Konu ortaya atıldığından beri
bir yazı yazmayı düşünüyor ama tereddüt ediyordum. Zira bu konu kolaylıkla başka
noktalara çekilmeye müsait. En kolay suçlama ‘Ne yani sen sanata mı karşısın?
Kenter Tiyatrosu bu kentin zenginliğidir. İBB alıp sahip çıkmasın mı?’ gibi atıp
tutmalar olabilecekti. Arada Kenter ailesinden sevdiğim insanlar var. Onları
incitmek istemem. Ama bugün Dikmen Gürün’ün Cumhuriyet’teki yazısını görünce
dayanamadım yazıyorum. Dikmen Hanım konuya klişe bir noktadan girmiş. Akademik
bir hocanın bakışını tribünler oynamak olarak gördüm. Bu Ekrem İmamoğlu’nun
tribüne oynamasına benziyor.
Yıldız Kenter’in cenaze
töreninde Ekrem Bey Kenter Tiyatrosu’nu satın alacaklarını açıklamış. Başkan sağ
olsun damardan vermeyi çok seviyor. Ama bu kararını düşünerek mi verdi? Yoksa o
anda atmosfere uyarak alkış mı almak istedi? Bence ikincisi. Meclis kararı
olmadan böyle bir yatırımı yapamayacağını biliyordur herhalde. Meclis
çoğunluğunu elinde bulunduran partinin de bu hususta zorluk çıkaracağını da
biliyordur. AKP beni şaşırtmıyor. O halde konuyu enine boyuna incelemeden ve bu
engelleri geçmenin yolunu hazırlamadan cenaze töreninde acele edip açıklamak
yerine biraz beklese olmaz mı idi? Alkış kaçardı o zaman. O da kaçırmak istemedi.
Ama eminim ki Akatlar Kültür
Merkezi’ne ne olduğunu bilmiyordur. Hakan Altıner’e sorsun. Afife Jale
Sahnesi(Ortaköy Kültür Merkezi) Levent Kültür Merkezi ne durumda onu da
Beşiktaş Belediye Başkanı’ndan öğrensin. Ekrem Bey’in partisinin yönettiği Beşiktaş Belediyesi iki sahneyi adam edip yaşatamıyor. Reşat Nuri Sahnesi
restorasyon bekliyor. Şişhane’de projesi hazır kültür merkezi kazma vurulmayı
bekliyor. Siyaset salıncağındaki kültür merkezleri oyuncak oluyor. Hadi Çaman’ın ayakta tuttuğu sahne şimdi
çöplük. Ekrem Bey yapabiliyorsa orasını da yaşatsın. Hadi Çaman’ın ruhu
müsterih olur. Ekrem Bey kulaktan dolma bilgilerle söz veriyor. Yâni bir mekânı satın almak değil önemli olan
onu yaşatmak. Kaynakları da ısraf etmeden kullanmak. Kaynak yokluğundan şikayet
etmiyor mu Ekrem Bey?
Kenter Tiyatrosu şehrin
değerlerindendir tabii ki. Onu korumak gerekir. Ama bugün şovla alıp diğerleri
gibi yok olmasına göz yumacaksanız almayın. Zira siz dört yıl sonra yoksunuz.
Ekrem Bey’in gelmeyeceği kesin ama CHP gelir mi bilinmez. Hem gelse ne olur ki!
CHP’yi İzmir’de Antalya’da Şehir Tiyatroları konusunda yaptıklarını görüyoruz.
İstanbul’da da gördük. CHP’nin ne kültür ne tiyatro politikası var.
Kenter Tiyatrosu için geçen sene
20 milyon TL istendiğini duydum. Harbiye civarında konutlar için istenen
sıradan bir rakam bu. 50-60 milyona giden konutlar var. Kenter Tiyatrosu’nun
değeri en pahalı konut kadar olmalı.
Zira alan oradan çok ‘mal’ çıkarır. Ben tiyatronun satın alma bedellerini
sosyal medyadan Başkan’a CHP ve AKP grup başkanlarına sordum. Cevap verme
nezaketini göstermediler. Oysa böyle bir satın alma şeffaf olur halk bilir. Partilerin
hepsi kültür ve sanattan sınıfta kalır. Gerçi Fatih tablosunu da satın aldıktan
sonra haber verdiler. Hadi diyelim işin raconu öyle idi. Ama hiç değilse
şehirdeki sanat müzelerinin yöneticileri ile önceden konuşsalardı. O zaman
Sabancı ile vuruşturulmazlar, piyasayı kontrol ederler bundan Türk maliyesi
kazançlı çıkardı. Onu da beceremediler. Diyelim tiyatronun bedeli 20 milyon(3
milyon dolar) Bu Kültür Bakanlığı’nın 2019-2020 sezonu özel tiyatrolara yardım
bütçesinin üç katı. Özel tiyatroların salgın döneminde başı döndü yardım almak
için. Ne yapacaklarını şaşırdılar. İBB ne yaptı onlar için? Ben vicdanlara
bırakayım. Kenter Tiyatrosu’nu alınca ne yapacak? İBBŞT’nin tiyatro vizyonu var
mı? YOK!
Büyük yatırımlar için
fizibilite yapılır. Verelim 20 milyon alalım diyemezsiniz. Bu para nasıl geri
dönecek? Salonda doluluk oranı ne olacak? Nasıl kullanılacak? İBBŞT mevcut
salonlarını özel tiyatrolar ile paylaşmıyor. Bu salondan özel tiyatrolara pay
düşecek mi? Düşmesin mi? Harbiye’de sinema ve tiyatro takip oranları ne? Kamu
yatırımı da olsa bu hususlara dikkat etmek gerekiyor. Kaynağın kullanılma
maliyetini dikkate alacaksınız. Nelerden fedakarlık ettiğinizi dikkate
alacaksınız. Siz gider de rakip parti gelirse ne olacak onu da hesaplamak
zorundasınız. Belki de salonu yönetim katlarına bölecekler sahneyi
kaldıracaklar. Yâni Kenter’leri ebediyen öldürecekler. Elinizde ne var onu
korumak için? Kenter Tiyatrosu’nu alması gereken İBB değil Sabancı, Koç, Zorlu
gibi bir kurumdur. İBB aile ile onları biraraya getirir, onlara yardım eder. Vizyon ortaya koyar. Onlardan ortak bir fon yaratır. Gereken kolaylıkları sağlar. Bu yönetici
becerisidir ufkudur. Bunun için de çok bilinçli bir kültür müdürünüz olmalı. Onu seçmek de bir vizyon ama... Ancak zinhar ben satın alacağım diye ortaya atılmaz geniş bir vizyon sahibi yönetici. Ben
neler diyorum! Fatih Tablosu’nun satın alırken bu vizyona sahip olmamış bir
yönetimden geniş vizyon bekliyorum. Boşuna benim çabam. Siz Dikmen Gürün’ü
okuyun.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder