(Yazan: Melih Anık)
(Öfkeli , kinayeli, saldırgan, küstah, pervasız , çılgın ,terbiyesiz tonlarda okunabilir. Oyuncunun üzerinde tiratta ismi geçen karakterlerden toplama bir giysi vardır.Yer yer zırh parçaları görülür orasında burasında. Kafasında demir miğfer, maske düştü düşecek. Oyuncu , seyircide “Gerçek olamaz , düş ” hissi uyandırsa iyi olur. Oyuncu , sahneye girerken “düşman”arıyor sanki.Elinde kırmızı renkli , plastik bir gürz vardır.Uzun uzun bakınır)
Kararı verdim, cezayı kestim . ASTIM , samimiyetsiz , riyakârı, bacaklarından.
Herşeyi bilmesem de olur . Bildiğim bana yeter ! Zaten gerçek, ÇIRIL ÇIPLAK gözümün önünde ! BEN ! Kör müyüm !?
Açıklama bekliyorum HAKLILIĞIMA!
Kararı BEN yazdım , gerekçeyi BAŞKASI yazsın !
ÖNCE infaz ettim, sorguluyorum ŞİMDİ ! Ne farkeder, sonuç değişmeyecek nasılsa!
Ben Karşıyım yargısız infaza , iftiraya .
Tutarlı olmalı insan ! Bakın bana !
“İnsan , limonun ekşiliğini kesmeden önce duyar”
“Sevmek için insan kendini dinlemeli”
“ Kalp sertleşir , ruh kendi üzerine kapanır”
(Durur..Bakınır..)
“Desiselerin en muzırrı kendi nefsimizi iğfaldir”
(Son bir şey söylemesi gerekirmiş gibi)
“Oyuncaksız kalan çocuk edeb yeriyle oynar”
Nerden takılmış bunlar aklıma ?
(Miğferin içinden bir sünger parçası çıkarır , sıkar ve yerine koyar özenle .Süngerden su akar.)
Vazgeçmem ! Kafamdaki TEK çözümü uygularım her soruna !
İnanmam ! Pişmanlık ne , özür ne !
Anlamam ! Pire ne yorgan ne !
Aldırmam ! Nereye gider bu yol !
Saymam ! Aklıma uymazsa okuduklarım !
Bana ne , bana NE ! NE ?!
( “NE” ardarda yankılanarak söner.. Oyuncu önce çekingen sonra mutlu , sanki kendisi yapmış gibi gururlu.)
( “NE” ardarda yankılanarak söner.. Oyuncu önce çekingen sonra mutlu , sanki kendisi yapmış gibi gururlu.)
SONUCA bakarım . Bilmem gerekeni BİLMESEM bile düşüncelerim SAĞLAM.
Sormam soruşturmam , kendimden kuşku duymam . Kapattırmam. Yutmam. Özür dilemem . Teşhir ederim. Benden kaçmaz. Bulurum.
Tiyatroda şebeke yok! Var diyenin ağzını yırtarım .
Konuştukça neden YOK oluyorum !
(Ani bir korku ile)
Vicdanım ! Vicdanım nerede , bulamıyorum !
(Aniden…En en yüksek tonda..Kendini kaybederek…)
Utanın ! Yalancılar,ırkçılar, şantajcılar, köpekler, sansürcüler, rüşvetçiler, iftiracılar, cadı kazancıları, suç ortakları, omurgasızlar, riyakârlar, ikiyüzlüler, etik bilmezler !
Göz yumdular, sustular…. Halâ susuyorlar be !
(Durgunlaşır)
Giyindim, kuşandım o kadar . Neden kimse çıkmıyor meydana !
Manzara----m vahim hem de bu sıcakta, zırhlar içindeyim tangır tungur.
(Sakin)
Dil söze, el işe, kafa düşünceye YABANCI ; her yer PİSLİK. Iğreniyorum. Bir tek BEN varım, delikanlı, mahallede !
(Parlar)
Uyarıyorum : “ Vur, kır parçala ! Buradan çıkış yok ! Yansın yaş , yanacaksa , kurunun arasında.”
Ramak kaldı açıklayacağım BİLMEDİKLERİMİ ! Düştü düşecek demir maske, gözlerimin önüne !
(Elindeki gürz patlar. Miğferin maskesi gözlerinin önüne düşer .Şaşkınlık.)
Alev alev yanıyor meydan! Üstümde demirden cenk elbisem ! Kimse yoksa BEN varım tangır tungur !
(Gürzü ve maskeyi düzeltmeye çalışır.)
Yoldaşlarımdır Tussuz Deli Bekir , Aydınlı, Gazi Boşnak, Lüfer Mehmet , Beberuhi , Tulumbacı , Matiz, Kopuk !
(Gürzü fırlatır atar. Maskeyi kaldırır gözünün önünden.)
Ruhum hepsinden biraz almış , ne mükemmel bir sentezim !
Tarihte hep varım ! (Yankılanır söner..)
TARİH yazdım , DEMİR gibi “duruşum”la , elime sağlık !
Herkesi selamlarım. Nerde benim alkışlarım ?
(Oyuncu arkasında bir duman bırakarak sahneden uçarak çıkarken son replikleri duyulur. Duman dağılırken, ışıklar kararır ve PERDE!)
Alıntılar :
“Zamanımızın Kahramanı” - Lermontov (Tercüme- Servet Lunel )
“Yalnız Gezerin Hayalleri” J.J.Rousseau (Tercüme-Reşat Nuri Darago)
“Odamda Seyahat” - X.de Maistre (Tercüme-Sitare Sevin)
“Tiryaki Sözler”- Cenap Şahabeddin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder