Beni hatırlıyor musunuz?
Testosteron için yazdığım yazının altına (2008 yılında)
‘11 yaşında bir çocuğu
, tiyatronun tuvaletinde kıstırıp (ki oyundaki +18 ibaresi sizin o pek bir
babacan ,muhafazakar-yani muhafazadan-kar amaçlı- ruhunuzdaki gibi’
ve
“Oyunun arasında Melih
Amcası 11 yaşındaki çocuğu ‘erkekler’ tuvaletinin kapısında sıkıştırıp”
gibi onlarca hakaret içeren yaratıcılıkları(!) ile hizmet
eden ve bana hakaret etmekte birbirileri ile ve Kemal Aydoğan’a yaranmak için yarışan oyun arkadaşlarınıza ‘ne yapıyorsunuz’ dememiştiniz.
Hatta siz de o koroya katılıp “Kraldan
çok kralcıların kendilerini tatmin edecekleri başka alanlara yönelmeleri
tavsiye edilir ve bu ‘yorum’ diye adlandırdıkları saçmalıkları tekrar tekrar
okuyarak nasıl bir şeyi desteklediklerinin ayırdına varmaları kendileri için
yararlı olacaktır. Sözde hassas yaklaşımılarınızı ve yalandan duyarlılığınızın
hizmet ettiği çevrelere selam olsun...” ifadelerini içeren benim bazı
çevrelere hizmet ettiğimi ima eden yersiz ve haksız ve de önyargılı bir yorum
yazmıştınız. Bugünü değerlendirirken
geçmişi hatırlamanızı isterim.
İşte o Melih Anık benim. Ama tanımadığınız tarafım meslek
hayatımın tümünün(45 yıl) yerli ve uluslararası ihalelerde geçtiğidir. Hayatım kamu
ile ilişkiler, teklif, ihale dosyası hazırlamak, ihalelere katılmak ve sözleşmeler yapmak ile geçti. İstanbul BB ve İzmir BB ile çeşitli belediyelerle ‘işbirlikleri’ içinde oldum. ‘Yaşadıklarımdan bir şeyler öğrendim’
yâni. Bu arada iş yaptığımız kamu
idarelerine Ankara’dan açılmış sorgulamalara kamu adına savunmalar
hazırladım. İnsan bazen kamuyu korumak adına açıklamalar savunmalar yapmak
zorunda kalıyor. Kurduğum derneklerde
kamu özel sektör iş birliği fikrini ortaya atmış çalışma prensipleri önermiş
bir kişi olarak kamu ile olan iş birliklerinde kamuya yapışmamak gerekliliğine
inanırım. Kamu ile ilişkiler dikkatle
sürdürülmelidir. Meslektaşlar birbirilerine dayanmalı ve kendi içlerinde
cephelerin ve ayrışmaların oluşmasına izin vermemelidir. En sonunda onlar baş
başa kalır. Ayrıca dernek yöneticileri üyelerinin dernek kimliğine zarar veren
davranışlarını engellemelidir. Bunları da bir hatırlatma olarak bu mektupta
olsun istediğim için yazdım.
2008 yılından bu yana (12 yıl olmuş) bini aşan yazı yazdım.
Amacım Türk Tiyatrosu’nu kayıt eden yazılar yazmak. Birkaç gün önce Kadıköy Belediye
Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’na bir açık mektup yazdım. Ondan ses seda çıkmadı. Ardından
sizin ‘elzem’ açıklamanız geldi. Size bu mektubumu da o mektubun tamamlayıcısı
olarak yazdım.
Başkan’a yazdığım yazıyı okumuş olduğunuzu kendi
hesabınızdan yaptığınız ‘elzem açıklama’yı okuduğum zaman anladım. Küçük bir
ayrıntı ama Belediye açıklamasında ‘sahne sanatları öğrencilerine bağışlayacağını
beyan etti’ denmişken siz ‘bilet satış operasyonu üzerinden alınan pay e-bursum aracılığıyla sahne sanatları
öğrencilerine verilecektir’ diyerek adresi kesinleştirdiniz. Hangi sahne
sanatları öğrencilerine verilecek sorusunu ben sormuştum.
Açıklamanızda ‘Günlerdir
bitmeyen bir polemiğin içine çekilmek isteniyoruz’ diyorsunuz. Ateş olmayan
yerden duman çıkmaz. Ben sosyal medyadaki onlarca şikayeti bir kenara bırakıp
size iki örnek vereyim:
Kemal Aydoğan ‘Ayrımcılık
kokan herhangi bir tercih infial yaratıyor. Kimseye haksız diyemeyiz’
demiş.
Fırat Tanış ‘Belli ki Kadıköy
Belediye bu üslubun sahibi çapsızı bir şekilde besleyip kol kanat geriyor. Bir
Kadıköylü olarak çok utandığımı ifade edeyim. (tiyatromuz bu festivale zaten
başvurmamıştı, başvursaydı ve dahil olsaydı tercihi oyunu iptal etmek yönünde olurdu
diye düşünüyorum)’ demiş.
Bu iki isim önemli. Zira Kemal Aydoğan ile Moda Sahnesi’ni
ortak kurdunuz. Fırat Tanış ile birlikte Testosteron’da oyun arkadaşlığı
yaptınız. Bana hakaret eden yorumların altında beraberdiniz. Sizin kader
arkadaşlarınız.
Kadıköy Tiyatroları Platformu üyesi Entropi Sahne’nin
açıklaması da önemli: Pandemi sürecinin
ilk aylarında Kadıköy Tiyatrolar Platformu adına Başkan Şerdil Dara Odabaşı ve
Kültür Sosyal İşler Müdürü Alişan Çapan ile bir yapılan toplantıda dayanışma
şenliği önerisi yapıldığı belirtiliyor. Etkinliğe kabul edilmeyen Entropi Sahne
‘Kira stopaj personel gideri ve vergi
yükümlülüğü olan kaç tiyatro desteklenmiştir? Hangileri Kadıköy sınırları
içindedir?’ diye soruyor.
Bahtiyar Engin ‘Kişisel
olarak aldığım kötü kokulardan son derece rahatsızım ve bunu bazı yakın
arkadaşlarım ile paylaştım’ dedi ve Sanat Parkta etkinliğinden çekildi. Bahtiyar
Engin’in arkadaşları Levent Ülgen ve Galip Erdal idi.
TİYAP adına açıklama yapan Ali Poyrazoğlu Kadıköy Belediyesi’ne
kapsamlı bir mektup yazarak bazı sorular sordu. TİYAP Ali Poyrazoğlu, Nilgün
Belgün, Cem Davran, Hakan Gerçek, İlyas İlbey, Volkan Severcan, Onur Şenya, Ferhan
Şensoy, Dilek Türker, Metin Uca, Nazif Uslu, Behzat Uygur, Süha Uygur, Yasemin Yalçın,
Metin Zakoğlu gibi Türk Tiyatrosu’na iz
bırakmış tiyatro yapıcılardan oluşuyor. Bu sorulara Belediye cevap vermedi.
Ali Poyrazoğlu ile Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu etkinlikten
çekildiklerini açıkladılar.
Sizin için bu tiyatro
yapıcıların meslek büyüğü olarak anlamı yok mu? Tiyatro Kooperatifi yönetim
kurul üyesi olarak bu insanlara yapılan saldırılara karşı çıktınız mı? Oysa bir
dernek yöneticisi olarak hem sorumluluğunuz hem de tiyatro yapıcı olarak Türk
Tiyatrosu’na borcunuz var.
Sanat Parkta etkinliği için açıklanan ilk listede 15 Tiyatro
Kooperatifi 1 Kadıköy Tiyatroları Platformu üyesi vardı. (15’in içinde 2 Platform
üyesi vardı.) Çekilmelerden sonra yeni açıklanan listeye iki Kooperatif bir Platform
üyesi daha katıldı. 33 gösterinin 17’si Kooperatif 2’si Platform üyesinden.
Bunların dışında kalanlar Mehmet Ergen, Genco Erkal, Rutkay Aziz, Murat
Daltaban, Berna Laçin, Laçin Ceylan gibi
siyasetin de içinde olan ve/veya fikirleri CHP’ne yakın ünlüler var. Yâni Sanat
Parkta etkinliği Kooperatif Belediye ortak yapımı gibi görünüyor. Siz ‘yerel
yönetim üzerinde karar aşamasına dahil olacak bir durum hiçbir zaman olmamıştır’
demişsiniz. Bazen dahil olmamak dahil
olmaktır. Kooperatifin 59 platformun pek çoğu kooperatifle ortak 30 üyesi
var. Yâni Kooperatif Platform toplamı yaklaşık 70 topluluk var. Kadıköy Belediyesi’nin
açıklamasına göre 152 başvuru içinden Kooperatif ve Platformdan 19 topluluğun seçilmesi
sizi rahatsız etmedi mi? Ben Kooperatif yönetiminde olsam itiraz ederdim. Kooperatif
ve Platform dışında yaklaşık 75 topluluk var. Kooperatif olarak onların hakkını
da savunmak sorumluluğunu hissetmiyor musunuz? Onlar da sizin üyeniz olsun
istemiyor musunuz? Çekilmelerden sonra 2 kooperatif bir platform üyesinin daha seçilmesine
müdahale etmeniz gerekmez miydi? Bazen
dahil olmamak dahil olmaktır. Entropi’nin sorusunu sorayım: Sanat Parkta
etkinliği içinde yer alan Kooperatif ve Platform üyelerinden kaçının ‘Kira stopaj personel gideri ve vergi
yükümlülüğü’ vardır? Sizin için bunun bir önemi var mı?
Tiyatro Kooperatifi’nin
twitter’dan yaptığı açıklamada ‘Özellikle
kamu kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliği yapmak üzere düzenlenen tüm
etkinliklerde…’ denmiş.
Siz ‘elzem açıklamanız’da ‘Hangi tiyatro oyun oynamaya hazır hangisinin şartları müsait öğrenmek
için kurum içi bilgilendirme formları hazırlanmıştır. Belediye de formu
dolduran tiyatrolar arasından seçim yapmıştır’ ve ‘Kooperatif adına belediyeye ilettiğimiz
başvuru dosyasında yer alan ..’ ifadelerini kullanmışsınız.
Kamu ile ‘işbirlikleri’ yapmış bir kişi olarak merak ettiğim
birkaç soruyu size sormak istiyorum. (Umarım cevap vermeyi polemik saymazsınız):
1-
Kadıköy Belediyesi ile de bir iş birliği
yapılmış olduğu açık. Bu iş birliği nasıl başladı? Yâni Belediye mi sizi çağırdı
yoksa siz elinizde dosya ile Belediye’ye mi müracaat ettiniz? Bu ilişki ne
zaman başladı? Entropi’nin bahsettiği toplantıda Kooperatif de var mıydı?
2-
Kadıköy Belediyesi’nin Sanat Parkta 2020
etkinliğinin fikirsel temeline katkınız ne? Bunca yıldır bedava olan şenliğin
biletliye çevrilmesi fikri kimden çıktı? Böylelikle bilet satış ihtiyacı nasıl
doğdu? Bilet satışının Belediye dışından bir şirkete ihale edilmesini kim
önerdi? Kadıköy Belediyesi’nin bu konu ile ilgili açık duyurusu var mı?
3-
Bilet satış şirketinin seçilmesi için ihale
duyurusu yapıldı mı? Yoksa ihale davet usülü mu oldu? İhale duyurusu yapıldıysa onu, davet olduysa size
gelen daveti tarihiyle paylaşır mısınız? Sizden başka kimler katıldı? Katılan
firmalarla açık pazarlık yapıldı mı?
4-
Sizin kurum içi bilgilendirme formunu dolduran
tiyatrolar(yâni üyeleriniz) arasından belediye seçim yapmış. Üyeniz olmayan
tiyatroların nasıl başvurduğu hususunda bilginiz ne? Yâni siz ne zaman başvuru dosyanızı
verdiniz? Başvurular için son tarih neydi? Sizin dışınızdaki tiyatro
toplulukları ne zaman öğrendi ve başvuru
yaptı?
‘Elzem açıklama’nızda
‘yasal sürecin başlatılmış olduğunu’ belirtmişsiniz. Ben tiyatro içinde ‘yasal
süreçlere’ karşıyım. Öyle olmasaydı Testosteron yazımın altına siz dahil yorum
yapmış olanlar ile davalarım devam ediyor olurdu. Bunun Türk Tiyatrosu’na
zararı olur. Ben tarihe bıraktım. Yasal süreçler tiyatroyu değil ticareti
düşünenler için bir yoldur. Sizin öyle düşünmeyeceğinize inanmak istiyorum. Bakın
sanata önem verdiğiniz için kazancınızı
sahne sanatları öğrencilerine bağışladığınızı ilan ettiniz. Kadıköy Belediyesi
Sanat Parkta etkinlikleri bir nevi turnusol kağıdı oldu. Umudum ve dileğim öğretici
olmasıdır. Tiyatroya tiyatro yapıcıdan başka dost yoktur. Ağzını tutamayan küstah
gençler, türlü hesaplar peşindeki orta yaşlı tiyatro yapıcılar olayları siyasal
alana taşımaya çalışan siyasetçiler bu
dalaşın kendilerini de içine alacak bir rip olduğunu anlarlar umarım.
Ama zararın neresinden dönülse kârdır. Kadıköy Belediyesi
hiç değilse hemen biletsiz etkinliğe dönmelidir. Belediye ayırdığı tahsisatı
katılımcılara geçmiş yıllarda olduğu gibi eşit dağıtmalıdır. Şu ana kadar
satılan bilet paraları bir tiyatro fonunda toplanmalıdır. (Bilet satışı devam edecekse hasılat bir
tiyatro fonunda toplanır. Bu katılmayanları içine alan bir sistemle
kullanılır. Yani etkinliğe katılanlar meslektaşlarına hizmet etme şansı yakalamış olur. Bildiğiniz gibi pek çok tiyatro emekçisi zor durumda. Onları
düşünerek başka etkinlikler de duyuruldu.) İnanıyorum ki katılımcılar buna
itiraz etmeyeceklerdir. Seyirciler de tiyatroya katkı verdikleri için mutlu olur. İŞTE BU DAYANIŞMADIR. Böylelikle 17 yıldır bilet satışı
olmadan yapılan bir festival gerçek kimliğine geri döndürülmüş ve hayırlı bir iş yapılmış olacaktır.
Saygılarımla.
Melih Anık