Palto, Bir Delinin Hatıra
Defteri, Burun,Taras Bulba, Ölü Canlar
ve tabii ki Müfettiş. Gogol(1809-1852) ülkemizde yerel bir yazar kadar tanınan
bilinen bir yazardır. Kendi ülkesinin ve insanlarını anlatmışken ülkemizde
bizden biri sayılmasının nedeni anlattıklarında kimi zaman kendi kişisel
yansımalarımızı kimi zaman toplumsal sorunlarımızı bulmamızdır. Bunun için de
kendini özletmeden gündemimize gelir ve uzun süre kalır. Muhtemelen bu yüzden Gogol'ü tanır, biliriz.
Müfettiş klâsikler arasına
girmiş bir oyundur. Tiyatro Kedi repertuvarında klâsik bir oyun bulundurmaya dikkat ediyor. Kibarlık
Budalası ile birlikte Müfettiş bu tercihin örnekleridir. Tiyatro Kedi sadece
klâsik oyun seçmekle kalmıyor bu klâsik oyunların kadrosuna ülkemizin
çınarlarını dahil ediyor. Müfettiş'te Haldun Dormen var. Ben dahil nesillere tiyatro
öğretmiş Haldun Dormen hakkında ben ne
diyebilirim ki. Bu başlı başına bir olay. Bırakın halkımızı tiyatro âlemimizde
kaç kişi bunun anlamını ve önemini idrak ediyor? Haldun Dormen'in jestleri,
mimikleri ve disiplini ile hâlâ bir çınar gibi sağlam ve ayakta olduğunu
görmekten çok memnun oldum. Müfettiş'i benim için değerli kılan en önemli husus
bu oldu.
Gogol oyun üzerinde
çalışmaya 1834 yılında başlamış. O zaman 25 yaşındaymış. Oyun 1836'da ilk kez sahnelenmiş. Ancak son
hâlini 1842 yılında almış.
Ülkenin ücra bir köşesinde kendi
zihinsel inkılâplarını yaparak kurdukları
kokuşmuş bir düzende yaşayan kasaba halkı, bir müfettiş geleceği
duyumu alınca heyecanlı bir tedirginlik içine girer. Kendi aralarında mutlu mesut
yaşamakta olan kasabalı, müfettişin foyalarını ortaya çıkaracağı korkusuyla
kendilerince ön hazırlık yaparlar. O sırada uşağı ile bir handa kalmakta olan çulsuz
kalmış ağa oğlunu müfettiş sanırlar. Kurnaz çulsuz, durumu anlayınca tüm hünerleri
ile kasabalının zayıf tarafını kullanır, herkesin ağzına bir parmak çalarak
onlardan istediği gibi yararlanır, umut dağıtır, para toplar ve gider. Gerçek müfettişin gelmesi tüm kasabalı için
büyük bir sürpriz olacak kasabalıları donduracaktır.
Müfettiş yıllar önce bir
defadan çok seyrettiğim bir oyundur. O yıllarda Müfettiş bizim neslimize çok
inandırıcı gelmiştir. Sanıyorum biz çok saftık('temiz' anlamında). Ülkemizde
geçen zaman içinde yaşanan olaylara, tanıştığımız tiplere ve ilişkilere
bakınca 1836 yılında yazılmış Müfettiş'in bugün çok naif kalacağını söylemek
yanlış olmaz. 'Biz yaşlandık değişti dünya.' diyeceğim ama bunun benim
yaşlanmam ile ilgisi yok. Ülkede dengemizi bozan akıl almaz şeyler oluyor. Ancak
Müfettiş, ana kurgusuyla güncel ile buluşabilecek özelliklere sahip bir oyun, çok
yükleme kaldırabilir ama 'düzen' kaldırabilir mi ondan kuşkuluyum. Bu hassasiyet Tiyatro Kedi'nin yorumunda bence
çok açık görünüyor. Söylemek istiyor da söyleyemiyormuş gibi duruyor. Buna
rağmen bu koşullarda Tiyatro Kedi dikkatle
yapabileceğini yapıyor. Yazıldığı dönemde de çarın izni ile katı sansürü
aşabilmiş bir oyunun aradan geçen 179 yıl sonra oto sansür ile kontrol altında tutulması zamanın geçtiğini ama düzenin
değişmediğini gösteriyor. Oyunlar düzenin aynasıdır. Bu açıdan baktığımda Müfettiş
düzenin aynası olmayı başarmış diye düşünüyorum. Bunu önemli buluyor ve yazımda
altını çizerek gelecek için bir not düşüyorum.
Tiyatro Kedi, tekstte bazı
düzenlemeler yapmış. Açılış sahnesini değiştirmiş. Esnafın şikayetlerini
anlattığı sahneyi mektuba dökmüş. Yapılan düzenlemeler oyuncu sayısını da
azaltmış. Amaç oyuna ilgiyi baştan
yakalamak ve oyunu hızlandırmak. Bence
iyi olmuş. Birinci perdenin sonunu Kaymakam ile bitirince ikinci perde sonunu
da paralellik kurmak adına Kaymakam ile bitirmiş. Gerçek müfettişin gelmesi
haberi kasabalıları donduruyor Gogol de
bu donmaya uygun bir son yazmış. Bu konuda özgün metindeki sonu yâni 'sessiz
sahne'yi tercih ederdim.
Tiyatro Kedi'nin Müfettiş'i
bireysel mi(yâni kişilerin) yoksa toplumsal bir eleştiri midir? Toplumsal
olabilmesi oto sansüre tabi olduğu için elde bireysel eleştiri kalıyor. O zaman
rollerin yerel niteliklerinin(güncel benzerlikler ile) ortaya çıkarılması
gerekirdi.
Müfettiş'i oynayan Tolga Güleç,
oyunun başında bana 'rol kesiyor' gibi
geldi ama oyun ilerledikçe sempatikleşti. Ekipten farklı bir oyunculuk anlayışı
var. Uşağı Osip rolündeki Barış Kıralioğlu ile geleneksel ikili olabilmeleri
oyuna farklı bir tat katar diye düşünüyorum. Oyunun Osip ile başlaması ve Barış Kıralioğlu'nun yorumu oyuna canlı bir
giriş sağlıyor. Ancak Osip'in gülüşlerinin
'fazla kaçtığı' anlar var. Kaymakam'ın kızı ile Dobçinski ve Bobçinski karikatürize
edilmiş. Burcu Akyürek, Savaş Bayındır ve Efe Yeşilay'ın canlandırmaları oyunun
gülünçlüğünün düzeyini ve türünü belirliyor. Hakan Altıner, Tayfun Yılmaz, Emre
Büyükpınar ve Caner Tör klâsik komedi oynuyor. Selda Özbek Orpak ise karşısındakine göre
bazen klâsik bazen geleneksel havada komik. Oyunculuktaki bu anlayış farkları
sanıyorum yönetmen tercihi ancak herkes kendi hünerini gösterir gibi bir tablo
çıkıyor ortaya. Seyircinin bu ayrıntıya
takıldığını sanmıyorum. Müfettiş geleneksel(orta oyunu vb) üsluba çok uygun bir
oyun. Bu tür oyunlarda geleneksel tarzın
benimsenmesi bir sayfa açar(eski sayfanın modern biçimi) diye düşünüyorum. Bu
kapsamda kostümlerin de yerelleştirilmesi de fena olmazdı. Zamanı olmayan dekor
ile uyumsuz olmazdı.
Müfettiş gibi oyunların sahnelenmesi üstüne
tartışmalıyız. Tiyatro Kedi bana bu konuda uygulamadan sonuç çıkarma, gözlem
yapma ve düşünme olanağı verdi. Korkarım yalnız kalacağım. Zira herkesin ilk
önemsediği husus seyircinin gülüp gülmediği. Evet seyirci çok gülüyor.
Müfettiş bu anlamda bir taşla iki kuşu vuruyor. Hem seyirci memnun hem
ben memnunum.
Melih Anık
Oyunun Künyesi
Yazan: Nikolay Gogol
Yöneten: Cenk Tunalı
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Günnur Çaras
Işık ve Ses Tasarımı: Özgür Kaan Pural
Görsel Tasarım: Barış Çantay
Yapım: Buket Arıkan
Organizasyon: Kemal Tuncer Örs
Yöneten: Cenk Tunalı
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Günnur Çaras
Işık ve Ses Tasarımı: Özgür Kaan Pural
Görsel Tasarım: Barış Çantay
Yapım: Buket Arıkan
Organizasyon: Kemal Tuncer Örs
Oyuncular
Kaymakam: Haldun
Dormen
Müfettiş: Tolga Güleç
Yargıç: Hakan
Altıner
Anne: Selda Özbek Orpak
Postane Müdürü: Emre Büyükpınar
Uşak: Barış Kıralioğlu
Yoksullar Evi Müdürü: Tayfun Yılmaz
Kaymakam'ın Kızı: Burcu Akyürek
Lise Müdürü: Caner Tör
Dobçinski: Savaş
Bayındır
Bobçinski: Efe Yeşilay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder