19 Temmuz 2018 Perşembe

'Terör' Üzerine Yargılama Tiyatrosu (Bakırköy Belediye Tiyatroları)


Bakırköy Belediye Tiyatroları Alican Yücesoy yönetiminde farklı oyunlarla seyircisinin karşısına çıkıyor. Geçen sezon Gülünç Karanlık öyle bir oyundu bu sezon(2017-18) Terör de öyle bir oyun. Her iki oyunun yönetmeni:  Nurkan Erpulat. Gülünç Karanlık'ı sevmedim Terör'ü sevdim. Bence en önemli neden Terör'ün metni ve rejisi daha iyi. Zihnimdeki olumsuz izlenim Gülünç Karanlık'ın tekstine yapılan eklemelerden de kaynaklanıyor sanırım.




Yücel Erten'in çevirdiği Terör'ü Ferdinand von Schirach yazmış. Yazar, bir avukat. Dolayısıyla hukuk konularına hâkim. Bu hem iyi hem kötü.  İyi, çünkü savunma avukatı ile savcı tarafından hukuk tarihinden verilen örnekler üzerine kurulmuş tiratlar çok iyi. İkisi arasında satranç hamlelerine benzeyen bir oyun oynanıyor. (Bu duygu oyun yeri döşemesindeki satranç tahtasına benzeyen boyamada da görülüyor.) Seyirci zaman zaman kimin tarafında olacağı konusunda  ortada kalıyor. Öte taraftan oyun zaman zaman oyun olmaktan çıkıyor mahkeme salonuna dönüşüyor, tiyatro unsuru kaybolmaya başlıyor. Metin ile sahnedeki oyunu karşılaştırdığınızda yönetmenin sahneyi sıradan bir mahkeme salonuna dönüştürmemek için gösterdiği gayreti anlıyorsunuz. Sahne geçişlerinde kullandığı perküsyon sololar ve sahne arkasındaki sahneyi boydan boya geçen kara tahta ve sahnelerin  oyuncular tarafından kurulması ve de bu sırada kullanılan teknik, oyuna epik bir anlatım katıyor, bir oyunda olduğunuzu size hatırlatıyor. Oyuncular oyunda öne çıkması istenilen hususları o kara tahtaya yazıyor. Seyirci için not tutmak gibi bir şey. Oyun sonunda jüri olarak oy kullanacak seyirci o tahtaya bakarak duyduklarını hatırlayabilir. Ben fikri beğendim ama yazılan notların ve tahtaya yazılış şeklinin daha kontrollü ve bir disiplin içinde olmasını isterdim.

Seyretmeden önce oyunu okudum. Bu oyunu okuduktan sonra seyretmek, oyundaki bazı ayrıntıların hakkını vermenize yardım edecek. Teksti okumazsanız oyun şu:

 Teröristler tarafından kaçırılan bir uçak 70000 kişilik bir stadyumun üstüne düşürülmesin diye bir askeri pilot tarafından havada vuruluyor. Uçaktaki 164 kişi ölüyor. Anayasaya göre suç teşkil eden bu müdahale yetmiş bin kişiyi kurtarmak için 164 kişi öldürülür mü meselesini tartışmaya açıyor ve jüri görevi verilmiş seyirciye soruluyor: Pilot suçlu mu suçsuz mu? Oyun sonunda verilen arada seyirci jürisi sahneye konulan sandığa önceden kendilerine verilmiş oyların suçlu ya da suçsuz tarafını sandığa atarak tercihini belirliyor. Oylama bittikten sonra oylar sayılıyor. Karar açıklanıyor. Oyunun hâkimi bu sonuca göre kararı gerekçeleri ile açıklıyor. Oyun metninde her iki duruma göre yazılmış iki ayrı hüküm var zaten.

Yazar, 11 Eylül'den ve bundan bir buçuk yıl sonra  Almanya'da Avrupa Merkez Bankası üzerine uçağı düşüreceğini söyleyen bir teröristin hikayesinden ilham almış. Oyunun sorularla tartışmaya açtığı konular şunlar:
Böyle bir durumda uçak düşürülebilir ve uzun vadede terör riski aza indirilebilir mi?
Suçsuz insanların hayatını kurtarmak için başka suçsuz insanları öldürmek serbest mi olmalı? İnsan hayatı insan hayatı ile tartılabilir mi? Çok kişiyi kurtarmak için daha az sayıda insan öldürülebilir mi?

Bu karar tek bir kişi tarafından alınabilir mi? Bir kişi hukuka karşı gelebilir mi? Yanlış bulduğu bir kararı uygulamazlık edebilir mi? Pilotun bu kararı hoş görülebilir mi?

Uçakla seyahat edeceklere bilerek bir riski satın aldıklarını söyleyebilir miyiz? Peki ya stattaki insanlar? Üstlerine bir uçak düşeceğini düşünmek zorundalar mı?

Uçak içindeki yolcular kendilerini kurtarmak için bir eylem yapabilir mi?

Görüldüğü gibi Terör olaya geniş bir açıdan bakan bir oyun. Şunu unutmamak gerekiyor: Oyunda uçağı kaçıranların mesajı, yazarın subliminal mesajını da ortaya koyuyor:  'Allahın izniyle bu makinayı ele geçirdim. Müslüman cemaatine müjdeler olsun. Almanya, İtalya, Danimarka ve İngiltere’nin haçlı hükûmetleri, kardeşlerimizi öldürdüler, biz de şimdi onların ailelerini öldüreceğiz. Biz nasıl öldükse, siz de öyle öleceksiniz.' ' Hayır, daha sonra öğrendik. Büyük olasılıkla El-Kaide’den ayrılmış bir fraksiyonun intihar eylemcisi.' Avrupa'nın İslâm fobisi sahneye çıkarılmış gibi. BBT sahnelemesinde bu konunun vurgulanmadığını gördüğüm için memnun oldum.

Oyunun dekor ve ışık tasarımı Kerem Çetinel'e, kostümleri Tomris Kuzu'ya ait, oyunun ihtiyacı kadar sade ve yalın.  Satranç tahtası ile sahne arkasındaki kara tahta ile kurulan mekânın doğru olduğunu düşünüyorum.  Sahne geçişlerindeki perküsyon icrası Melih Yüzer tarafından yapılıyor. Oyunun ruhuna  uygun, gelişmesine koşut bir icra olduğunu söyleyebilirim.




Oyunun öne çıkan iki karakteri Avukat(Edip Saner) ile Savcı(Gülce Uğurlu). Oyuncu seçimi Avukat'ın daha baskın görünmesine neden olmuş. Edip Saner daha atak ve saldırgan ve de haklı gibi duruyor. Oysa Savcı'nın iyi örneklerle  temellendirdiği iddianamesi de çok sağlam. Oyunculuk farklarından kaynaklanan ince yorumların seyircinin kararına etkisi olduğunu düşünüyorum. Edip Saner'in savunmasına tamamıyla inanmışlığı yanında, Gülce Uğurlu, Savcı'nın fikirlerine savcı gibi değil, sıradan bir yurttaş olarak bakıyor gibi geldi bana. Hâkim(Fidan Tek Koşar) rolünden yansıyan otorite figürünü Savcı'ya daha çok yakıştırdım ve  Fidan Tek Koşar ile Gülce Uğurlu  rolleri değiştirseler daha iyi olmaz mı dedirtti bana.  Seyircinin kararında İlkin Tüfekçi'nin(Meiser) mağdur olarak sıcak, samimi oyunculuğunun da tesiri olduğuna inanıyorum. Ben sadece onu dinleyerek pilotu mahkûm ederim. Oyun onun yargılaması üzerine kurulmuş olsa da Pilot(Burak Dur)'un savunmasının tekstten de kaynaklanan pasifliğin kurbanı olduğunu düşünmeme neden oldu. Avukat onun yerine konuşuyor zaten. Yarbay(Çetin Etili)'ın tanıklığı, yazarın ihtiyacı olan  bir geçiş rolü. Olayların tamamlanması gereken halkalarını sağlıyor. Bu iki rolün oyuncuya verdiği yorum olanağı kısıtlı.  Burak Dur ve Çetin Etili yazılanı oynuyor.    

Terör, sezonun iyi oyunlarından biri. Seyirci için hem iyi bir oyun ama özellikle adalet açısından kendilerini de sorgulayacakları önemli bir oyun. Bakırköy Belediye Tiyatroları(ve diğer tiyatrolar) Terör gibi oyunların kitabını okumak isteyenler için fuayede satsa iyi olur derim ben. Oyundan sonra da olsa teksti okuma bazı şeylerin daha iyi oturmasını sağlayacak.

 Melih Anık

Not:  Çeşitli ülkeler ve kentlerdeki sahneleyişlerde, seyircilerin oyuna ilişkin oylama sonuçlarını şu adreste bulabilirsiniz:  http://terror.kiepenheuer-medien.de/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder