6 Mart 2023 Pazartesi

Keşke Ağıtlar Bitse: Gül'e Ağıt(İBBŞT-Deniz Altun - Özgür Kaymak)

 Gül’e Ağıt gerçek bir olayı tiyatrolaştıran bir oyun.  Güldünya Tören(1982-2004) akrabasının tecavüzüne uğradıktan sonra hamile kalan ve aile kararıyla öldürülen Bitlisli genç bir kadın. Olaydan sonra köyünden uzaklaştırıldı. Bir tanıdık yanında çocuğunu doğurdu. Kardeşi tarafından öldürüldü. Ülkemizde sonu gelmeyen töre cinayetlerinin sembollerinden biri oldu. Aileler arasında kan davası Güldünya Tören’in ölümünden sonra devam etti. Güldünya’nın babası 2011’de tecavüzcüyü  öldürdü. Güldünya’yı öldüren ve 23 yıl hapse mahkum olan ve de 8 yıldır cezaevinde olan kardeşin kalp krizinden öldüğü açıklandı. Babanın tecavüzcüyü öldürmesi ile ilgili dava sürerken Kartal Adliyesinde bıçak ve sopalarla kavga eden iki aileden 7’si ağır 30 kişi yaralandı. Aileler arasında süren kan davası  2013’de bir caminin konferans salonunda yapılan barış yemeği ile sona erdirildi. İki ailenin bireyleri birbirlerine kesme şeker ikram etti. Kutsal kitapları altından da geçen aileler birbiriyle öpüşüp barış yemeği yedi. Baba müebbet hapis cezasına çarptırıldı.(vikipedi) Oyun Güldünya’nın öldürülmesi ile son buluyor. Aslına bakarsanız onun ölümünden sonra yaşananlar trajikomik. Bir camide kutsal kitaplar altından geçilerek ve kesme şeker ikram edilerek yenilen barış yemeği Pirus zaferine benziyor. Keşke bu öpüşmeli barış yemeği oyunun sonuna eklenmiş olsaydı. Bir oyuncunun özeti de yeterdi. O zaman dramatik yapıdan çıkarak olayı aklımızla görmemiz mümkün olurdu.



Yazar

Oyunun yazarı Deniz Altun(1968) İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu. Bir süre kültür sanat muhabirliği ve halkla ilişkiler alanlarında çalıştıktan sonra Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Bölümünde çalışmış. Ardından Yüz Yüze Tiyatroyu kurmuş. Oyuncu yönetmenliğinin yanı sıra çeşitli kurumlarda eğitmenlik de yapmış. Oyunu 2004 yılında katıldığı Oyun Yaz Projesinde yazmış. Mehmet Ergen ile tanışması bu vesile ile olmuş. Mehmet Ergen Bakırköy Sanat Tiyatrosu’nda oyunu sahnelemiş. Yazar ile Mehmet Ergen işbirliği sonraki yıllarda da devam etmiş. Yazar Talimhane Tiyatrosu’nun yaratıcı ekibinde yer almış. Pek çok oyunun yaratılmasında Ergen ile birlikte çalışmışlar. Altun şu anda Kadıköy Belediyesi Gençlik Sanat Merkezi’nde eğitmen olarak çalışmakta Çatı Tiyatro’da ise Süpervizörlük yapmaktadır.(Broşür)

Yukarıdaki kısa özgeçmişi İBBŞT’nın oyun broşüründen aldım. Oyun Mehmet Ergen’in Genel Sanat Yönetmenliği döneminde İBBŞT repertuvarına girmiş. (İlk oyun 23 Şubat 2022) Broşürdeki yazar özgeçmişi o dönemden kalma. Yazarın hayatına Mehmet Ergen çerçevesinden bakmak hem Ergen’in hem de yazarın tercihi sanırım. Özgeçmişten oyunun nasıl doğduğu yeşerdiği ve çiçek açtığı üzerine bir şey söylememiz mümkün değil. Her görev aldığı pozisyona oyun yaz projesini yanında taşıyan Ergen’in projelerinden çıkan kötü oyunları da seyrettim. Ergen’in kendisinin övgüsü sayılabilecek oyunlara destek olması doğal. Ancak Deniz Altun’un  öz geçmişine bakınca oyun yazmanın aslında yazarların kendi yeteneklerinin ve birikimlerinin sonucu olduğuna herhangi bir kişinin oyun yazma atölyeleri ile  yazar olmayacağı hususundaki görüşüm değişmedi. Konu ile ilgili öne çıkan husus gençlerin gözünü boyayan şeyin birinin eteğine tutunarak başarılı olunacağı düşüncesi. Oyun yazma atölyelerinin ve  oyunculuk eğitimlerinin bu hususu gereğinden çok öne çıkarmış olmasını sevmiyorum.   Oyun yaz projesinde yolu Ergen ile kesişen Altun onun vasıtasıyla önce Bakırköy Şehir Tiyatrosu’na sonra da Ergen’in Genel Sanat Yönetmeni olmasıyla İBB Şehir Tiyatrosu’na  girmiş. Elbette arkanızda genel sanat yönetmeni de varsa  oyunun kurumlarda yararlanacağı olanaklar da o ölçüde fazla oluyor. Ancak bu noktada Gül’e Ağıt’ın hakkını yemek istemem. Deniz Altun iyi bir oyun yazmış. Oyunun Devlet Tiyatroları tarafından da oynanması da bunu gösteriyor elbette. Gül’e Ağıt 2017-2019 yılları arasında Diyarbakır Devlet Tiyatrosu tarafından Ebru Nil Aydın yönetmenliğinde sahnelenmiş. Neredeyse tüm Doğu illerinin Devlet Tiyatroları sahnelerinde seyirciyle buluşma fırsatı bulmuş. Buna Güldünya Tören’in memleketi olan Bitlis de dahildir. Ama Gül’e Ağıt gibi başarılı onlarca(belki yüzlerce) oyun edebi kurullardan geçemiyor ve sahnelenemiyor. Böyle işleyen bir düzenin hakça olduğu söylenemez.       


Yönetmen

Özgür Kaymak Selçuk Üniversitesi Devlet konservatuvarı Oyunculuk Ana Sanat Dalı’ndan mezun. 2001’den bu yana İBB Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen olarak çalışmakta. Yazdığı yönettiği Son İBB Şehir Tiyatrosu’nda egemen olan  geleneksel dramaturjinin dışında bilimkurgu türünde distopik avangard bir oyundu. Uyarlayıp yönettiği Mavi Kuş’u seyredemedim ama seyrederim diye Mustafa Kutlu’nun romanını  okumuştum. Mustafa Kutlu’nun özgeçmişinde  Adımlar, Hisar, Türk Edebiyatı, Düşünce, Yönelişler gibi dergiler, Zaman gazetesi, Yeni Şafak Gazetesi Kanal 7 tv’yi görünce ister istemez zihinlerde canlanan imaja rağmen Özgür Kaymak’ın Mavi Kuş’u uyarlayıp kulağıma çalınanlara göre kurum içinde de karşı bir tepki almasına rağmen yönetmesini önemli bulmuştum.

Reji

Sofitadan sarkan tül perdeler altında yarım daire yükselti ve ortadaki dönebilen daire platform oyun alanını belirliyor. Tülleri Gül’ün saf ve temiz hayalleri ortada dönebilen platformu insanları değirmen taşı gibi ezen törelerin sembolü olarak okudum.(Dekor tasarımı Zuhal Soy)  Broşürdeki fotoğraflardan anlaşılmıyor ama yarım daire platformda oturanlar ortadaki değirmen taşı nedeniyle  ilk beş altı sıradaki  seyirciler için geride ve basık kalıyor. Mizansende değirmen taşının daha çok kullanılmasını isterdim. Zira ezilen sadece Gül değil tüm aile fertleri. Gül’ün öldürülmesi ile tüllerin sahneye düşmesi iyi olurdu diye düşündüm. Hayal sahnelerinin güzel olduğu kanısındayım.  Daha iyi olabilirdi diye düşündüğüm sahneler  Ağa’nın mekanı ve Gül’ün sığındığı  arkadaş evi. Sahne önüne kurulması zaman alan bu sahneler oyunun bütünselliğini gösteren tül perdeli alanın dışında kalıyor. Ayrıca oyunun genel dekorundaki metaforik anlatım o sahnelerde fazlasıyla maddi ve aykırı. Tabii ki hayatın gerçeği denebilir ama tiyatronun da bütüncül anlatımı var. O sahnelerde parçalanmakta olan Gül’ün hayal dünyasını sembolize eden tül perdelerin parça parça  kopması iyi olurdu. Benim aklımdan geçen yarım daire platformun soldaki ucunun koparılıp kopan tüllerle kaplanıp ağa koltuğu, sağdaki ucun koparılıp gene tüllerle kaplanarak bir divan olması. Bunlar hazır olarak dışarıdan gelebilir veya hayal sahnesindeki üç beyazlı oyuncu uygulayabilir.  Özellikle arkadaş evindeki ayrıntılı dekorun fazla olduğunu düşünüyorum. Her şeye rağmen genel olarak rejiyi çok başarılı bulduğumu ve oyunu keyifle seyrettiğimi söyleyebilirim.  

İBBŞT’nın oyuncuların isimlerini oynadıkları rol isimlerini vermeden sürü halinde vermesine çok kızıyorum. Bu oyunda da aynı alışkanlık devam ediyor. Oyuncuları tanıyor olmama rağmen onları tek tek değerlendirmemem benim protestom. Oyunculuk kalitesinin yüksek olması oyunun keyifle seyredilmesinin en önemli nedeni. Kadroda çok da sevdiğim oyuncular var. Onları ismen anmamak bana hissettirdiklerini paylaşamamak  beni üzüyor.  Köyün delisini oynayan oyuncu öne çıkıyor. Müzik ışık dekor ve kostüm tasarımları genel başarıya katkı sunan ögeler.  

Gül’e Ağıt İBBŞT repertuvarının iyi oyunlarından biri. Keşke hâlâ ülkemizi utandıran töre cinayetleri olmasa ve ağıtlar bitse. İşin üzücü yanı da o.

Melih Anık

 

Künye:

GÜL’E AĞIT

YAZAN  DENİZ ALTUN

YÖNETEN  ÖZGÜR KAYMAK

MÜZİK  OKAN KAYA

DEKOR - KOSTÜM TASARIMI    ZUHAL SOY

IŞIK TASARIMI   MURAT SELÇUK

EFEKT TASARIMI   HAMZA DEĞİRMENCİ

OYUNCULAR

ASLI NİMET ALTAYLAR, UĞUR DİLBAZ, HİKMET KÖRMÜKÇÜ, İSKENDER BAĞCILAR, ÇAĞRI , BÜYÜKSAYAR, CAN TARAKÇI, AYŞEM YAĞMUR ULUSOY, FAHRİ KINCIR, TARIK ŞERBETÇİOĞLU, TARIK KÖKSAL, CÜNEYT ARDA PAMUK, UĞURTAN ATAKAN, MURAT ÜZEN, GÜLSÜN ODABAŞ, YASEMİN GÜVENÇ

YARDIMCI YÖNETMEN  ÖZGÜR DERELİ

REJİ ASİSTANLARI YASEMİN GÜVENÇ, CEYSU AYGEN, DERYA KEYKUBAT

DEKOR UYGULAMA  SIRRI TOPRAKTEPE

KOSTÜM UYGULAMA ONUR UĞURLU

IŞIK UYGULAMA GÖKHAN KONUR

EFEKT UYGULAMA HAMZA DEĞİRMENCİ

SAHNE TERZİLERİ  NEZAHAT TUNA, SELMAN BADUR

SAHNE KUAFÖRÜ  ERAY KABİLOĞLU, İBRAHİM AYDEMİR

SAÇ TASARIM VE UYGULAMA UFUK CAN, ORHAN TOPÇU

AKSESUAR SORUMLULARI BİLAL KURUOĞLU, İLYAS ÖZCAN, TUNAHAN ALTUN, KADİR KARATAŞ

SAHNE TEKNİSYENLERİ YUSUF ŞAHİN, SEYİD KIRDI, BURAK YILMAZ, DURSUN SARIAHMET, MERT ALİ METİN , FATİH MEHMET ÖZKARDAŞ

FOTOĞRAFLAR SADİ AYAN

BROŞÜR UYGULAMA KORAY GÜN

İlk Oyun: 23 Şubat 2022, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

Süre: 125 Dakika / İki Perde