Tiyatro
Durak, yoğun istek üzerine 'Titanik Orkestrası'na 3. sezonda devam ediyor. Ülkemizde(ve
dünyada) 'Albay Kuş' ile sükse yapmış
olan Bulgar yazar Hristo Boytchev(1950)'in yazdığı oyunla Tiyatro Durak, 23.Vasilli Drumev
Uluslararası Tiyatro Festivali'nde En İyi Yabancı Performans Ödülü'nü(2014), 14.Direklerarası
Seyircileri Ümit Veren Yeni Tiyatro Grupları Ödülü'nü(2014) almış.
26 Aralık 2015 Cumartesi
24 Aralık 2015 Perşembe
Boşa Harcanan Emek: 'Maymunlaş-ma' (Tiyatro İn'taKt)
Tiyatro İn'taKt' tarafından Kafka'nın 'Akademi İçin Bir Rapor' isimli
hikâyesinden uyarlanan 'Maymunlaş-ma' isimli oyunu seyrettim.
22 Aralık 2015 Salı
Rejisi ile Dikkat Çeken Oyun: Şehrin Azizleri'nden 'Kiminle Konuşuyorsun'
Serkan Aksu 'Kiminle Konuşuyorsun' oyununa davet
ettiğinde kendisi hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Her zamanki gibi teksti
istedim, gönderdi. Son hâli değilmiş, reji metni daha farklıymış. Oyun hakkında
fikrim oldu. Oyun kadına şiddeti anlatıyordu. İçinde Münevver cinayeti de vardı,
Özgecan da. Babanın rolü müphem ve seyirciye bırakılmıştı. Anne baba ilişkilerine bakarak meselenin nesilden nesile miras olduğu fikri üzerinde duruyordu. Katilin ruh hâline, onu katil yapan ortama
bakıyordu oyun. Elimdeki metne göre cinayet, bir sürecin önlenemez sonucu gibi
görünüyordu ama neden sonuç ilişkisi sığ ve karanlıktı. Olaylar bireysel pencereden değerlendiriliyordu. Durumun
'o' aileye özel olduğu gibi bir algıya neden oluyordu.
Oyunda dört rol vardı. Oyunun dört rolünden ikisi sabit diğer ikisi değişen karakterleri canlandırıyordu. Hayâl ile gerçek iç içe geçmişti. Benim için ilginç olan genç bir yazarın gündeme bakışıydı. Seyretmeye karar verdim.
Oyunda dört rol vardı. Oyunun dört rolünden ikisi sabit diğer ikisi değişen karakterleri canlandırıyordu. Hayâl ile gerçek iç içe geçmişti. Benim için ilginç olan genç bir yazarın gündeme bakışıydı. Seyretmeye karar verdim.
8 Aralık 2015 Salı
'Haldun Taner Dün Bugün'ün Gösterdikleri(Tiyatro 2000)
Bir itirafla başlayayım. Bu oyunu seyretme
nedenim Alayça Öztürk'tür. Daha önce bizim tiyatro âleminin es geçtiği ama çok
iyi bir oyun olan Oyun Bandı'nın Uyanış isimli oyununda seyrettiğim Alayça
Öztürk'ün kadrosunda olduğu 'Haldun Taner Dün Bugün' evime yakın Şişli Kent Kültür
Merkezi'ne gelince onu bir kez daha seyretmek istedim. Benim kişisel anılarımda
müstesna bir yeri olan Haldun Taner'in adının geçtiği etkinliklere katılmayı Usta'ya
saygı duruşu saydığım için bu görevimi yerine getirmeme de vesile oldu oyun.
Her ne kadar bir kaç gün önce Pera'da düzenlenen Haldun Taner Sempozyumu'nda
hatıra gelmemiş olmanın; sevgili Haldun Hocamın, seyretmiş olmasına rağmen Ayışığında
Çalışkur isimli uyarlamasını ilk kez benim yaptığım uyarlamadan esinlendiğini bir
yere not etmemiş olmasının kırıklığını içimde yaşasam da tesadüflerin karşıma
çıkardığı bir geceyi de kaçırmak istemedim. Gece bana yeni şeyler gösterdi.
7 Aralık 2015 Pazartesi
Sezonun İyi Oyunlarından Biri: Airswimming-Havada Yüzmek(Jest Tiyatro)
Charlotte Jones 1968 doğumlu İngiliz yazar. 'Airswimming-Havada
Yüzmek' isimli ilk oyunu 1997 tarihinde sahnelenmiş. Jones 29 yaşındaymış.
Yazarların ilk oyunlarını kaç yaşında yazdıkları ile ilgileniyorum son zamanlarda.
Bunun nedeni bizim 'genç' yazarlarımızla karşılaştırmak. Maalesef bizim
'genç'lerimiz yurt dışındaki yaşıtlarının yanında sınıfta kalır. 'Airswimming' kısa bir gazete haberinden çıkmış. İnsan ve toplum vicdanını sızlatan bir
olayın ele alınışı, işlenişi, oyun hâlinde kurgulanışı ve sadece kendi
toplumuna değil dünyanın da ilgisini kazanabilecek bir oyun olarak yazılışının
bizim gençlerimiz için örnek olmasını isterim. Öte yandan ülkemizi yönetenlerin
de eğer görmeyi ve düşünmeyi biliyorlarsa
tiyatrodan öğrenecek çok şeyleri olduğunu da gösteriyor bu oyun. Bizde
neler eksik ki örneğin bir Jones, Greig çıkmıyor? (Ben kime diyorum!)
20 Kasım 2015 Cuma
Ali Poyrazoğlu ile Meşk, Olten Filarmoni Orkestrası ve Carmen
Çandarlı’da olmanın güzelliklerinden biri İzmir’e yakın
olmak. Diğer bir güzelliği ise İzmir’den Çandarlı’ya sığınabilmek. Kış
aylarında hafta sonları İzmir plakalı araçların Çandarlı’da çoğalmasından
anlıyordum bunu. Sanırım İzmirliler ne İzmir’siz ne de İzmir’le yapabiliyor.
Biz de Ali Poyrazoğlu’nun yöneteceği Carmen’i izlemek için aldığımız daveti,
İzmir’e yakın olmamızın bir şans olduğunu düşünerek heyecanla kabul ettik.
İzmir’de çok güzel iki gün geçirdik. Çok güzel bir gösteri izledik. Ama bir
süredir inzivada yaşamamızdan olacak Çandarlı’ya dönüş yolunda kalabalıktan
kaçmanın keyfini yaşadık. İzmir’e giderken de dönerken de keyifliydik yâni. Çandarlı’ya
yanımızda Ali Poyrazoğlu’nun yönettiği Carmen’den anıları taşımanın zenginliği
ile döndük. Bu yazı Ali Poyrazoğlu ve Olten Filarmoni Orkestrası üzerine.
Etiketler:
ali poyrazoğlu
25 Ekim 2015 Pazar
Lysistrata Düşleri (Tatavla Tiyatro)
Merak ettiğim oyunlardan biriydi. Cumartesi akşamı için
oyun ararken önüme çıkanların arasından Lysistrata Düşleri için tercihimi
kullandım. Çok uzatmadan yazayım: 'Benim için hayâl kırıklığı oldu.' Bu yazıyı kırıklığımı
anlatmak için yazdım.
24 Ekim 2015 Cumartesi
Mizah ile Direnmek : 'Hangisi Karısı' (Tiyatro Dünyası Oyuncuları)
Tiyatro Dünyası
Oyuncuları 'Cooney' ile devam ediyor. İlk oyun 'Arap Saçı' (Ray Cooney) ikinci
oyun 'Olacak Şey Değil' (Michael Cooney) şimdi 'Hangisi Karısı' (Ray Cooney). Kendimden
intihal yapmamak ve yazdıklarımı tekrar etmemek için ilk iki oyun hakkında
yazdıklarıma yeniden baktım. Meraklısı için aşağıda o yazılarımın
bağlantılarını verdim.
21 Ekim 2015 Çarşamba
Kosta Kortidis Oyunu : 'Malûlen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli' (CEF -AYSA)
Kosta Kortidis olaylara farklı bakan bir yazar. 'İnce' bir
görüşü var. Ayrıntıları yakalıyor. İlgi alanı sıradan değil. 'Malûlen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli'nin matematiksel bir yapısı
var, metin kurgusu, sıradan olmayan bir hayâl gücünün ürünü. Yazarlık farkını
yaratan da bu bence. 'Malûlen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli' Kortidis'in yazarlık
özelliklerini yansıtan bir oyun. Ben oyunu seyretmeden önce okudum. Bu yazı,
oyunu seyredecekler veya seyrettikten
sonra aklında sorular kalanlar için aydınlatıcı olursa sevinirim. Çok fazla
ayrıntı vermeden anlatmaya çalışayım.
11 Ekim 2015 Pazar
Semaver Kumpanya Kuşlar'ın Kanatlarını Yolmuş
"Aristophanes Kuşlar'ı yazdığı yıllarda yorgundur,
bezgindir, üzgün ve kırılmıştır. Bir zamanlar iyimser ve yapıcıyken kendini
karamsarlığa bırakmıştır. Atina'da Hermes davası çıkmış dine karşı işlenen bir suçun
araştırması ve soruşturmalar almış yürümüştür. Atina'yı korku ve kuşku
sarmıştır. Gammazlık, curnalcılık almış yürümüştür. Bu şartlarda hiçbir komedya
yazarı saldırılarını Atina'ya yöneltemezdi. Aristophanes de başka bir dünyaya
kaçmak ister. Özlediği dünyayı canlı bir tablo halinde yurttaşlarına örnek
olarak verir. Hayal ve fantazi dünyasına sığınır." Kuşlar böyle bir
ortamda ortaya çıkar.
7 Ekim 2015 Çarşamba
Ezanlı Shakespeare : Yanlışlıklar Komedyası - Bakırköy Belediye Tiyatroları
Genellikle prömiyer ve
galalara katılmıyorum. Ancak Bakırköy Belediye Tiyatroları'ndan davet alınca
birkaç nedenden dolayı katılmak istedim. Her şeyden önce Bakırköy Belediye
Tiyatroları'nın seçilmiş Genel Sanat Yönetmeni'nin şahsında simgeleşen ilk
sezon heyecanına ortak olmak istedim. Sezon açılışının 1 Ekim'e rast gelmesi de
benim için anlamlıydı. Bir de kişisel bir nedenim var. Bu yıl İstanbul'da
geçireceğim zaman geçmiş yıllara göre daha az olacak. O nedenle İstanbul'da
olduğum süre içinde çok oyun seyretmek için zamanı iyi değerlendirmek istiyorum.
19 Mayıs 2015 Salı
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'ndan ÇÖZÜM ÖNERİSİ : 'Küçük Prens Bana Dedi ki'
Antoine de Saint-Exupéry, 30 Aralık 1935 günü Libya
çölünde Natrun vadisine çakılır. Bu, daha önce ve daha sonraki
çakılışlarından farklıdır. Zira "Küçük Prens burada doğar. Yedi yıl sonra kitap
olur. Tilkiye burada rastlar. Kuyu imgesinin kaynağı da buradadır. Varlığının
arka yüzüyle burada tanışır."
Biri(Kale)
yarım kalmış altı kitap yazmıştır. Tüm kitaplarının toplam sayfa sayısı binin
altındadır. Küçük Prens yazdığı son kitaptır. Kitapta ondan önce yazdıklarından
pek çok iz bulunur. "Bütün yazdıkları otobiografik özellikler taşır. Sanki
yaşadıklarını bir anı defterine kaydetmiş sonra da sanal karakterler
kurgulayarak roman formuna sokmuştur."
7 Mayıs 2015 Perşembe
Çok İyi Bir Oyun: Beyaz Fil (Teatron)
Nicolas Billon 37 yaşında bir yazar, Kanadalı. Beyaz Fil,
yazarın ilk oyunu. İlk kez Stratford Shakespeare Festivali'nde(2004)
sahnelenmiş. Beyaz Fil 2014 yılında
senaryo olarak uyarlanmış. Nicolas
Billon, eseriyle, 2015 Kanada Film
Ödülleri kapsamında En iyi Uyarlama Senaryo Ödülü'nü almış. Yazar 10 senede 7
oyun yazmış. Bu arada Chekhov, Moliere, Brecht, Euripidies'ten uyarlamalar
yapmış.
21 Nisan 2015 Salı
Mrozek ve Entropi Sahne’nin Parti’si
Ben bir Mrozek-severim. Sevgim, 1973 yılında Boğaziçi
Üniversitesi Oyuncuları’nda(büo) oynadığım
Açık Denizde isimli oyundaki Ortanca rolü ile başlıyor. O yıllarda büo,
Mrozek’in Tango’sunu da sahnelemişti. ’60’lı
yıllarda yazılmış iki oyunun ‘70’li yıllarda büo tarafından sahnelenmiş olmasını önemli buluyorum.
14 Nisan 2015 Salı
Marko Paşa Süheyl&Behzat Uygur Tiyatrosu’nda
Ben bu oyunu nasıl anlatacağım? Oyun sonunda içime akan o duyguyu nasıl tanımlayacağım?
Aslına bakarsanız ben komedi-seçerim. Zor beğenirim. Seyrederken sahneyle inatlaşırım. Gülmemeye ayarlarım kendimi. Benim çok güldüğüm film ‘Silent Movie’dir meselâ, sessizdir. Bu, yaşla gelen bir şey değil. Gençliğimden beri böyle. Geçen yıllar içinde esprileri de ezberledim sanırım. Şimdi seyrettiğim komedilerde başka şeylere bakıyorum. Geçmişte gülmediğim oyunlar, filmler şimdi benim için anı oldu. Baktım ‘acı bir tebessüm’ konmuş dudağıma. Zamanında gülmediklerime hüzünleniyorum sanırım. İtiraf ediyorum Nejat Uygur’u şimdi daha çok seviyorum. Galiba onu daha iyi anlıyor ve takdir ediyorum. Halkını çok iyi tanıyormuş. Gücünü halktan almış, halka kendini benimsetmiş.
10 Nisan 2015 Cuma
YANETKİ’den ÇOK Etkili Bir Oyun: ‘Romeo’yu Beklerken’
“YANETKİ, 2011 yılında
Faruk Barman tarafından gösteri sanatları alanında çalışan, sanat yönetimi ve
prodüktörlük yapan bir kurum olarak kurulmuştur. Sanat yönetmenliğini Serkan
Üstüner‘in üstlendiği ve 2014 yılında proje koordinatörü olarak Ömercan
Güldal‘ın katılımıyla yoluna devam eden YANETKİ, günümüz insanının yaşadığı
güncel ve toplumsal konuların işlendiği çağdaş tiyatronun en iyi oyunlarını
seyircisi ile buluşturmayı kendisine amaç edinmiştir. Temel prensip günümüz
insanının hikâyesini anlatmak, seyircisine düşünme ve sorgulama imkânı
sağlamaktır.
YANETKİ, yoluna
İkincikat‘ta ilk oyunu olan Yalnız Batı ile başlamış, 2012 yılında Beyoğlu
Asmalımescit’te kendi sahnesi olan YanEtki Sahne’yi kurarak devam etmiştir. Bu
tarihten itibaren oyunlarını kendi işlettiği mekânında sergilemekte, mekânını
diğer tiyatro ekipleriyle paylaşmakta, sosyal sorumluluk projelerine ev
sahipliği yapmaktadır.” (http://yanetki.net/?page_id=2)
16 Şubat 2015 Pazartesi
Paşa Paşa Tiyatro Yahut Ahmet Vefik Paşa(İDT)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed_Vefik_Pa%C5%9Fa
adresinde Ahmet Vefik Paşa ile ilgili şu bilgileri derledim:
“Osmanlı devlet adamı,
diplomatı, çevirmen ve oyun yazarı Ahmet Vefik Paşa, 1879-1882 yılları arasında
Bursa Valiliği yaptı. Doğum yılı 1823 olduğuna göre Bursa’ya geldiği zaman 56
yaşındaymış.
2 Şubat 2015 Pazartesi
Tiyatro Dünyası Oyuncuları Devam Ediyor: ‘Olacak Şey Değil’
Başlığa sığmadı, Tiyatro Dünyası Oyuncuları ‘fars’a, ‘güldürmeye’, ‘eğlendirmeye’, ‘dokundurmaya’
devam ediyor. Geçen sezon onları ‘Arapsaçı’
isimli oyunda bırakmıştım şimdi onlarla ‘Olacak Şey Değil’ isimli farsla
yeniden buluştum.
1 Şubat 2015 Pazar
Çok İyi Bir Oyun : 'Uyanış' (Tiyatro Oyun Bandı)
Oyun okumadan yönetmen ve dramaturg ödülü veren tüm jüri üyelerine...
Yakup Almelek eminim ki tiyatroyu seviyor. Eminim ki dünyaya ‘gören’ gözlerle bakıyor. Gördüklerini tiyatro yoluyla anlatmaktan mutluluk duyuyor. Ancak Uyanış, bir oyun teksti olarak sorunlu bir metin. Bana Nâzım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, İbsen, Shakespeare esinlenmeleri ile dolu, karışık, karmaşık bir metin gibi geldi. Konunun sahneler ve dialoglar hâlinde yazılmasının ‘tiyatro olmaya’ yetmediği çok açık. Belki de bir hikâye olarak çok da güzel olacak bir konu, tiyatro olmaya zorlandığı için, içinde taşıdığı hassasiyetleri tam olarak ortaya koyamamış. Okuduğunuzda, derinliği olmayan, çok uzun , sadece olaylar dizisinin anlatıldığı düz bir metin ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu nedenlerle Uyanış’ı seyretmek için içimde bir arzu duymadım. Bir gün, oyun fotoğraflarını gördüm. O zaman oyunu seyretmeye karar verdim.
30 Ocak 2015 Cuma
‘Geçtim Ama Tiyatrodan’ (İDT)
Yeton Neziray, Kosovalı bir yazar. İDT oyun kitapçıklarından
vazgeçtiği ve sadece oyunun künyesinin yazılı olduğu bir karton verdiği için seyirci
yazar hakkında bir bilgiye ulaşamayacak. DT internet sayfasındaki bilgi şu:
2 Ocak 2015 Cuma
Âsi Kuş Ali Poyrazoğlu
Uzun yıllardan sonra Ali Poyrazoğlu’nu Âsi Kuş isimli oyunda
seyrettim. Çok memnun kaldım.
Ali Poyrazoğlu’nu ‘70’li yıllardan beni tanıyorum. Tanıyorum
dediysem Âsi Kuş’a kadar hiç yüz yüze gelmedik. ‘70’li yıllarda Poyrazoğlu,
ismi gibiydi. Soğuğu yüzünüze sert vuran bir rüzgâr, fırtına. O yıllarda onun rolünün
olduğu tüm oyunları seyrettim. Bugün
bile onun oynadığı oyunları sahneleme cesareti olan çıkar mı kuşkudayım. (Ne kuşkusu,
çıkamaz, eminim.)
Etiketler:
ali poyrazoğlu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)