İstanbul Devlet Tiyatrosu
Ronald Harwood'un The Dresser isimli oyununu oynamak istemiş. Oyun Giydirici
ismiyle tercüme edilmiş(Ergun Sav). Oyunu Hakan Çimenser yönetmiş. Oyundaki Sir
rolüne çalışan Adnan Biricik sağlık sorunları nedeniyle devam edemeyince
yönetmen aynı zamanda oyuncu olmuş ve "Sir" rolünü üstlenmiş. '90'lı yıllarda da sahnelenmiş oyunun
arşivden indirilmesi için İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun bir gerekçesi vardır herhalde. Ben
bu yazımda bunu anlamaya, anlatmaya çalışacağım.
Oyunun yazarı Ronald Harwood
beş yıl Sir Donald Wolfit'in "giydiricisi" olarak çalışmış. Oyunu
seyredenler/okuyanlar biyografik bir oyun olduğunu zannetmesinler diye Harwood
oyun kitabının başına bir önsöz yazmış ve "'Sir', Donald Wolfit değildir"
demiş ve devam etmiş: "
Tabii ki Wolfit'in odasında geçirdiğim yıllara ait topladığım
anılardan parçalar vardır bu oyunda. Ama ben 20 yaşımdan beri tiyatronun
devleri ile çalıştım. Onlardan pek çok şey gördüm. Üzerimde etki bırakan en
önemli şey 'actor manager'lardır." Mâdem konuya girdik açıklamamak olmaz.
"
Actor manager" kendi tiyatrosunda hem yönetici hem de oyuncu olan
tiyatro insanlarını anlatan bir tanım. Harwood, 18.yüzyıldan başlayarak
1930'lara kadar olan dönemde bu insanları anlamaya çalıştığını söylüyor.
"
Bu insanlar halkın ayağına tiyatro götürdüler. Ülkenin en ücra köşelerine
çok zor yolculuklardan sonra ulaştılar çok zor koşullarda tiyatro yaptılar. Pek
azı Londra'ya gelebildi. O yollarda yok olup gitti. Shakespeare'e taparcasına
bağlıydılar.Tiyatronun kültürel ve eğitsel rolüne inanmışlardı. Bugün onların tutku derecesindeki bağlılığı
bize aptalca ve anlaşılmaz gelebilir. Bazısına megolamanyak deriz. Onların
motosu 'le théâtre c'est moi!'dır. Onlar bize bugünün temellerini oluşturan mükemmel
bir gelenek bıraktılar." diyor Harwood. Giydirici Ocak 1942'de geçiyor.
Bir "actor manager"(Sir) savaşın yoğun olduğu bir dönemde bir taşra
kentinde Kral Lear'i oynayacak ama çok yorgun. Giydiricisi(Norman) onu sokakta
dağıtmış bir halde bulur tiyatroya getirir. O gece Kral Lear oynanabilecek
midir? Ekipten de su koyuverenler olmuştur. Kadroyu toparlamak gerekir. İşte biz(seyirci) 2 saat 30 dakika
içinde Sir ile Norman arasındaki ilişkiye odaklanan "tiyatroda bir gece"yi
izleriz. Hem kulis hem sahnede olanları seyrederiz. Sahnedeki Kral Lear ile kulisteki
"Sir"ün ruh hâlleri birbirine benzer. Dışarıda bombalar patlamaktadır
ama tiyatro devam eder.
Giydirici'nin sahnelenmesi
için gerekçe yukarıdaki paragrafta var. Daha fazla açmayı okuruma saygısızlık
sayarım. Peki İDT'nun Giydiricisi'nden ne kalacak geriye? Celal Kadri
Kınoğlu'nun Tatlı Hayat'ta canlandırdığı İrfan kalacak. Kimi zaman "halk
ödülü" kimi zaman "seyirci
ödülü" yakıştırması yapılan Direklerarası Ödülleri, Celal Kadri Kınoğlu'nu
"En İyi Erkek Oyuncu Ödülü" ile taltif etmiş(gönül okşamış). Eğer bu
ödül, seyircinin beğenisini gösteriyorsa yukarıdaki paragrafı unutun gitsin.
Melih Anık
Oyunun künyesi:
Dekor
tasarımı:Savaş Çevirel
Kostüm
Tasarımı: İnci Kangal Özgür
Işık
tasarımı: Akın Yılmaz
Müzik: Fırat Akarcalı
Oyuncular:
Celal Kadri Kınoğlu, Hakan Çimenser, Rüyam
Perihan Dirin, Hülya Gülşen, Ebru Demirdöven, Aral Seskir, Osman Tunca Soysal,
Sinan Cem Çabuk, Abdullah Yakın, Cem Şahin, Evrim Feyza Geboğlu, İpek Altıngöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder