Lillian’ın İtirafları oyununun sonunda başları kalabalık tebrikleri kabul ediyorlar.
Nikâh törenlerine katılamadığımız için özürlerimizi bir daha belirtip hem yeni
bir hayata geçişlerini hem de oyunu tebrik ederken ‘Konuşalım’ dediğinde
ben ‘Bu akşam başınız kalabalık, bir uygun
zamanda oturup uzun konuşalım’
dedim. Can ‘Biz hep oradayız.
İstediğiniz zaman gelin. Yeni salonumuzu görün’ dedi. ‘Oradayız’ dediği yer Kadıköy boğası civarında
beş katlı bir bina. Tiyatro Dünyası Oyuncuları binanın iki katını tiyatro
eğitimi ve provalar için kullanıyordu.
Şimdi beşinci katı da kiraladı ve orasını küçük bir gösteri merkezi
olarak yeniden düzenledi. Bana göre
tiyatronun mutfağı/laboratuvarı orası. Ümmühan ve Can sanıyorum evlerinden daha
çok orada yaşıyor. Oranın dışında da gösteriler, turneler, yeni oyun okumaları
ve de tercümeleri ile geçiyor zamanları. Onlar kadar tiyatroya bu kadar
‘dalmış’ her ânlarını tiyatro ile doldurmuş başka birini tanımıyorum. Benim
kadar tiyatro seven birini bile daraltan bu hayat düzeni zaman zaman
yaşadıkları tersliklere rağmen onların yüzündeki gülüşleri silemiyor. Onlar bütün zorluklara rağmen yeni oyuncular
yetiştiriyor, nerede tiyatro mekânı
bulurlarsa oraya oyunlarını götürüyor,
yetiştirdikleri oyuncularla yeni oyunların provalarına giriyor yeni yeni
oyunlar sahneliyorlar. Yanılmıyorsam şu sıralarda Tiyatro Dünyası Oyuncuları’nın iki,
kursiyerlerle yaptıkları altı oyun aynı anda değişik sahnelerde seyirci ile
buluşuyor. Tiyatro Dünyası Oyuncuları yetişkin oyunları yanında aynı zamanda çocuk oyunları da
yapıyor.
Tiyatro Dünyası
Oyuncuları kısa sürede tiyatro dünyamızda belli bir imgenin sembolü olarak yer
aldı. Bu şöyle özetlenebilir: Tevfik
Gelenbe ekolünden beslenen(Ümmühan Kıldiş onun öğrencisi) halk tiyatrosu
kıvamında (Ertem Eğilmez filmleri gibi) belli bir çekirdek kadro ile yapılan oyunları kendi tencerelerinde kaynatarak
oluşan bir tarz; çağdaş metinlere gelenekselden bakan bir soluk; yeni
katılanları aynı potada eriten bir bir üslûb, meslek içinde eğitim. Tiyatro
Dünyası Oyuncuları kursiyer oyunlarında kendi repertuvarına katacağı oyunların
ilk denemesini yapıyor (bence). Bu da batılı tiyatroların denediği bir yol. Onun için yukarıda bahsettiğim binaya
mutfak/laboratuvar dedim.
Lilian’ın itirafları Can Törtop’un bulup çevirdiği
bir oyun. (Şimdi bir başkasını laboratuvarda hazırlıyormuş.) Tiyatro dünyamızda
Ray Cooney farslarının yanına eklenen yeni bir soluk.
Oyun Amerikalı Billy Van Zandt ve Jane Milmore tarafından yazılmış.
Modern fars’ın ustaları olarak anılan çift birlikte 23 oyun yazmış. İnanıyorum
ki Lillian’ın İtirafları’nı seyreden tiyatro yapıcılar yazarların diğer
oyunlarına ilgi duyacak.
“Yıl 1962.
Hollywood’un yaşayan efsanesi Lillian Lamour (Ümmühan Kıldiş), 25 yıl sonra
özel bir gece için New York’a gelir. Kariyerinin başında Time Dergisi’ne kapak
olan pozunu tekrar vermek isterken bir aslan Lillian’ı ısırır (Evet bir aslan
ısırır) ve böylece Hollywood’un en büyük sırrı da açığa çıkmış olur. Dr Dubel
(Celal Belgil) bu sırrı dünyaya duyurmak için çabalarken Lillian’ın menajeri
Chick (Can Törtop) işleri yoluna koymak için her şeyi yapmaya hazırdır. Bu
büyük sırrı ne Lillian’ın eski Sevgili Johnny (Berke Hürcan) ne de kızı Rita
(Alev Gökmen) bilmektedir. Bellboy Joey (Ferhat Balaban), Otel Müdürü Russell
(Özgür Levent Övünç) ve Polis Memuru Foucet (Can Mutluca) olayları çözmeye
çalışırken Madison Hall’de Hollywood’un bütün starları Lillian’ın büyük
dönüşünü beklemektedir.” (Oyun tanıtımından)
Ödül jürileri bu oyunu seyreder mi bilmem. ‘Bence
seyretsinler’ demeye de korkuyorum zira benim dediğimin tersini yapıyorlar. Ama
bu sefer ben söylememişim gibi yapıp gitsinler, farsın bu yeni örneğinde Celal Belgil’i, Ümmühan Kıldiş’i, Can Mutluca
ve Berke Hürcan’ı seyretsinler komedi dalında içlerine sinecek adaylar
bulacaklardır eminim. Her oyunda kendini
aşan, geçmiş ustaların ışığını kendince birleştiren Can Törtop’un tiyatromuzda
parlayan yıldızını görecekler. Ferhat Balaban’ın samimi, sempatik oyunculuğunu ,
kurslardan gelen Özgür Levent Övünç ile
kurs sonunda tiyatro için mesleğini bırakan Alev Gökmen’in oyunculuklarından
yansıyan tiyatro aşkını görecekler.
Komik ve enerjik bir oyun olmuş. Tekst köpürtülmeye
uygun. Sanırım Tiyatro Dünyası Oyuncuları seyirciye göre her akşam oyunu
yeniden ‘köpürtecek’. Daha önce sahneledikleri Ray Cooney oyunlarını uyarlayan TDO
bu oyunu da uyarlamış olsaydı diye geçirdim içimden. Galiba zülf-i yâre
dokunmaları gerekecekti. Bizim hassas(!) atmosferimizin tüyleri diken diken olacaktı. Hem topluluk Anadolu turneleri yapıyor. Aman
dikkat.
Oyunun en sevdiğim yanı içerdiği ve üzerinde yükseldiği mecaz:
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Size gösterilenin ‘içini’ görün. Kimi Lilian’dır kimi aslan postu içindedir.
Aslan (postu içindeki oyuncu Ramazan Ekinci) dış görünüşü(o da post) içine gizlenen Lilian’ı ısırır. Oyundaki bu
iki mecazın yanyana gelişi de iyi yazarlık örneği bence. Oyunun kahkahaları
içinde bu ayrıntıyı kaçırmayın. Kanmayın
aldanmayın. Her zaman oyunu bozan bir ‘aslan’ olmayabilir. Ey benim her akşam
tv ekranındaki ışığa yapışan halkım, gördüklerin
gerçek değil! (‘Yalanla besliyorlar seni!’) Lilian’ı ve aslanı tanı. Aslan gelsin diye
bekleme. Aslan ol.
Melih Anık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder