Her aydın , sanatçı değildir ama her sanatçı “aydınlık” olmak zorundadır. (İstisnalar kaideyi bozmaz! İstisna gibi görünenler pek çok olsa da..) Kimi sanatçı “akıl” ile kimisi “gönül” gözü ile “görür”. İkisi ile birden “aydınlanan” ne kadar şanslıdır!
Sanat yaratma işidir , “Sanatçı” yaratıcıdır . Yaratıcılık yalnız olmayı gerektirir . Yaratıcılık “öncü ve önce” olmayı sağlar/gerektirir.
Kalabalıklar içinde herkesten “önce” , gür ve farklı “ses” veren bir aydın , “Yalnız olmayı” mı seçmiştir ? “Yalnız olmayı” seçmiş bir aydın , sanatçı sayılabilir mi ?
Sanatçının birilerinin suyuna gitme zorunluluğu yoktur. İşi , inandığı “Hakikatı” seslendirmektir.(İnandığı hakikatın peşinde koşmaktır) Aydın , gerçek ve gerçekçi olmalıdır.