İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda 'Tamamen Doluyuz' isimli
bir oyun oynanıyor. Bu yazı, oyun eleştirisinden daha çok ödenekli bir
tiyatronun oyun ve oyuncu seçimi ile ilgili olacak.
Oyun sabun köpüğü gibi. New
York'da müşterileri şöhretli kişiler olan bir lokantanın rezervasyon masasında telefonda
kayıt alan, asıl mesleği oyunculuk olan bir gencin mesleği, ailesi, iş
arkadaşları, patronu ve müşterilerden oluşan dünyasına giriyorsunuz. Sonunda
her iş tatlıya bağlanıyor. Eğlencelik bir sabun köpüğü bu oyun.
Hadi oyunu seçtiniz, oyuncuyu nasıl buldunuz? Bu
oyun için 'Audition' yâni oyuncu seçimi yaptınız mı? Benim kulağıma
gelen haber, 'audition' yapılmadığı yolunda. 'Kendin pişir kendin ye' olmuş
yâni. 'Altan abinin oğludur' mu dediniz? 'Altan
abinin oğlu' da bunu içine sindirdi mi? Efe Erkekli bu oyunu oynayabilecek bir
oyuncu. Belki 'hakça' seçim yapılsa gene o seçilecekti, işi uzatmak istemediniz
diyelim. Ama bu durumda kurumda rol bekleyen diğer abilerin oğulları,
kardeşleri, yeğenlerine sıra ne zaman gelecek? Yoksa işler öyle mi dönüyor? Bu kuşkulu bir durum ve utanç
verici değil mi? Hiç değilse dumanı doğru çıkarsaydınız.
Bildiğim kadarıyla bu oyun sahnelendiği tarihlerde
İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü görevinden istifa etmemişti. Avrupa oyunu ile
ilgili bir neden yüzünden istifa etmiş diyorlar. İyi de ondan önce Tamamen
Doluyuz ile ilgili hususlar var. Onlara itiraz etmemiş mi? İstifa etmek için Tamamen
Doluyuz'un repertuvara alınışı ve oyuncu seçiminden daha iyi sebep mi olur?
Ben 'Altan abinin oğluna' 'ümit veren oyuncu ödülü'
verecek hiç değilse onu aday gösterecek bir ödül
'komitası' çıkacak diye endişeliyim.
Olur valla, olur.
Melih Anık
Okudum... Anladım... Düşündüm... Okumama, anlamama, düşünmeme neden olduğunuz için teşekkür ederim...
YanıtlaSil