4 Eylül 2010 Cumartesi

“TARİHE TANIK” TİRAT

(Yazan: Melih Anık)

 (Öfkeli , kinayeli, saldırgan, küstah, pervasız , çılgın ,terbiyesiz tonlarda okunabilir. Oyuncunun üzerinde tiratta ismi geçen karakterlerden toplama bir giysi vardır.Yer yer zırh parçaları görülür orasında burasında. Kafasında demir miğfer, maske düştü düşecek. Oyuncu , seyircide “Gerçek olamaz , düş ” hissi uyandırsa iyi olur.  Oyuncu , sahneye girerken “düşman”arıyor sanki.Elinde kırmızı renkli , plastik bir gürz vardır.Uzun uzun bakınır)

Kararı verdim, cezayı kestim . ASTIM , samimiyetsiz , riyakârı, bacaklarından.
Herşeyi bilmesem de olur . Bildiğim bana yeter ! Zaten gerçek, ÇIRIL ÇIPLAK gözümün önünde ! BEN ! Kör müyüm !?

Iddia ediyorum , suçluyorum…Cevap istiyorum CEVAP !
Açıklama bekliyorum HAKLILIĞIMA!  
Kararı  BEN yazdım , gerekçeyi BAŞKASI yazsın !
ÖNCE infaz ettim, sorguluyorum ŞİMDİ ! Ne farkeder, sonuç değişmeyecek nasılsa!
Ben  Karşıyım yargısız infaza , iftiraya .

 Tutarlı olmalı insan ! Bakın bana !
“İnsan , limonun ekşiliğini kesmeden önce duyar”
 “Sevmek için insan kendini dinlemeli”
“ Kalp sertleşir , ruh kendi üzerine kapanır”
(Durur..Bakınır..)
“Desiselerin en muzırrı kendi nefsimizi iğfaldir”
(Son bir şey söylemesi gerekirmiş gibi)
“Oyuncaksız kalan çocuk edeb yeriyle oynar”
Nerden takılmış bunlar aklıma ?
(Miğferin içinden bir sünger parçası çıkarır , sıkar ve yerine koyar özenle .Süngerden su akar.)


Vazgeçmem ! Kafamdaki  TEK çözümü uygularım her soruna !
İnanmam ! Pişmanlık ne , özür ne !
Anlamam ! Pire ne yorgan ne !
Aldırmam ! Nereye gider bu yol !
Saymam ! Aklıma uymazsa okuduklarım !
Bana ne , bana NE ! NE ?!
( “NE” ardarda yankılanarak söner.. Oyuncu önce çekingen sonra mutlu , sanki kendisi yapmış gibi gururlu.)

 SONUCA bakarım . Bilmem gerekeni BİLMESEM  bile düşüncelerim SAĞLAM.
Sormam soruşturmam , kendimden kuşku duymam . Kapattırmam. Yutmam. Özür dilemem . Teşhir ederim. Benden kaçmaz. Bulurum.
Tiyatroda şebeke yok! Var diyenin ağzını yırtarım .
Konuştukça neden YOK oluyorum !
(Ani bir korku ile)
Vicdanım ! Vicdanım nerede , bulamıyorum !
(Aniden…En en yüksek tonda..Kendini kaybederek…)
Utanın ! Yalancılar,ırkçılar, şantajcılar, köpekler, sansürcüler, rüşvetçiler, iftiracılar, cadı kazancıları, suç ortakları, omurgasızlar, riyakârlar, ikiyüzlüler, etik bilmezler !
Göz yumdular, sustular…. Halâ susuyorlar be !
(Durgunlaşır)
Giyindim, kuşandım o kadar .  Neden kimse çıkmıyor meydana !
Manzara----m vahim hem de bu sıcakta, zırhlar içindeyim tangır tungur.
(Sakin)
Dil söze, el işe, kafa düşünceye YABANCI ; her yer PİSLİK. Iğreniyorum. Bir tek BEN varım, delikanlı, mahallede !
(Parlar)
Uyarıyorum :  “ Vur, kır parçala ! Buradan çıkış yok ! Yansın yaş , yanacaksa , kurunun arasında.”
Ramak kaldı açıklayacağım BİLMEDİKLERİMİ  !  Düştü düşecek demir maske, gözlerimin önüne !  
(Elindeki gürz patlar. Miğferin maskesi gözlerinin önüne düşer .Şaşkınlık.)
Alev alev yanıyor meydan!  Üstümde demirden cenk elbisem ! Kimse yoksa BEN varım tangır tungur ! 
(Gürzü ve maskeyi düzeltmeye çalışır.)
Yoldaşlarımdır  Tussuz Deli Bekir , Aydınlı, Gazi Boşnak, Lüfer Mehmet , Beberuhi , Tulumbacı , Matiz, Kopuk !
(Gürzü fırlatır atar. Maskeyi kaldırır gözünün önünden.)
Ruhum hepsinden biraz almış , ne mükemmel bir sentezim !

Tarihte hep varım ! (Yankılanır söner..)
TARİH yazdım , DEMİR gibi “duruşum”la , elime sağlık !

Herkesi selamlarım. Nerde benim alkışlarım ?

(Oyuncu  arkasında bir duman bırakarak sahneden uçarak çıkarken son replikleri duyulur. Duman dağılırken, ışıklar kararır ve PERDE!)

Alıntılar :
 “Zamanımızın Kahramanı” -  Lermontov (Tercüme- Servet Lunel )
 “Yalnız Gezerin Hayalleri” J.J.Rousseau (Tercüme-Reşat Nuri Darago)
“Odamda Seyahat”  -  X.de Maistre (Tercüme-Sitare Sevin)
“Tiryaki Sözler”- Cenap Şahabeddin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder