Tiyatro Kartela Burcu
Reşit’in Küller oyununu sahneledi. Tek kişilik oyunu Özgür Erkekli yönetti
Zeynep Erkekli oynadı. Küller İsmene’nin uzun tiradı şeklinde yazılmış tek kişilik bir oyun.
28 Ocak 2020 Salı
24 Ocak 2020 Cuma
Uyumsuz Tiyatro'dan Çok Uyumlu Bir Oyun: Personas Kuartet
İlknur Güneş ve Utku Demirkaya tarafından kurulan Uyumsuz
Tiyatro’nun üçüncü oyunu Personas Kuartet üstünde konuşulması gereken bir oyun. Oyunu
İlknur Güneş yazmış ve yönetmiş. Oyunun tekstinde “Oyun, Alice Gerstenberg’in ‘Overtones’ oyunundan esinlenerek yazılmış
yeni bir metindir.” yazıyor.
20 Ocak 2020 Pazartesi
Yönetmen Kendine Karşı: Ay Carmela (İBBŞT 2020)
Ay Carmela İBBŞT 2017 Genç Günler kapsamında Naşit
Özcan rejisiyle sahnelendi. O gösteriyi seyrettikten sonra ben her fırsatta
oyunun ana sezonda da devam etmesi yolunda düşüncelerimi paylaştım. En sonunda Süha
Uygur’un ayrılmadan önce hazırladığı repertuvarda yerini aldı. Yönetmen yine
Naşit Özcan. Oyunu Yalçın Baykul çevirmiş. Bu kez çevirmenin ismini oyun kitapçığına
yazmışlar. ilk oynanışta Naşit Özcan tarafından yapılan sahne ve kostüm
tasarımını şimdi Duygu Can yapmış. Dramaturgide
Hatice Yurtduru, müzik tasarımında Emrah
Can Yaylı, hareket düzeninde Özge Midilli, ışık tasarımında Özcan Çelik değişmeyen
isimler. İlk oynanışta Emrah Can Yaylı’ya ait efekt tasarımı ile Metin Taşkıran’a ait efekt uygulama bu kez Umut
Yüzbaşıoğlu tarafından yapılmış. İlkinde Erkan Akkoyunlu’nun canlandırdığı
Yüzbaşı rolünde bu kez Deran Özgen var. Paulino gene Çağatay Palabıyık tarafından
canlandırılıyor. Ama esas değişiklik Carmela rolünde yapılan oyuncu
değişikliği. İlk oynanışta Ebru Kaymakçı’nın canlandırdığı rolü bu kez Ada
Alize Ertem oynuyor. Bu ‘büyük’ değişiklik. Ben bu değişikliği öğrendiğimde
değişikliğin büyüklüğünden söz ederken oyun kadrosundan bazı kişiler bana mesaj
yazmış ve geri kalan her şey aynı o kadar abartma demişlerdi. Oysa yeni bir
oyuncu her şeyi değiştirir. İkinci versiyonu seyrettikten sonra asıl büyük
değişikliğin yönetmende olduğunu gördüm. Yönetmenin yeni versiyonu genel görünüşte aynı ama
ayrıntılarda büyük değişiklikler yapılmış. Yönetmen kendine karşı.. Olayın özeti
bu!
16 Ocak 2020 Perşembe
Süheyl & Behzat Uygur Tiyatrosu'nda Bir Klasik: Süt Kardeşler
Darülbedayi’nin büyük aktörlerinden İsmail
Galip Arcan yanında avukatı ile birlikte Nejat Uygur’u seyretmeye gelir. Arcan,
Louis Verneuil’den Süt(Süd) Kardeşler ismiyle uyarladığı(1926) ve 1930 yılında
Darülbedayi’de sahnelenen oyununu kendisinden izin almadan oynadığını düşündüğü Nejat Uygur’u dâva etmek niyetindedir. Oyunun sonunda Nejat Uygur’ca uyarlanan oyunu o kadar
beğenir ki Nejat Uygur’u tebrik eder ve ‘Sen
benim oyundan çok farklı bir şey yapmışsın. İstediğin gibi oyna’ der. (Kaynak: Süheyl ve Behzat Uygur) Nejat
Uygur’un ‘Alo Orası Tımarhane mi?’ ismiyle oynadığı oyun bu yıl 30.Yılını
dolduran Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu tarafından Süt Kardeşler ismiyle
seyirci ile buluştu. Şehir Tiyatroları’nda Galip Arcan’ın oynadığı Yaşar rolünü
Nejat Uygur oynamış. Süheyl & Behzat Uygur Tiyatrosu’nda Nejat Uygur’u
hatırlatan performansı ile Süheyl Uygur oynuyor. Onu seyrederken ‘genlerin
akışı’na inandım. Behzat Uygur Darülbedayi’de Hâzım Bey’in oynadığı Gazanfer’i
canlandırıyor. Bu arada internette araştırma yaparken bu oyunun Hüseyin Rahmi
Gürpınar’ın eserinden Nejat Uygur tarafından uyarlandığının yazıldığını gördüm.
Bu karışıklık Süt Kardeşler filminin senaryosunu yazan Sadık Şendil’in yaptığı ‘karmadan’
ileri geliyor. Şendil senaryoda Gürpınar’ın Gülyabani romanı ile Süt Kardeşleri
birleştirmiş. Filmde Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Şener Şen unutulmaz karakterler çizmişti. Böylelikle
Galip Arcan’ı, Hâzım Bey’i Nejat Uygur’u, Kemal Sunal’ı, Halit Akçatepe’yi Şener Şen’i yaşatan bir oyun nesillerce süren ve sürecek yolculuğuna devam
ediyor.
6 Ocak 2020 Pazartesi
Güncel Olaylara Dokunan Bir Oyun : Orijinal Günahlar(Gestus Tiyatro)
Gestus ile geçen sene Etik
oyununda tanıştık. Ezgi Hüyükpınar ve Gökhan Erarslan’ın kurduğu tiyatro yazar Gökhan
Erarslan’ı uzun sayılabilecek bir süredir takip eden biri olarak bana onun yazarlığının da başka bir yöne doğru evrildiği kanaatini verdi. Sahnelenen Komik-i Şehir Naşit Bey,
Cahide Sonku Müzikali, Market, Paşa Paşa Tiyatro yahut Ahmet Vefik Paşa, Vakti
Geldi, Aldatma Sanatına Giriş, Sonbaharı Beklerken oyunlarının içinde Etik’in
yeri farklı idi. Orijinal Günahlar bu değişimin devam ettiğini gösteriyor. Etik’ten
önceki oyunlarla önemli fark yazarın ülke meselelerine doğrudan bakışından
kaynaklı bence. Ayrıca oyun dilinde de değişiklikler var. Seyirciyi oyun içine
çekmeye, etkin olmaya yönlendiren bir tavır bu. ‘İnteraktif oyun’ olması biraz
da seyirciye bağlı ve zaman alacak gibi ama Gökhan Erarslan’ın son iki oyunu ‘forum
tiyatrosu’ biçimini zorluyor. Gestus’un oyun hakkında yazdığı şu: ’Her biri farklı mesleklere sahip dört karakter
bir mahkemede hâkim karşısında sanık konumundadır. Suçları cinayet
işlemektir. Sosyokültürel açıdan birbirlerine hiç benzemeyen bu dört
karakter de patronlarını öldürmekten dolayı yargılanmaktadır. Sırayla
bizlere hikâyelerini ve orijinal günahlarını anlatırlar. Öyküler
tamamlandığında aklımıza şu soru takılır: acaba gerçek suçlular onlar
mı? Yoz ve oportünist sistem içinde şiddetten kaçamayan bu dört karakter
av mıdır yoksa avcı mı? Cevabına seyirci karar verecek!’
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)