bellamy) ağzından, esinlendiği romandan çok belirgin olarak at
arabası metaforunu almış. Bellamy özet olarak 1887’deki sosyal durumu özetlemiş
ve 2000’deki hayal(ütopik) topluma gelmiş. Metaforun tablosal ifadesi şöyle:
Efe Yeşilay’ın
romandan aldığı bu arabayı şöyle replik yapmış:
Arabanın sürücüsü yoksulluk ve açlıktı…
Kemikleri sayılacak kadar zayıf, bitap bir sürücü düşünün. (Yönetmen imayı fark
eder, hızlıca Asistanla yer değiştirir.) Dikenli, yokuşlu, tozlu, çamurlu bu
yolda arabayı çekmekten başka bir çaresi yok. Arabanın tepesinde de bir yığın
insan 4 olurdu. Yolun tozundan, çamurundan uzak, manzaranın ve güzel havanın
tadını çıkarıyorlar. (İşçiler) Arabayı terk edip bize başkaldırarak adalet
isteyecek bir eylemi akıl edemiyorlar henüz. Arabanın tepesindeki nihai
amacımız, yerimizi çocuklarımıza veya istediğimiz birine bırakabilmekti. Bunu
başarana kadar yerimizi sımsıkı tutmak ve başkasına kaptırmamak için elimizden
geleni yapmamız gerekiyordu. Çünkü yoldaki bir engebede arabadan düşebilir,
yerimizi kaybedebilirdik. Böyle talihsiz kazalar yaşamamak için dualar ederek
diken üstünde yolculuk yapıyoruz diyebilirim. Bunun stresini yaşamak hiç de
kolay değil! Nihayetinde işin ucunda arabanın üstünde temiz havanın keyfini
çıkarırken bir anda sürücülük için rekabet etme ihtimaliniz vardır.
2000 yılındaki düzen ütopyasında Bellamy şöyle diyor ki seyircinin repliklere dikkat etmesini öneririrm. Doktor doktorluk yapmadığı için ceza yemiş. Şu an ev hapsinde… Eğer mesleğini yapabiliyorken yapmıyorsan hapse giriyormuşsun. Herkes devlet için çalışıyor.
Efe Yeşilay’ın oyuna eklediği Dümbüldekoğluuu Turşuları, stres çarkı,’Bas gaza’şarkısı ve alternatif tiyatroya yaptığı gönderme ve özellikle ‘Doktor Rolü’ çok zekice dokundurma ve buluşlar.
Yeşilay esinlendim diyor yâni oyun bir uyarlama değil. Bu nedenle romandaki hacmi aynen sahnede beklemiyor(d)um. Gölge oyununun kullanılması oyuncuların oynama biçimleri tulûat tarzını öne çıkarıyor. Sanki eski Direklerarası’ndayız. Oyunun 2025'e dokunması güzel. Tek beklentim bir ütopya ile bitmesi.
Acemi oyunculuk oynamak zor bir iş. Beceremezseniz çiğ kaçabilir ama dört genç oyuncu çok iyi oynuyor. Enerjileri, aralarındaki uyum ve biçim birliği oyunun seyrini daha da keyifli hâle getiriyor. Bir perde üzerine çizilmiş kapı pencere dekor elemanlarının oklarla gösterilişi Lorem Ipsum. Oyunun ismiyle uyumlu. Fikir oyunun dekorunda da kullanılmış. Tiyatro ‘mış gibi yapmak’ değil mi zaten. Kostümlerin ve müzik seçimlerinin de acemi tiyatro konseptine çok uygun olduğunu düşünüyorum. Afiş tasarımını sevdim. Işıklar da iyi çalıştı. Her mekanda aynı olmasını dilerim.
Seyircinin oyunun şen
şakrak atmosferinde oyuna hak ettiği kıymeti vermesi için bu yazıyı yazdım. (Yazımı okuyan var mıdır? :)))
Oyun romanı
okutacaktır diye düşünüyorum ve diliyorum. Seyircinin ve jürilerin oyunun hakkını vermesini
dilerim.
Melih Anık
Künye:
Yapım: Peripeti Yapım
Yazan-Yöneten: Efe Yeşilay
Oyuncular: Burcu Akyürek, Gökhan Dost, Kübra Yeşilay, Efe
Yeşilay
Özgün Müzik: Önder Helvacıoğlu
Işık Tasarım: Arman Serkizyan
Dekor Tasarım: İlhan Topaloğlu
Kostüm Tasarım: Meltem Yeşiltaş
Görsel Tasarım: Zeynel Öney
Yazıda italik olan
bölümler aşağıdaki belgelerden alınmıştır:
Lorem Ipsum oyun
metni
Roman: Geriye
Bakış: 2000’den 1887’ye- İş Bankası
Kültür Yayınları -Edward Bellamy
Bellamy Geçmişten
Günümüze Bakış (https://www.academia.edu/34975349/BELLAMY_GE%C3%87M%C4%B0%C5%9ETEN_G%C3%9CN%C3%9CM%C3%9CZE_B%C4%B0R_BAKI%C5%9E)
Rüyada Kalkınma:
Bellamy’de Yönetim Düşüncesi (https://dergipark.org.tr/tr/pub/fsecon/article/982637)