Ali Poyrazoğlu kendi tiyatrosunu 1972 yılında kurar. 2022 tiyatrosunun ellinci yılıdır. Ülkemizde uzun soluklu tiyatro sayısı iki elin parmaklarından az. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu o ‘az’lardan biri. Geçen elli yıl içinde Türk Tiyatrosu’na yol gösteren nice oyunun altında onun imzası var. Ama kısa bir özet yaparsak: 350 dizi bölümü, 100 ‘talkshow’, 65 filmde baş rol, 35 kitap, onlarca oyun çevirisi, 20 yıl gazetelerde köşe yazarlığı radyo programcılığı konferans panel atölyelerle 600 bin kişiye verdiği eğitim, üniversitede hocalık.. Bu arada yurt dışında farklı dillerde oyunculuk yönetmenlik. Ali Poyrazoğlu kendi tâbiriyle yıllardır ‘pedal çeviriyor’ bisikleti devirmeden sürüyor. Birkaç disiplini ‘tokuşturarak’ farklı bir zenginlikle yarattığı seyircisi onun peşini bırakmıyor.
Arkadaşı
olmaktan gurur duyduğum Ali Poyrazoğlu her karşılaşmamızda yeni yeni projelerden
söz eder bitmez enerjisi ile geleceğe
umutla bakar. Elinin altındaki projeleri başkalarına da verir. Son günlerde yaşadığı yangın felaketi, koleksiyon
değeri olan yılların birikimini kül etmiş olsa da o yaşadığı hüznü yeni bir doğuşa
çevirmek için yeniden başlıyor. Desiderata
işte o günlere rastlayan ve 2500 kalbin birlikte atmasına neden olan bir
gösteri.
Kelimeler
kifayetsiz kalınca müzik gelir yardıma. Müzik yol gösterir, yol arkadaşı olur,
teselli olur, dert ortağı olur, sevincin dili olur. Müzikle yeni pencereler
açılır nefes alırız bulutları dağıtırız. Müzik geçmişle geleceği bağlar. Herkesin
bir müziği vardır ama notalar bizi birbirimize bağlar. Müzik ‘kuşlara tel olur’. Desiderata kuşlara yuva olan müziğin sesin hikayesidir.
Desiderata ‘arzu
edilen şey’ demek. Max Ehrman 1920’de ‘Dilekler’ şiirinde demiş ki:
‘
Kendi mesleğine karşı duyduğun ilgiyi kaybetme
Çünkü
değişen zaman içinde sahip olduğun gerçek mülktür.
Beklenmedik
bir talihsizlikte seni koruyan güç olması için ruhunu besle
Tüm
hayal kırıklıklarına karşı dünya hâlâ güzeldir’
Ali Poyrazoğlu
sanki bu dizelerin kahramanı. Bu düşünceleri seyircilere ulaştırmak için
sanatını yapıyor. ‘Kendi ile tanışıp ötekine anlatma hâli sanat. Sanat insan kendisiyle el
sıkışsın diye var. Birer kanadı kopmuş iki kişinin birleşip çift kanatla uçması
için var. Sanat dertli zamanlarda yere
sağ salim inişi sağlayan bir paraşüt. ‘ diyor Ali Poyrazoğlu. Onun
tanımıyla hepimiz altımızda ağ olmadan sallanan birer trapezciyiz. Ali Poyrazoğlu’nun gösterileri bir siyasi görüşün reklam yüzü olmadan ülkemiz insanını, kadınını ve de Atatürk’ü
anlatmak için birer vesiledir. Yenilenmiş
ve çoğalmış olarak çıkarsınız o gösterilerden.
Poyrazoğlu ‘İnsan
Sesine Konan Kuş’ başlığı altında sunduğu gösteriye şöyle bir girişi yapıyor:
‘
İnsan ağzından çıkar da
Boşluğa
uzanır
Gezmeye
gider
İnsan
sesi
Ölür
gidersin de
Sesin
kalır
Ses kuşlara tel olur
Bir
kemanın göz yaşları
Çellonun özlemi
Bir
piyanodan çıkan tuş sesi
Konsunlar
diye kuşlara yuva olur.
Müziktir
işte o insan sesine gizlenen
Konuşsunlar
diye bütün aşklar adına
Kuşlara
telleri geren
İnsan
sesine konmak
Zaten
kuşun işi bu’(Ali Poyrazoğlu)
Desiderata Carmen Prelude Act 19,Entr’acte 2-4(Bizet), Havanaise Op 83(Camille Saint Saéns),
Zigeunerweisen Op 20(Pablo de Sarasate), Goyescas İntermezzo(Enrique Granados)
dan oluşan bir gösteri.
Poyrazoğlu’na
Zdravko Lazarov(Orkestra şefi), Nesrin Gönüldağ(Mezzosoprano), Murat
Güney(Bariton) Oleksandr Samoylenko(keman) ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi
orkestrası tüm enerjileri ve heyecanları ile eşlik ediyor.
Ali Poyrazoğlu birbirinden şık kostümler
içinde orkestrayı yönetiyor müziği dillendiriyor ve eserlerle ilgili anekdotlar
anlatıyor. Onun canlandırmasıyla eserler de canlanıyor. Ağzına baktıran bir
anlatıcı bir büyücü Ali Poyrazoğlu. Sesler boşluğa uçuyor kuşlara tel oluyor.
‘Müziğin
tellerine konunca kuşlar
Arzu
başlar
Desidereta
İnsan
sesi ile verdiği şekil
Dayanılmaz
kılar bakılan şeyi
Sarılırsan
ancak ateşi söner.’
Sarılın ki yakmasın arzunun ateşi.
Artık sokaklarda
kuşların konduğu tellere farklı bakacağız.
Ufuk ve gönül açan bu gösteri 11 Şubat 2023’de AKM’de ikinci kez sunulacak.
Kaçırmayın.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder