3 Ekim 2023 Salı

Ödenekli Tiyatrolar Ne Yapmalı? Nilüfer Kent Tiyatrosu Örneği

 Ödenekli tiyatro ne yapmalı? Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu örneğinden yola çıkarak bu konu ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak için bu yazıyı yazdım.

Nilüfer Belediyesi tiyatro sever bir belediye. 2014’den bu yana Kent Tiyatrosu var. Mitos Boyut ile ortak oyun yazma yarışması düzenliyor. Sözleşmeli bir kadrosu var. Yıllık bütçesi de 5 milyon TL civarında. Şimdiki Başkan Turgay Erdem kendinden önce başlamış faaliyetlere destek vererek bir geleneğin devamını sağlıyor. Genel Sanat Yönetmenleri ile iki yıllık sözleşme yapılıyor. İki yılın sonuna doğru yürütme kurulu GSY’nin sözleşmesini iki yıl daha uzatabiliyor. Son üç GSY’leri Engin Alkan, Ali Düşenkalkar ve Murat Daltaban. Bildiğim kadarıyla yürütme kurulu dağılmış ve Başkan’ın onayı ile Murat Daltaban’ın sözleşmesi iki yıl daha uzatılmış. GSY’leri doğal olarak başarılı olmak istiyorlar. Başarı onların görevlerinde devam etmelerini sağlıyor. Daltaban başarılı bulunmuş olmalı ki ikinci dönem seçilmiş. Genel olarak Belediye Başkanları ve toplum gözünde başarının en önemli kriteri ödül almak ve  ödül başarısızlıkları örtüyor. Bu aslında sığ bir tiyatro anlayışının da göstergesi. İşte bu noktada sorumuzu tekrar edelim: Ödenekli tiyatrolar ne yapmalı?

Bu hususta Bursalı tarihçi Uğur Ozan Özen’in bir yazısından bir bölümü paylaşmak istiyorum:

“ Nilüfer Kent Tiyatrosu özel tiyatro değil, beş yüz bin nüfuslu ilçe belediyesine bağlı ödenekli tiyatrodur. İçinde yaşadığı kültüre ait oyunlar olmak üzere dünya tiyatrosunun önemli oyunlarını sahnelemekle mükelleftir.  

Dokuzuncu sezonuna ulaşan tiyatronun repertuarı tek kültüre (İngiliz-İskoç) ait oyunlardan oluşuyor.

Bu durum tiyatroda çalışan kimseyi rahatsız etmiyor mu?

Rus Tiyatrosu nerede? Alman Tiyatrosu, Fransız Tiyatrosu?  

Tiyatronun oyun yelpazesi eskiden daha genişti.

Bu uyarıdan yola çıkarak Murat Daltaban yönetiminde Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun repertuvarına bakalım. Vur Yağmala Yeniden, Aşkın En Kısa Gecesi, 1984, Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu, Dünyanın Bütün İsimleri ve Öksüzler.  İlk iki oyun Murat Daltaban’ın özel tiyatrosu DOT’da daha önce de sahnelenmiş yâni röpriz oyunlar. Aşkın En Kısa Gecesi DOT yapımı olarak 2014’de İki Kişilik Yaz ismiyle sahnelenmiş. Bu repertuvarın Ozan Uğur Özen’in vurguladığı ve tamamen katıldığım ‘Ödenekli tiyatro içinde yaşadığı kültüre ait oyunlar olmak üzere dünya tiyatrosunun önemli oyunlarını sahnelemekle mükelleftir’ prensibi ile ilgisi yok.   Tüm oyunların ortak tarafı genellikle İngiliz İskoç kökenli yabancı yazarlara ait oluşları. Oysa Nilüfer Kent Tiyatrosu oyun yazma yarışmalarını düşündüğümüzde Mitos Boyut tarafından kitaplaştırılmış yazarı Türk olan pek çok oyun raflarda beklemekte. Hele Bursa gibi Türk Tiyatrosu’nun mihenk taşlarından biri Ahmet Vefik Paşa’yı düşündüğümde repertuvarın bir ödenekli tiyatroya ve de Bursa seyircisine hiç yakışmadığını Bursa’da tiyatroyu yaşatan Paşa’ya vefasızlık yapıldığını düşünüyorum. Oysa ulusal tiyatro için uygun bir zemin var Bursa’da.

Bursalı yazar Uğur Yılmaz şunları yazmış:

 ‘Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu ödenekli bir tiyatro. Ödeneğin kaynağı da belediye sınırları içinde halkın vergileri. Ödenekli de olsa tiyatronun özgürlükçü bir anlayışla insanların kendilerinin toplumu ve dünyayı anlama çabalarına katkı yapması çok kıymetli. Kuşkusuz özgürlüğün sorumluluktan bağımsız olmadığını da unutmadan. Nilüfer Kent Tiyatrosu’nu DOT gibi gören bir yaklaşım ve oyun seçiminden rahatsız oldum. Ancak DOT’ta oynanan oyunları Bursa’ya getirip tekrar oynamak Bursa seyircisini hafife almak gibi geliyor bana. Ödenekli tiyatronun daha kapsayıcı ve geniş kitlelere hitap etmesi gerektiğine inanıyorum. Ödenekli tiyatroların asli görevi tiyatro ile halkı buluşturma değil mi? Geçen sene izlediğim Vur Yağmala Yeniden oyunu da benzer bir tat bırakmıştı bende. Ama bu kez çok daha cüretkar buldum seçilen oyunu(Punk Rock). Oyun NKT Gençlik Tiyatrosu oyunu hatırlatırım. Oyun kalbimde kırgınlık ve kızgınlık hissi bıraktı. Katliam yapan lise öğrencisi izlemenin bizlere ne gibi bir katkı yapacağını da anlayamadım.’ Gençlik tiyatrosu oyununda ‘Katliam yapan lise öğrencisi’ içimi cız ettirdi.

Yazılarından alıntı yaptığım yazarlar meselenin satır başlarını ortaya koyuyor: İçinde yaşanılan kültüre ait oyunlar, daha kapsayıcı ve geniş kitlelere ulaşma, tiyatroya ayrılan ödeneğin kaynağı olan vergilerin doğru harcanması. 




1984 12 Eylül 2022 tarihinde prömiyer yapmış. 28 Kasım 2022 tarihli facebook sayfasında Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu şöyle bir paylaşım yapmış:

Bu hafta sonu 1984 oyunumuzda kıymetli konuklarımız vardı...

Cumartesi akşamı 1984 buluşmasının ardından,

Pazar günü misafirlerimizle @niluferbel 'nin Misi, Gölyazı ve Balat Atatürk Ormanı'nındaki şahane kültür sanat alanlarını gezdik...

Misi Köyünde,

Nilüfer Sanat Kahvesi'ne,

Nilüfer Fotoğraf müzesi'ne

Nilüfer Edebiyat Müzesi'ne

Nilüfer İpek Evi'ne ve

Nilüfer Çocuk Kütüphanesi'ne uğradık.

Gölyazı'da

Apollonia Nekropolü, Kutsal alanı ve Antik tiyatrosu'na hayran kaldık;

ve son olarak

Balat Atatürk Ormanı'ndaki

şahane yeni açık hava gösteri mekanımız #OrmandakiKulübe'deki keyifli sohbetin ardından ayrıldık!


 Paylaşımda etiketlenen isimler de şunlar:

@selvi_seckin @aysenilsamlioglu @selalekadak @sulekadaks @emin_capa @melisalphan @serif_erol @esbilgic @sebnemkirmaci @kadirk @zukeskin @merihtangun @aysegulissever @aylinka @hulya.muratli @nornek @asumaro @esraaaysun @duygudemirdag @oslemece @gozdesivisoglu @esraecekuleci @efnanatmaca @oz_buyucusu @lerzanpamir #SaadetErsin #CemEriç @oya_eric #SalihBaşağa

 

Bu ekip Bursa’da Nilüfer Belediyesi’nin misafiri olmuş. 1984 oyununu seyretmiş ve çevrede turistik bir gezi yapmış.

 Benim dikkatimi Merih Tangün ve Salih Başağa çekti öncelikle. Salih Başağa Yapı Kredi İcra Komitesi Başkanı Merih Tangün Afife Ödülleri jüri başkanı. Tiyatro camiasında sözü geçen kanaat önderi sayılan tiyatro yapıcılar var misafirler arasında. Ekipte gazeteciler de var. Emin Çapa en popüler olanı. 1984 bu gazeteciler tarafından çok övülerek yazılmış.  Lerzan Pamir Afife’de Haldun Dormen müzikal ödülü verilen 1923 müzikalinin yapımcılarından biri.

 1984 ve Aşkın En Kısa Gecesi  takip eden zaman içinde İstanbul’a pek çok sayıda turne yapmış. Turneleri hep İstanbul’a yapmış desek daha doğru. NKT’nun oyunları içinde İstanbul dışına turne yapan oyun Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu Lefkoşa’ya gitmiş. Afife Ödülleri’nde 1984 10 adaylık  Aşkın En Kısa Gecesi bir adaylık aldı. Seyrettiğim diğer oyunlara ait adaylıkları göz önüne getirdiğimde 1984’ün 12 adaylığın onunda aday çıkarmasını anlayamadım. Akla aykırı. Bence kötü bir oyun. Ama Afife jürisi ve kanaat önderleri çok beğenmiş.  

 Şimdi aynı soruyu hatırlayalım: Ödenekli tiyatrolar ne yapmalı?

 Ben NKT’nun bulunduğu ilçenin ve şehrin çevresinde turneler yapmasını arzu ederim. Tiyatrosu az olan il ve ilçelere tiyatro götürmesi ödeneği halkın vergileri ile oluşan bir topluluk için görevdir, zorunluluktur. NKT’nin sürekli İstanbul’a turneye gelmesi İstanbul’un alkışını önemsediğini gösteriyor. Bunda İstanbul seyircisine olduğu kadar ödül jürilerine yakın olma amacı da var gibi. Belki de repertuvarın Bursa çevresi için uygun olmadığı kanaati de vardır. Uğur Yılmaz’ın satırlarında ‘Bursa seyircisini hafife almak’ ifadesi anlamını buluyor. Öte yandan halkın vergileri ile oluşan ödeneğin halkın yararına kullanılmasına özen gösterilmesi de önemli bir husus. NKT’nun ödülü Bursa seyircisinin yani onu vergileriyle ayakta tutan seyircinin alkışı olmalı. Ödenekli tiyatrolar dışarıdan GSY getirmek yerine kendi içinden dönüşerek  GSY çıkarmalı. Bu topluluğun vizyon ve misyonunda devamlılık sağlayacak her yeni GSY ile yeniden başlamak sonlanacaktır.

 Olayın bir başka boyutu da ödül jürileri ile ilgili. Bu sezon  Afife jürisinin değerlendirmesi yapılan oyun repertuvarında 233 oyun varmış. Bunlar içinde NKT’dan başka İstanbul dışından kaç tiyatro var merak ediyorum. Kaç oyunu seyretmek için İstanbul dışına çıkmış jüri başkanı? Ödeneğini davet ettiği misafirlerine harcama imkanı olmayan tiyatro topluluklarına haksızlık değil midir? İstanbul dışında çok beğenilen oyunları İstanbul’a getirtip ödül adayı yapmak bir yöntem mi olacak bundan böyle? Yoksa bu davet edilmelerle mi sınırlı? Kim davet ederse gidecek misiniz? 1984’e ödül vermek sadece bir oyuna ödül vermek değildir. Ödenekli tiyatroyu da desteklemek/alkışlamak anlamına gelir. Şimdi bu yazının kapsamında anlatmaya çalıştığım gibi NKT bu repertuvarı ile desteklenmesi gereken bir topluluk mudur? Bence değildir. Ödül bu hususu sümen altı edecektir. Ödül jürileri olayın bu boyutunu ne zaman düşünecek?   

 Ödenekli tiyatroların görev ve sorumluluklarının bilincinde yeni bir vizyon ile Ulusal Türk Tiyatrosu'na katkı amacıyla  yapılanması gerekiyor. Ödül jürileri de yegane görevlerinin Türk Tiyatrosu’na katkı yapmak olduğunun bilincinde olmalı.    

  Melih Anık


Nilüfer Belediyesi Nilüfer Kent Tiyatrosu facebook paylaşımı:

 https://www.facebook.com/NiluferTiyatro/posts/pfbid0JfBgFouSLFutxeyy6rxmS4UfdxnMbcPE7QcmiEGBAj1YEzWeiUfELpbFDqcWBErVl?__cft__[0]=AZX0TUmCUk2Milf68cRuyAcR28B7ZgR2oR8Tyy2BwQtVF7yD1A63QxapiN0a6x1X2RDKLsn3fj5Jr7aErCqSwrAc6Zr-qOhN2Ah6U9fbybULBVc1j9upegpI9leKcHyFa3iUBnG79WX7PV4URS-hjIptXeKIy21qbrBgq0hjh7ulyU3Oyp4lRCCLYW0VnqPX9YE06EtAGm5EBUrCfFCJmEDO&__tn__=-UK-R


Uğur Ozan Özen’in yazısı:

https://www.yenidonem.com.tr/yazarlar/ugur-ozan-ozen-148/dunyanin-butun-isimleri-18381?fbclid=IwAR2p6MpqWx1vrt4800smv-3U-H1o9k7GfWyaZCFEnZj22TR0K472ChkaS-Y


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder