Edward Albee(1928) denilince ilk önce “Kim Korkar Hain
Kurttan?”(1962) akla gelir. Yazarın ilk oyunu değil ama “Kim Korkar Hain
Kurttan?”, 1963 yılında jürinin ödüle değer bulduğu halde danışma kurulunun “drama”
dalında ödül verilmesini iptal ettiği
için Albee’ye verilmeyen Pulitzer Ödülü’nün sahibi olmuş. Tabulara karşı çıkan,
müstehcen bulunan oyun dili ‘60’lı yıllara “çok” gelmiş. (Bu nedenle drama
dalında Pulitzer Ödülü’nün o yıl verilmediği belirtiliyor.) Ama oyunun etkisi o
kadar büyük olmuş ki oyunun kazandığı popülariteden alınan güçle, 1967 yılında Edward
F.Albee Vakfı kurulmuş. Edward Albee "oyunun 35 yıldır süren başarısı bana kariyerimi istediğim gibi sürdürme özgürlüğünü sağladı" diyor. Albee sonradan Pulitzer Ödülü’nü üç kez daha almış.
Pulitzer Ödülü genellikle Amerikan hayatını anlatan ve kaynağını ondan alan özgün eserlere veriliyor. Bu hususun Albee’nin
tiyatrosu hakkında fikir verdiğini sanıyorum. Galiba dünyanın “Amerikanlaşması”
yayıldıkça, oyun, tüm dünyada ilgi görmüş. Okuduklarımdan öğrendiklerimden
derlediğim “Kim Korkar Hain Kurttan?” oyununun içerdiği özellikleri paylaşarak
yazıma başlamak isterim. Oyunu seyredenler/seyredecekler –yazımı okursa- oyuna daha farklı bakar diye
düşündüm.
14 Mart 2014 Cuma
2 Mart 2014 Pazar
TÜSAK : Bir Yazıma Yapılan Yorumlardan Çıkan Tartışma
Eleştirmen , yazar, Andante Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Serhan
Bali “TÜSAK Yasa Taslağı'nın Bazı Maddeleri ile İlgili Görüşlerim” başlıklı
yazımın ‘link’ini (http://melihanik.blogspot.com.tr/2014/02/tusak-yasa-taslagnn-baz-maddeleri-ile.html)
‘facebook’daki sayfasında paylaştı. Yazımla ilgili bazı yorumlar yapıldı, ben de yorumlara yorumlar yazdım.
Ben kendi yorumlarımı aşağıda topladım. Gerek yazım gerekse yorumlarım benim düşüncelerimi
özetliyor:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)