22 Kasım 2017 Çarşamba

Bir Fiyasko: Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar(İBBŞT)

"They're Playing Our Song" işinin ustası Neil Simon'un 1979 tarihli müzikli oyunu. Ancak çok iyi bir müzik düzenlemesi ile katlanılabilir bu oyunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları "kaçak gecekondu" gibi bir yapımla repertuvarına almış, seyirci kandırıyor. Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar adıyla pazarlanan çakma müzikli oyun soğuk havada üç saatini sıcak bir yerde geçirmek isteyenler için tavsiye edilir bir gösteri. Bence avm'ye gidin daha iyi.


Bir besteci ile şarkı sözü de yazan delişmen şarkıcının sabun köpüğü aşk hikâyesini seçmek kimin aklına gelmiş merak ediyorum. Bu, bugün içinde yaşadığımız ülkenin koşullarını idrak edememekten kaynaklanır eğer seyirciyi "uyutmak" gibi bir başka ajanda yoksa.  Öte yandan bu "cahil cesareti" diye de adlandırılabilir. Hayatta en önemli meziyet kendini bilmektir. Bir kurum da neyi ne kadar yapabileceğini bilmelidir. İBBŞT kendisinin farkında değil. Bu oyun İBBŞT'nın nasıl yönetildiğine örnek gösterilebilir. İleride bu dönemden bahsedilince bu oyunu hatırla(t)mak çok uzun konuşmayı gereksiz kılacak.

Neyi ispatlamak istiyorsunuz? Ne yapmak istiyorsunuz? Bu oyunu neden seçtiniz? Bizim Aile'yi filmden uyarlayıp sahneye çıkaranlara sorulacak sorular değil ama sormaya devam edelim. Sizi ne çekti? Müzikli oyun yapalım ama kadrosu kalabalık dekoru pahalı olmasın mı dediniz? Elimizde şahane müzikal yıldızları var onları değerlendirelim mi dediniz? Müziği düzenleyecek ve icra edecek, dansları düzenleyecek şahane bir ekibiniz var mı sandınız? Hiç biri yok oysa ki. Siz oyun yapmaya değil "ucuza getirmeye" çalışmışsınız. İyi bir şey yapmak için onun gereklerini arar bulursunuz. Ama siz memursunuz unuttum bir an, yapamazsınız.  Tutturmuşsunuz bir "dolululuk oranı". Başka şeyiniz de yok öte yandan. Seyirci geliyor diye iyi bir şeyler yaptık sanıyorsunuz ya da kendinizi öyle "pazarlıyorsunuz". Koltukta kalmanın formülünü öyle bulmuşsunuz anlaşılan. Seyirci "ucuzsunuz" diye geliyor size. Ama her bakımdan "ucuz" olmak zorunda mısınız?

Oyunun temeli müzik. Youtube'a girip bakmadınız mı? Nasıl sesler, nasıl bir orkestrasyon varmış, görmediniz mi? Bu çağda aklı başında seyirci bakıyor. Siz de aklınızı başınıza alın ve bakın.

En çok Özge Özder ile Ali Mert Yavuzcan için üzüldüm. İnsan  arkadaşlarını kendilerine bol gelen bir elbise içinde sahneye fırlatır mı? Şarkı söylemek başka müzikli oyunda şarkı söylemek başka. Dans etmek başka müzikli oyunda dans etmek başka. Amerikan müzikli oyunlarının kendine göre formülü, sesi, gırtlağı, bedeni var. Bu iki oyuncumuzda bunlar yok. Oysa ki benim de beğendiğim, sevdiğim, İYİ oyuncular. Ama bu rolleri oynayamazlar. Kaldı ki bu iş bir bütün ve kabahatin sadece bir parçası onların omuzlarında. Yardımcı rollerdeki oyuncular(Evrim Artut, Müge Gülgün, Çağrı Büyüksayar, Köksal Ünal) istenilen  özelliklerde değil. Müzik düzenleme ve orkestra(Orçun Tekelioğlu), koreografi(Köksal Ünal), dekor(Eylül Gürcan), ışık tasarımının(Kemal Yiğitcan) da bu tarz bir müzikli oyunun özelliklerine uyması gerekiyor ama hiç biri değil. Yönetmenin(Ersin Umulu) bu işe soyunması deli cesareti. 

Tek tek iyilerden bir bütün yapmak kurumsal bir iştir. İBBŞT, 100 yılını aşmış olmasına rağmen "kurum" olamamış, kumpanya kafasıyla yönetilen bir topluluk, mirası har vurup harman savuran bir mirasyedi. İyileri de öğüten bir değirmen.  Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar bu anlayışın son örneği.  

Yapılması gereken ilk icraat, işin başında olanların(taaa yukarıdan aşağıya doğru) hemen istifa etmesi. Ama daha önce yapılacak acil bir şey var:  Oyun hemen, şimdi repertuvardan kaldırılmalı.

Melih Anık


1 yorum:

  1. Ben dün(9Mart 2018)aksam muhsin ertugrul sahnesinde oyunu izledim.Cok cok cok begendim.Uzun zamandir sehir tiyatrolarinin oyunlarindan hosnut olmayanlardanim bende.Tarla Kusuydu Juliet veya Tehlikeli Iliskiler adli oyunlar kadar kaliteli oyunlar cikmiyor diye uzuluyor ama belediye tiyatrosundan da vazgecemiyordum.Ben oyuna oyuncularin performansina bayildim.10 numara 5 yildiz veriyorum.Dusuncenize katilmadigimi en azindan bu oyun icin katilmadigimi soylemek zorundayim.Cunku cok buyuk haksizlik gibi geldi yaziniz bana.Bayan oyuncu karakterine erkek oyuncunun karaktere oyle kaptirislarina kendilerinin anlatamiyorum belki ama cok iyi oyunculuk ve cok guzel bor hikaye sanirim mesele sizin ilginizi cekmemesi...Tekrar tekrar izlemeyi dusunuyorum ama bu sefer sevdigim cevremdeki insanlarada bilet alarak.Sevgilerle

    YanıtlaSil