4 Eylül 2011 Pazar

Yazar ile Hayâli bir Sohbet


Yazar- Ben Yazar… Sizin adınız nedir?
Eleştiren – E…
Y- Soyadınız? Sizi bir yerden tanıyor gibiyim de.
E- A……
Y- Evet… Siz eleştiri yazıyorsunuz.
E-  “Düşüncelerimi” yazıyorum.
Y- Benim oyunumu da yazdınız.
E- Evet. Ayaküstü konuşmasak…
Y- Konuşmak için demiyorum …. Sizi gördüm de..
E- …yazım aklınıza geldi.
Y-  Evet... Ha şu oyun...(Sanki unutmuş gibi) Hatırlayamadım birden. Ne yazmıştınız? 
E-  Pek çok şey ama siz neyi söylüyorsunuz ?
Y-  Biliyor musunuz benim oyunlarım dünyanın her tarafında oynanıyor. Yüzlerce ülkede.
E-  Öyleymiş.
Y-  Nerden biliyorsunuz?
E- Siz yazdınız oradan.
Y-  Çok iyi oyunlardır. Dünyanın yüzden fazla ülkesi… Belli değil mi?
E - (iç ses- Çok oynanması illa ki iyi olması demek değildir. Ama boşver.) Herhalde öyledir.
Y-Ben eleştiriye saygılıyımdır. Ama oyunlarım iyidir.
E-Canınızı sıkmadım umarım
Y- Öyle oldu.
E- (iç ses- ne oldu?) Shakespeare de eleştiriliyor. Üzülmeyin.
Y- Yok üzülmedim de.. Eleştiriye saygı duymak lazım.
E- Yönetmen 'Dünya hayranlık duyacak  bu yapılana ' deyince...
Y-  Öyle mi demiş? Ben ona karışmam.
E-  Oyun ilk defa 30 yıl önce oynanmış. Yönetmen  oyunu ilk defa o yönetti sanıyor galiba. Oyun 30 yıldır  oynanmakta zaten...
Y- Onun düşüncesi beni ilgilendirmiyor. Okudunuz mu benden?
E- Seyrettiklerimi okudum. Fırsat oldukça sahnede olmayanları da okuyorum. Oyun ünlü yazarlardan ödül de almış.
Y- Ödüller dönemseldir. Bir şeyi göstermez. Ama benim oyunlarım iyidir.
E-(iç ses-  ödülü ve  jüriyi sen yazdın da hatırladık.) Bunca sene sonra… Siz de hayattasınız. Ortam da uygun.  Sizden yardım alsa.. Ülkede yaşananları doğrudan anlatsa ya. Eskimolar üzerinden anlatmaya ne gerek var ? Tiyatrocularımız kulağı tersten gösteriyor, bizi başkası üzerinden anlatıyor . 
Y- O oyun yazıldı bitti.
E- Bitti de… Dünyada hala oynanıyor dediniz de..
Y- Benim oyunlarım hep oynanır. Hem benim yeni oyunlarım var. Onları okuyun. Hiç okudunuz mu benden? Biri daha sahnelenecek.
E-(içses- Sahnelensin de sonra bakarım kitaba) Bu yıl mı?
Y- Evet. ….. Tiyatrosu..... Tiyatrosu... Şimdi ayni dönemi açık açık yazdım. Yeniden.. Okumalısınız.
E- (iç ses- Olaydan 30 yıl sonra.. Şimdi herkes ”konuşuyor” zaten. ) Oyununuz dönemine göre cesurmuş. 30 yıl sonra oyun da ülkeye “geri dönseydi” keşke.
Y- Dönmedi mi?  Döndü…Döndü… Hala oynanıyor. Eskimiş olsa oynanır mıydı?
E- Konu her dönemde ilgi çeker. Mesele onu nasıl anlattığınız.
Y-Nasıl ?
E- Yani hep ezen ezilen , yöneten yönetilen var . Dünyanın her yerinde var. Hep de olacak. Önemli olan örneğin İstanbul depremini anlatmak , Haiti depremini anlatıp ders çıkarmak yerine.
Y- Ne zararı var? O da olsun!
E – Olsun olsun da o zaman neden yeni oyununuz "açık açık" anlatıyor şimdi , o gün doğrudan anlatamadığını?
Y- Dönem değişti..
E- Hayatın oyuncuları da..
Y- Gördün mü ! Hayat yönetiyor bizi.
E- Keşke sanat yönetse. Sanat , ehil olmayan ellerde gücünü fark etmez, gösteremez. Ya da sanatın gücünü fark etse hayat.
Y- Hayat önce gelir sanattan.  Size bir şey diyeyim mi : oyunuma çalıntı dediler, utanmadan.
E-Ben demedim.
Y-Evet siz demediniz. Ama bir eleştirmen benden 10 yıl sonra yazılan oyundan çaldığımı yazdı.
E - (iç ses-Belki kaynak ortak) Olmamıştır öyle.
Y-Olamaz. O yazar da benden çalmadı. Ayni ortamlarda yaşayanlar ortak duyguları yaşar. Ama siz benim yeni oyunlarımı okuyun.  Açıkça yazdım.  Oyunlarım iyidir. Aklıma geldi birden : siz neden “açık açık” yazmıyorsunuz aramızda geçen bu sohbeti ?
E-... Sizi üzmemek  için.
Y- Yani okuyan anlamayacak mı “Yazar” kim “Eleştiren” kim?
E- Ben sizi değil “öyle” yazanları anlatıyorum . Hem bu “oyun” değil !
Y-Ya  “oyun” olursa?
E- Onu da yapan düşünsün. Ben yaparsam kimlerden “oluştuğunuzu” anlar , seyreden...  Zaten “Yazar” bir kişi değil , onlarca…
Y - Ne olacak sonra?
E- Korkarım hiç. Ben yazdığımla kalacağım. Siz öyle yazmaya devam edeceksiniz , diğer yazarlar da..Ben de.. Neyse hoşça kalın.
Y-Güle güle. Benim oyunlarım iyidir.Yeni oyunumu alın okuyun.( iç ses-İyi oldu..Nasıl benzettim. Dersini aldı . Nasıl da alttan aldı. Ne söylediğini de bilmiyor. “Açık açık”mış. Yahu sen yazsana.. Çekinir yazarken bir daha.  Aklına gelir söylediklerim..)
E- ( iç ses- “Benzettim  , öyle yazamaz bir daha” diyor . Gerektiği kadar  naziktim umarım. Ama bence o oyun ile ilgili düşüncem aynı halâ.. Dilerim yeni oyunu da aynı şekilde yazmamıştır. ….Haklı mı “açık”lıkta?  Bundan bir “oyun” çıkar mı? )
SON
Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder