Oyunu bir buçuk kez seyrettim. Önce tüm oyunu sonra Boğaziçi
Üniversitesi Demir Demirgil Sahnesi'nin açılışında sahnelenen birinci perdeyi
seyrettim. Oyuncularla konuştuğumda
oyunun her oynanışında ufak tefek değişikliklerle geliştirildiğini öğrendim. Okuduğum
eleştirmenler oyunu çok beğendi.(nedense?) Bazıları da yazmamayı tercih etti, pas geçtiler. Oyunu daha
önce yazacaktım ancak oyun ve oyuncular Afife Ödülleri'nde aday oldu. Yanlış
anlaşılır diye bugüne kadar bekledim. Afife Ödül Töreni bitti şimdi yazıyorum.
30 Nisan 2016 Cumartesi
24 Nisan 2016 Pazar
Ay Işığında Şamata'yı(İBBŞT) Niçin Beğenmedim
Merakla beklediğim bir oyundu. Çandarlı'ya gidişimi erteledim seyretmek için. Bende güzel anıları
var. Ay Işığında Çalışkur hikâyesinden ilk kez ben uyarladım sahneye. Haldun Taner
gelip seyretmişti. Cömert övgülerini esirgememişti. Hep gururla hatırlayacağım
hikâyemi, yazmıştım daha önce. (http://melihanik.blogspot.com.tr/2009/05/ay-isgnda-calskur-hikayesinin-hikayesi.html)
O oyun dolayısıyla kendisi ile bir kaç kez bir araya gelme
şansım oldu. Ne zaman davet etsek Boğaziçi Üniversitesi'ne geldi oyunlarımızı
seyretmek için. Kendisini sevgi ve
saygıyla anıyorum her zaman. Onun gibi insanların sayısı az. Bence Haldun Taner'in benzeri yok. Haldun Taner zarif, nazik bir insandı.
Oyunlarında, hikâyelerinde, düz yazılarında onu görürsünüz. İnsan sever bir insan. Esprisi zekâ dolu, eleştirisi derin,
gülmecesi seviyeli, kültürlü. Onun çok kullandığı bir kelimeyle kısaca 'gusto'su
olan bir insandır Haldun Taner. Zevkleri rafine olmuş bir insandır. Onun için
ona 'beyefendi, çelebi' derler . Bu kelimeler ona yakışır. Haldun Taner'le karşılaşmamış birisi,
eserlerini okuyunca anlar onu.
21 Nisan 2016 Perşembe
Kaçırılmaması Gereken Bir Oyun : Pencere (Oyun Atölyesi)
David Hare'in 'Skylight' isimli oyunu Oyun Atölyesi'nde
Haluk Bilginer tercümesinden Pencere ismiyle sahnelendi. NTV'deki Gece Gündüz programında Haluk
Bilginer'in açıklamasından öğrendiğime göre
oyun 1996 yılında Devlet
Tiyatroları tarafından sahnelenmiş. İBBŞT'dan bir oyuncudan edindiğim bilgiye
göre de oyun aynı yıllarda Filiz
Ofluoğlu tercümesiyle İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Tiyatroları tarafından da
oynanmış. Oyunun dünyada ilk oynanış tarihi 1995. Çok ödüllü bir oyun. David Hare de çok ödüllü bir yazar.
18 Nisan 2016 Pazartesi
Tiyatro Antrenmanı: Görme Yeri'(Görmeyeri)nden Kimseye Bir Şey Söylemeyeceğim
Görme Yeri'(Görmeyeri)nin ismini Kimseye Bir Şey Söylemeyeceğim ile
duydum. Oysa bu ilk oyunları değilmiş. Topluluğun ismini duymama sebep Nihan
Aypolat'tır. Bu oyunu seyretmemin nedeni de odur. Nihan Aypolat'ı başka bir oyunda seyrettim, beğendim. Bir
başka oyunda daha seyrederek hakkında kesin bir karar vermek istedim. Nihan
Aypolat hakkındaki kararım olumludur. Onu daha iyi metinli oyunlarda seyretmek
isterim.
10 Nisan 2016 Pazar
Doğru Konu, İlk Oyun, Şaşaalı Gemi, Yanlış Reji: Radyonun İçindekiler (İBBŞT)
Radyonun
İçindekiler gündeme uyan bir oyun. Kaçak mültecileri anlatıyor. Bu açıdan konu
olarak doğru bir seçim. Oyun, KOÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik
Yazarlık ve Dramaturji Ana Sanat Dalı'ndan mezun 1976 doğumlu
Cenk Gündoğdu'nun yâni yazarlığın eğitimini almış bir yazarın
ilk oyunu. Oyun 2011 yılında kitap olarak basılmış. Mülteciler konusunda bugün
yaşananların yoğunluğunu düşününce iyi bir öngörüyü yansıtıyor. Bir gemi içinde
İranlı, Iraklı, Filistinli, Yahudi, 8 kişi ülkelerinden kaçıyor. Oyun ilk oyun
olmanın zayıflıklarını taşıyor. Yazar, yönetmen ve dramaturg işbirliğinden
doğacak yakın ilgi ile oyun zaaflarından arındırılabilirdi. Ancak oyunun
künyesinde dramaturg yok. Genç bir yazara Türkiye Kayası'nı yeniden yazdıracak
kadar oyuna müdahale etme hakkını kendilerinde gören kurumun cevval
dramaturgları da uzaktan seyretmiş herhalde. Demek ki herkesin gücü bir yere
kadar yetiyor. Sahneden benim aldığım izlenim yönetmen de oyuna yakın ilgi göstermemiş. Bence
dekoru görünce o kadar etkilenmiş ki oyuna gereken müdahaleleri yapmayı
unutmuş. Yazar da yapılanı kabul etmiş. Ona oyununun İBBŞT'da sahnelenmesi
yetmiş.
9 Nisan 2016 Cumartesi
Karma Drama'da Zeytin Çekirdeği
Tiyatro muhteşem bir sanattır eğer iyi yapılırsa.
Biliyorum herkes biliyor bunu. Ya da bilen biliyor o da
yeter. Bilenler sayesinde ayakta tiyatro.
Tiyatro toplumun bir yarasını kanatarak açmaz. Üzerindeki
pansuman pamuğunu şefkatle kaldırır. Yaraya sevgiyle dokunur. Hani tentürdiyot
yakmasın diye yaraya sürerken üflersiniz ya öyle yumuşak bir soluktur tiyatro.
Merhemi yanığın üstüne avucunuzla yumuşacık yayarsanız ya tiyatro avucun
sıcacık yumuşaklığıdır. Tiyatro sevgiyle yapılır elbet ama akıldır o sevgiyi
yöneten.
Zeytin Çekirdeği'ni yazmaya başlarken planlamadığım halde yukarıdaki satırlar döküldü klavyemden.
Zeytin Çekirdeği'ni yazmaya başlarken planlamadığım halde yukarıdaki satırlar döküldü klavyemden.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)