Nicolas Billon 37 yaşında bir yazar, Kanadalı. Beyaz Fil,
yazarın ilk oyunu. İlk kez Stratford Shakespeare Festivali'nde(2004)
sahnelenmiş. Beyaz Fil 2014 yılında
senaryo olarak uyarlanmış. Nicolas
Billon, eseriyle, 2015 Kanada Film
Ödülleri kapsamında En iyi Uyarlama Senaryo Ödülü'nü almış. Yazar 10 senede 7
oyun yazmış. Bu arada Chekhov, Moliere, Brecht, Euripidies'ten uyarlamalar
yapmış.
Tiyatro dünyamızın yeni topluluğu Teatron'un ilk oyunu Beyaz
Fil'i Sami Duru tercüme etmiş, Metin Belgin yönetmiş. Eser Ali, Yosi Mizrahi ve Pelin Öztekin
oynuyor.
Yazar, yaşı itibariyle kendi neslinin bence en önemli
sorununa mükemmel değinmiş. Oyun başında kişisel bir sorun gibi görünen bir konu,
oyun geliştikçe toplumun en küçük birimi aileye dokunuyor, oradan da tüm toplumu ilgilendiren bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yazarın
oyunu yazdığında(2004), 26 yaşında olması son 30-35 yılda sorunun büyüdüğünü gösteriyor. Eğer içinde yaşadığımız topluma ve dünyaya anlama çabası içinde bakarsak gittikçe derinleşen travmanın içinde yok olacağımızın farkına varırız diye
düşünüyorum. Çocuklarını anlamayan ebeveynler ile gençleri ile övünen ama
onları hiç de anlamayan düzenin işgalcisi yöneticilerin aslında aynı zehirli kaynaktan
su içtiklerini anlamamız gerekiyor. Aileyi düzeltirsek toplumu düzeltiriz
anlayışının artık geçerliliğini yitirdiğini görmekten de üzüntü duyuyorum. Aileler
de toplumsal düzenin bir zamanlar öğüttüğü gençler tarafından kuruluyor. Aile
birliklerinin kısa sürede sonlandırılmasında görülen artış, sorunun en önemli
göstergesi.
Eskiden bir kaç on yılı kapsayan 'nesil' kavramı, gittikçe
on yıldan daha kısa dönemler hâlinde şimdi. Teknoloji kısa sürelerde yeni
nesiller yaratarak nesiller arasındaki ayrımı ve yabancılaşmayı daha kısa sürede derinleştiriyor. Bunun bir
felâkete doğru bir gidiş olduğu bence çok açık.
Beyaz Fil seyircinin dikkatini, ebeveynler ile çocuklar
arasında iletişimsizlik tehlikesine çekiyor. Çocuğu olanları mutlaka seyretmesi
gereken bir oyun Beyaz Fil. Eminim ki kendi hayatlarında yaşadıkları
kopuklukları düzeltmek için, düştükleri açmazlarda çıkmak için seyirciye bir ışık
verecektir diye düşünüyorum.
26 yaşında Kanadalı bir yazarın oyununa bakarak ister
istemez bizim o yaştaki yazarlarımızı Nicolas Billon ile karşılaştırıyorum. Her şeyden önce Beyaz Fil'in konusu evrensel.
Tiyatro metni açısından baktığınızda ise bir tiyatro yazarlığı olgunluğu ve
terbiyesi var. Sahneler arasında
geçişler, her sahnenin bir sonrakini doğurması, bu doğumların kontrollü bir
gerilimlerle patlamaya doğru gidişi ustalık örneği bence.
Oyunun başarısında öncelikle yönetmen(Metin Belgin) mahareti
var. Oyun replik replik işlenmiş sanki. Susuşların, duruşların, hareketlerin,
fısıltının ve çığlığın incelikle düşünüldüğünü ve kullanıldığını göreceksiniz. Yönetmenin elinde
onu anlamış üç oyuncu var. Metne
baktığımızda oyunun omurgası olan rolleri Eser Ali ve Yosi Mizrahi taşıyor. Bu
ikilinin uyumlu oyunculukları oyunun başarısını büyütüyor.
Eser Ali'ye özel bir yer ayırmak gerekiyor. Onu ilk defa
seyrettim. Oyunculuğu beni çok etkiledi. Kimi zaman aklımı karıştırdı kimi zaman
yüreğimi sıkıştırdı. Uzun zamandır sahnede bu kadar 'rolün içinde olan' bir
oyuncu görmedim desem yanılmış olmam diye düşünüyorum. Eser Ali, rol yaptığını saklamıyor , bu
anlamda rolüne uzaktan bakıyor ama kendimi onun rüzgârına kaptırdığımı düşündüğümde beni ne zaman o hâle
getirdi diye düşünmekten de kendimi alamadım onu seyrettikten sonra. Eser Ali, Türk
Tiyatrosu'nun kazancı olduğunu unutmasın ve markasını güzel yönetsin isterim.
Yosi Mizrahi tecrübeli bir oyuncu. Kendini öne çıkarmaktansa
rol arkadaşını gözlüyerek onun oynamasına imkân veriyor. Mizrahi'nin Eser Ali'nin rolünü 'büyüterek', oyunun
bütünlüğüne ve başarısına yaptığı katkıyı çok önemli buldum. Mizrahi'nin
bilinçli oyunculuğu oyunun seyir keyfini arttırıyor.
Pelin Öztekin, tv ekranlarının en sempatik ve sevilen yüzlerinden
biri. Ben onun kendisi ile barşık hâlini çok sevmiştim. Bana biraz 'sert' gibi gelen yorumu yönetmen
tercihi de olabilir. Bu durum ilk olmasa da çok olmadığını sandığım tiyatro
deneyiminin getirdiği gerilime de bağlıdır diye düşünüyorum. Ben yarattığı
hemşire rolüne gizli bir samimiyet katmasının onun için zor olmayacağına
inanıyorum. Oyunun sonu da rolün baştan itibaren o gizli duygusallığı
sakladığını ima ediyor bence.
Dekor tasarımını(Ceylan Soylu) yeterli ama özensiz buldum. İhtiyaç olan kadarıyla yetinilmiş. Bunda
maliyet endişesi ve turne düşüncesi elbette vardır ama özellikle çekmeceli dolap o
kadar eften püften olmasaydı keşke.
Metni okumamış olanlar için eksiklik değil ama oyunun
motiflerinden biri, çok bilinen bir Puccini aryası (Gianni Schicchi operasından
"O Mio Babbino Caro") Sadece bizde değil dünyada da yazarın bu
dokunuşunun seyirciye kolaylıkla ulaşacağını sanmıyorum ama ben teksti okurken
o aryanın nağmelerini duymuştum. Gene de bu motifi, yönetmenin metinde olduğu
gibi kullanmamış olmasına hak veriyorum. Ancak ışık ile yaratılmış sahneleri(Temel
Yapıcı) düşündüğümde aryanın
kullanılmasının mevcut ışıklandırma anlayışına da uyacağını düşünmekten kendimi
alamıyorum.
Yazıda beyaz file dokunmadan olmaz. Burma, Tayland, Nepal, Kamboçya
ve Laos'ta kutsal sayılan bir hayvan, beyaz fil. Buda'nın doğuşu ile ilgili de
bir söylence var. Buda'nın annesi doğumdan önce rüyasında, ağzında lotus çiçeği
taşıyan beyaz bir fil görür. Bu, zekâ ve saflığın habercisidir. Ama beyaz filin
kötü bir tarafı vardır. Bakımı çok pahalıdır, bakımını dikkate aldığınızda yararı
yok mertebesindedir. Krallar, başına dert olsun diye düşündüklerine hediye
ederlermiş beyaz fili. Ancak onu kutsal
sayanların olduğu yerlerde alıcısı bulunur. Beyaz file verilen değer o değeri
bilenlere göredir.
Beyaz Fil'in metinsel değerine hayranlığım Puccini aryası ile beyaz fil metaforunun kullanılışını
gördüğümde artmıştı. Teatron'un Beyaz Fil'ini seyrettiğimde aryanın kısmî kullanılışı
dışında aradığım her şeyi buldum.
Çocuklarınızı, ülkenin gençlerini sevin, onlar için içiniz titresin. Yapmazsanız gidişat kötü. Beyaz Fil size bunu hissettirecek.
Ayrıca Beyaz Fil, İYİ TİYATRO.
Beyaz Fil'i seyredin..
Melih Anık
İlgi:
Nicolas Billon
http://en.wikipedia.org/wiki/Nicolas_Billon
Beyaz fil
http://en.wikipedia.org/wiki/White_elephant
Gianni Schicchi(opera)
http://en.wikipedia.org/wiki/Gianni_Schicchi
"O Mio Babbino Caro"(arya)
https://www.youtube.com/watch?v=s6bSrGbak1g
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder