14 Nisan 2014 Pazartesi

Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı (Tiyatro Adam)

18.Afife Tiyatro Ödülleri’nde(2014)  “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu”, “Yılın En Başarılı Yönetmeni”, “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu”, “Yılın En Başarılı Sahne Tasarımı”, “Yılın En Başarılı Giysi Tasarımı”, “Yılın En Başarılı Sahne Müziği”, “Yılın En Başarılı Işık Tasarımı” olmak üzere tam yedi dalda aday gösterilen bir oyunla karşı karşıyayız. Görünüşe göre Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı bu yılın çok ödüllü oyunu olacak. Bu ilginin oyunun “tiyatro” niteliğinden geldiğinden çok kuşkuluyum. Bence politika yapılıyor.

Ben oyundaki temel  soruya cevap arıyorum. İsmi “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı” olan bir oyunda başta BİR adet olan Arturo Ui oyunun sonunda neden SEKİZ adet oldu? Arturo Ui, sahnedeki sekiz oyuncuyu KENDİNE BENZETTİ. Tırmanış önlenemedi (mi), önlenemeyecek mi? Tiyatro Adam “kişilerin yoktur önemi, çerçevedir var eden o dönemi, siz de görün resmi değil onu içine alan çerçeveyi” derken kusuru bünyede bulan doktor gibi. “Bünye zayıf hastalandı” der gibi. Yâni kusur bağışıklık sisteminde, yâni çerçevede. Oysa o çerçeveyi yaratan, kişiler. O nedenle kişilerin vardır önemi.

Bunca yıldır Brecht seyrederim ilk defa bir Brecht oyununda böyle bir Brecht ve finale tanık oldum. Oyun “Arturo Ui’ler çoğal(ıyo)r” diyor. Oysa söylemesi gereken “nasıl ÇOĞALMAZ?” Belânın nedeni “çerçeve” ise o çerçeve nasıl kırılır?  Oyun, Arturo Ui’nin tırmanışının nasıl önleneceğine dair hiçbir esinti vermiyor. Seyircinin  mücadele gücünü arttıran, ona umut ve direnç aşılayan  hiçbir şey yok. Aksine insanın düşünme eylemini durduran, dışarıdan bakma, sorgulama olanağı vermeyen çığlık çığlığa “A capella”nın eziciliği altında yabancılaşamadım bile. Oyun,  gürültülü şarkıların  altında kaldı.

 Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı görsel ile fazla meşgul olmuş bir oyun. Bu içeriği zayıflatmış. Yönetmen(Ümit Aydoğdu) oyuncuya, oyuncu role bakmış. Her şey çok fazla abartılmış, inandırıcılık kalmamış. Değişik olmak istenmiş ortaya karikatürleştirilmiş bir Brecht çıkmış. Brecht eğlendirmeyi esas alırken bunu kastetmemiştir bence.

Tiyatro Adam oyunculuğu iyi olan bir topluluk ama epik türüne giren bir oyunun neden bu kadar dramatik oynandığını anlayamadım. Ayrıca Hitler olsun olmasın tüm oyuncular(Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ, Neslihan Arslan) aynı oynuyor. Sadece ağızlarından çıkan replikler farklı.

Tiyatro Adam’da benim seyrettiğim oyunlarda içerik ile ilgili bir sorun oluyor nedense. Bu oyunun da temel meselesi çözülememiş. Temel mesele havada kalında müzik(Oktay Köseoğlu), dekor ve kostüm tasarımı(Barış Dinçel) ışık tasarımı(Yüksel Aymaz) da anlamsız kalıyor.  

Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’nı seyrettiğim gece, görselliğin içeriği buruşturup attığını gördüğüm gecelerden biriydi.


Melih Anık

Not: Oyunu Yücel Erten tercüme etmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder