Bakırköy
Belediye Tiyatroları Alican Yücesoy yönetiminde farklı oyunlarla seyircisinin
karşısına çıkıyor. Geçen sezon Gülünç Karanlık öyle bir oyundu bu sezon(2017-18)
Terör de öyle bir oyun. Her iki oyunun yönetmeni: Nurkan Erpulat. Gülünç Karanlık'ı sevmedim
Terör'ü sevdim. Bence en önemli neden Terör'ün metni ve rejisi daha iyi. Zihnimdeki
olumsuz izlenim Gülünç Karanlık'ın tekstine yapılan eklemelerden de kaynaklanıyor
sanırım.
Yücel Erten'in çevirdiği Terör'ü Ferdinand von Schirach
yazmış. Yazar, bir avukat. Dolayısıyla hukuk konularına hâkim. Bu hem iyi hem
kötü. İyi, çünkü savunma avukatı ile
savcı tarafından hukuk tarihinden verilen örnekler üzerine kurulmuş tiratlar
çok iyi. İkisi arasında satranç hamlelerine benzeyen bir oyun oynanıyor. (Bu
duygu oyun yeri döşemesindeki satranç tahtasına benzeyen boyamada da görülüyor.)
Seyirci zaman zaman kimin tarafında olacağı konusunda ortada kalıyor. Öte taraftan oyun zaman zaman
oyun olmaktan çıkıyor mahkeme salonuna dönüşüyor, tiyatro unsuru kaybolmaya
başlıyor. Metin ile sahnedeki oyunu karşılaştırdığınızda yönetmenin sahneyi
sıradan bir mahkeme salonuna dönüştürmemek için gösterdiği gayreti anlıyorsunuz.
Sahne geçişlerinde kullandığı perküsyon sololar ve sahne arkasındaki sahneyi
boydan boya geçen kara tahta ve sahnelerin
oyuncular tarafından kurulması ve de bu sırada kullanılan teknik, oyuna
epik bir anlatım katıyor, bir oyunda olduğunuzu size hatırlatıyor. Oyuncular
oyunda öne çıkması istenilen hususları o kara tahtaya yazıyor. Seyirci için not
tutmak gibi bir şey. Oyun sonunda jüri olarak oy kullanacak seyirci o tahtaya
bakarak duyduklarını hatırlayabilir. Ben fikri beğendim ama yazılan notların ve
tahtaya yazılış şeklinin daha kontrollü ve bir disiplin içinde olmasını
isterdim.
Seyretmeden önce oyunu okudum. Bu oyunu okuduktan sonra seyretmek, oyundaki bazı ayrıntıların hakkını vermenize yardım edecek. Teksti okumazsanız oyun şu:
Teröristler tarafından kaçırılan bir uçak 70000 kişilik bir stadyumun üstüne düşürülmesin diye bir askeri pilot tarafından havada vuruluyor. Uçaktaki 164 kişi ölüyor. Anayasaya göre suç teşkil eden bu müdahale yetmiş bin kişiyi kurtarmak için 164 kişi öldürülür mü meselesini tartışmaya açıyor ve jüri görevi verilmiş seyirciye soruluyor: Pilot suçlu mu suçsuz mu? Oyun sonunda verilen arada seyirci jürisi sahneye konulan sandığa önceden kendilerine verilmiş oyların suçlu ya da suçsuz tarafını sandığa atarak tercihini belirliyor. Oylama bittikten sonra oylar sayılıyor. Karar açıklanıyor. Oyunun hâkimi bu sonuca göre kararı gerekçeleri ile açıklıyor. Oyun metninde her iki duruma göre yazılmış iki ayrı hüküm var zaten.
Yazar, 11 Eylül'den ve bundan bir buçuk yıl sonra Almanya'da Avrupa Merkez Bankası üzerine uçağı düşüreceğini söyleyen bir teröristin hikayesinden ilham almış. Oyunun sorularla tartışmaya açtığı konular şunlar:
Böyle bir durumda uçak
düşürülebilir ve uzun vadede terör riski aza indirilebilir mi?
Suçsuz insanların hayatını kurtarmak için başka
suçsuz insanları öldürmek serbest mi olmalı? İnsan hayatı insan hayatı ile
tartılabilir mi? Çok kişiyi kurtarmak için daha az sayıda insan öldürülebilir
mi?
Bu karar tek bir kişi tarafından alınabilir mi? Bir kişi hukuka karşı gelebilir mi? Yanlış bulduğu bir kararı uygulamazlık edebilir mi? Pilotun bu kararı hoş görülebilir mi?
Uçakla seyahat edeceklere bilerek bir riski satın aldıklarını söyleyebilir miyiz? Peki ya stattaki insanlar? Üstlerine bir uçak düşeceğini düşünmek zorundalar mı?
Uçak içindeki yolcular kendilerini kurtarmak için bir eylem yapabilir mi?
Görüldüğü gibi Terör olaya geniş bir açıdan bakan bir oyun. Şunu unutmamak gerekiyor: Oyunda uçağı kaçıranların mesajı, yazarın subliminal mesajını da ortaya koyuyor: 'Allahın izniyle bu makinayı ele geçirdim. Müslüman cemaatine müjdeler olsun. Almanya, İtalya, Danimarka ve İngiltere’nin haçlı hükûmetleri, kardeşlerimizi öldürdüler, biz de şimdi onların ailelerini öldüreceğiz. Biz nasıl öldükse, siz de öyle öleceksiniz.' ' Hayır, daha sonra öğrendik. Büyük olasılıkla El-Kaide’den ayrılmış bir fraksiyonun intihar eylemcisi.' Avrupa'nın İslâm fobisi sahneye çıkarılmış gibi. BBT sahnelemesinde bu konunun vurgulanmadığını gördüğüm için memnun oldum.
Oyunun dekor ve ışık tasarımı Kerem Çetinel'e, kostümleri Tomris Kuzu'ya ait, oyunun ihtiyacı kadar sade ve yalın. Satranç tahtası ile sahne arkasındaki kara tahta ile kurulan mekânın doğru olduğunu düşünüyorum. Sahne geçişlerindeki perküsyon icrası Melih Yüzer tarafından yapılıyor. Oyunun ruhuna uygun, gelişmesine koşut bir icra olduğunu söyleyebilirim.
Oyunun öne çıkan iki
karakteri Avukat(Edip Saner) ile Savcı(Gülce Uğurlu). Oyuncu seçimi Avukat'ın
daha baskın görünmesine neden olmuş. Edip Saner daha atak ve saldırgan ve de
haklı gibi duruyor. Oysa Savcı'nın iyi örneklerle temellendirdiği iddianamesi de çok sağlam.
Oyunculuk farklarından kaynaklanan ince yorumların seyircinin kararına etkisi
olduğunu düşünüyorum. Edip Saner'in savunmasına tamamıyla inanmışlığı yanında, Gülce
Uğurlu, Savcı'nın fikirlerine savcı gibi değil, sıradan bir yurttaş olarak bakıyor
gibi geldi bana. Hâkim(Fidan Tek Koşar) rolünden yansıyan otorite figürünü Savcı'ya
daha çok yakıştırdım ve Fidan Tek Koşar
ile Gülce Uğurlu rolleri değiştirseler
daha iyi olmaz mı dedirtti bana. Seyircinin
kararında İlkin Tüfekçi'nin(Meiser) mağdur olarak sıcak, samimi oyunculuğunun
da tesiri olduğuna inanıyorum. Ben sadece onu dinleyerek pilotu mahkûm ederim. Oyun
onun yargılaması üzerine kurulmuş olsa da Pilot(Burak Dur)'un savunmasının
tekstten de kaynaklanan pasifliğin kurbanı olduğunu düşünmeme neden oldu.
Avukat onun yerine konuşuyor zaten. Yarbay(Çetin Etili)'ın tanıklığı, yazarın
ihtiyacı olan bir geçiş rolü. Olayların
tamamlanması gereken halkalarını sağlıyor. Bu iki rolün oyuncuya verdiği yorum
olanağı kısıtlı. Burak Dur ve Çetin
Etili yazılanı oynuyor.
Terör, sezonun iyi oyunlarından biri. Seyirci için hem iyi bir oyun ama özellikle adalet açısından kendilerini de sorgulayacakları önemli bir oyun. Bakırköy Belediye Tiyatroları(ve diğer tiyatrolar) Terör gibi oyunların kitabını okumak isteyenler için fuayede satsa iyi olur derim ben. Oyundan sonra da olsa teksti okuma bazı şeylerin daha iyi oturmasını sağlayacak.
Melih Anık
Not: Çeşitli ülkeler ve kentlerdeki
sahneleyişlerde, seyircilerin oyuna ilişkin oylama sonuçlarını şu adreste
bulabilirsiniz: http://terror.kiepenheuer-medien.de/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder